Geçmişin Hatırası Bilgiler

Safiye Sultan'ın Kökenine Dair

Malumunuz üzere Safiye Sultan'ın kökeni mevzusu tartışmalıdır.

Onun için,

🦋 Venedikli  yahut da

🦋 Arnavut diyenler de vardır.

Her iki iddia için de yeterli midir bilinmez ancak mantıklı deliller sunulmuştur.

Bana soracak olursanız ben Venedikli olduğuna inanıyorum. Tabi kesinlikle emin değilim. Belki de bir başka millete mensuptur.

Goodwin, Freely'e göre de Venedikli olduğu düşünülmektedir.

Ayrıca Tarihçi Minio'ya göre Safiye Sultan, Venedik Balyosu ile yazışmalar yapmış. Bu mektuplardan birinde milletine dair yardımcı olacağını yazmış. Öyle ki tarihçinin iddiasına göre Şehenşah ve dinin koruyucusu Sultan Mehmed Han'ın Validesi yazılı olan mührü bulunmaktaymış.

Bir diğer husus ise Nurbanu Sultan daha eşi Selim'in şehzadeliğinde Venedik'ten kendi akrabalarını buldurtmak istemiştir. Bunun üzerine Hasan Çavuş kıymetli hediyelerle Venedik'e tahkikata gönderilmiştir. Venedik Senatosu ise Kanuni'den gizli bir iş yapmamak adına Kanuni'ye mektup yazmış ve Kanuni de buna kızmamıştır.

Hasan Çavuş ise burada Francesco Venier'i bulmuş ve dönmüştür. Francesco'nun gelip gelmemesi ise Senato'nun onayıyla gerçekleşmiştir. Venedikliler ise Hasan Çavuş'un sahtekar, dolandırıcı olduğundan filan şüphelenmişler ve yalancı mı yoksa dürüst biri mi diye Rüstem Paşa' ya mektup yazmışlardır.

( Nurbanu daha bir şehzade eşiyken bile sarayı ayağa kaldırmış resmen :)) )

Bir de Nurbanu'nun üvey kız kardeşi ortaya çıkmıştır. Kendisi Hristiyan olup Venedik'te yaşıyormuş. Hakkında sadece bunu biliyoruz. Annesi Zantani ailesine mensupmuş vs.

Her neyse gelelim konumuza. Nurbanu da bu keşifleri sonucunda yani akrabalarıyla iletişim kurmaya çalışırken - Sophiane şeklinde geçiyor - Safiye'yi saraya getirtmiş. Venediklilerin Hasan Çavuş'a güvenmemesi üzerine Konyada Bayezid'ı yendiklerini yazan Nurbanu yani esasen burada, geleceğin padişahı benim kocam ona göre taleplerimi yerine getirin, dercesine göz dağı vermiş. Safiye'yi ise Ferhad Paşa aldırmış. Buna sebep bence Venediklilerin Hasan Çavuş'a güvenmemesidir. Çünkü Hasan Çavuş orada bir ticaret işine girip önemli konumdaki kişileri dolandırmış.

Ancak hakikat nedir bunu bilemeyiz. Doğrusu çok karışık. Sizce de öyle değil mi ?