13

106 8 7
                                    

Jeongin

"Iyiyim işte yaa abartmayın artık."

"Dün biz baya baya sarhoş olmuşuz." dedi Rose.

"Çok normal birşey. Durmadan içtiniz çünkü."

"Artı olarak dansta ettik." dedi Jennie.

"Hadi hadi başımdan ayrılın artık." dediğimde Hyunjin haricinde herkes odadan çıkmıştı.

Hyunjin sürekli olarak yaralarıma bakıyordu.

"Öyle bakmayı kes Hyun." dedim.

Dudağımın oradaki yarayı ellerken konuştu. "Ayrılalım mı Jeongin?" sorduğu soruyla gözlerim açılmıştı resmen. Ayrılalım ne demek ya.

"Hayır. Ayrılmayalım." dedim.

"Benim yüzümden zarar görmeni istemiyorum."

"Senin yüzünden zarar görmüyorum zaten."

"Jeongin benim yüzümden oluyor herşe-" dediği zaman lafını bölen şey onu öpmemdi. Böyle hani öpüşmemiştik sadece dudaklarımızı birbirine bastırıyorduk.

Ayrıldığımızda konuşan ilk ben oldum. "Hayır Hyunjin, ayrılmak istemiyorum." dedim.

Hyunjin gülerek "Sen bilirsin Jeongin. Ama lütfen zarar görme." dedi.

"Senin için görmem." dedim.

________

Hastanede 4 gün boyunca kalmıştım. Benimle de Hyunjin kalmıştı. Diğerleri sürekli partilere falan gidiyordu. Ben onlara demiştim zaten beni takmayın diye sorun yoktu bu yüzden.

"Artık iyisin değil mi?" dedi Giselle.

"Evet, çok iyiyim." dedim.

"Merak etme Moonhyuk ve çetesini buradan uzaklaştırdık." dedi Karina.

"Teşekkür ederim gerçekten."

"Bu hiçbir şey Jeongin."

"Görüşürüz o halde."

"Görüşürüz." dedim ve kapı kapandı. Şuanda odada sadece Hyunjin ve ben vardık. Hyunjin her an beni sikebilecekmiş gibi bakışlar atıyordu.

"Noldu?" dedim. Hyunjin üstüme çıktı.

"Eğlensek mi biraz." dedi ve boynuma gömüldü.

________

Jisung

"Jisung." dedi Minho.

"Hm?"

"Sen neden bizimkilerin yanında hiç konuşmuyorsunda sadece Jeongin'le konuşuyorsun?" şuanda sahile gelniştik ve arabanın içindeydik.

"Bilmiyorum Minho. Jeongin,sen ve Hyunjin haricinde kimseyi kendime yakın göremiyorum bu yüzden de konuşamıyorum."

"Eskiden konuşuyordun ama."

"O eskidendi Minho. Artık kendi arkadaşlarımla bile konuşamaz oldum." Minho elimi tutup konuşmaya başladı.

"Zor zamanlarında ben hep yanında olacağım Jisung." dedi ve dudaklarıma yaklaştı. Sonrada öpüp geri çekildi.

"Seni seviyorum Minho."

"Bende seni."

________

Aradan 10-15 dakika geçmişti. Jeongin'i sürekli arıyordum ama hep meşgule atıyordu.

"Otele gidelim mi artık?" dedi Minho.

"Olur gidelim." dediğimde Minho arabayı çalıştırdı ve otele doğru gitmeye başladı. Ben ise yeniden Jeongin'i aramıştım. Yine açan yoktu.

"Açmıyor mu?"

"Hayır, açmıyor."

"Sana sonra geri döner." dedi Minho ve telefonum çaldı. Arayan Jeongin'di.

Alo."

"Alo Jisung."

"Neden telefonlarıma bakmıyorsun?"

"Duş alıyordum. Görmemişim." meşgule atıyordun.

"Hyunjin peki. O da mı görmemiş?"

"O da duştan çıkar çıkmaz uyudu."

"Anladım."

"Ne oldu da bu kadar çok aradın."

"Snei rahatsız etmek için aramıştım."

"Off Jisung yaa."

"Tamam tamam geliyoruz biz. Görüşürüz."

"Görüşürüz." dedi Jeongin ve telefonu kapattı.

"Nolmuş?"

"İkiside duş almış. Hyunjin duş aldıktan sonrada uyumuş. O yüzden açmamış."


"Peki." dedi ve gülmeye başladı.

"Ne gülüyorsun?"

"Yok bişey." dedi ama daha çok gülmeye başlamıştı. Neden gülüyordu bu şimdi?

"Söyle yoksa bir daha vermem."

"Birbirlerine vermişler işte."

"Adam olacaksın böyle. NE BİRBİRLERİNE Mİ VERMİŞLER!" diye bağırdım.

"Lan sus."

"Ha pardon ya."

"İkisi birden sebepsizce duş almış ve sürekli aramalarını meşgule atıyordu. Başka ne olabilir ki yani."

"Off yaa. İlk başta neden Hyunjin'e verdi ki?"

"Gidince sorarız."

"Sakın ha."

________

uzun bir fic olmayabilir oladabilir

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

görüşürüüzz

Race///hyuninWhere stories live. Discover now