1.BÖLÜM

265 7 7
                                    

KESİT

Yüzüme çarpan soğuk suyla doğrulmaya çalışsam da nerede olduğumuzu anlamaya çalışıyordum. Evde değildik. Ormanlık bir alanda öylece yerde yatıyordum. Babam..  elindeki suyu yüzüme dökerken gözlerinde her zamanki ifade vardı, keyifle yaptığı şeye devam ederken duyduğum havlama sesiyle oturmaya çalışıp kollarımdan destek alarak geriye kaçmaya çalıştım. Zorla ayağa kalktığımda aramızdaki mesafeyi fırsat bilip geri geri yürürken titreyen ayaklarım bana hiç yardımcı olmuyordu.

''Baba yapma '' yalvarışlarımı umursamayıp tasmasını tuttuğu köpeği üzerime bıraktığında elimden geldiğince koşmaya çalışıyordum.

''Kaç bakalım fare '' kahkha atıp

''Nereye kaçabilirsin ki ''

''Hadi oğlum yakala fareyi! ''

Koştukça her adımımda belim, bacaklarım, kolum hatta boynumda hissettiğim keskin sızılar yüzünden çok geçmeden yeri boylamıştım.

Köpek tam karnıma dişlerini geçirmişti ki ağlayarak kendimden uzaklaştırmaya çalıştım acizce. Hissettiğim acıyla kopan çığlığım ormanda yankılanmıştı ki ardından duyulan silah sesiyle köpek hızlıca benden uzaklaşmıştı.

ŞİMDİ Kİ ZAMAN

Gözlerimi kısarak karşımdaki ikiliye baktım sinirle.

"Barış " Diye seslendim anında beni buldu mavi gözleri.

"Efendim güzellik "

"Mertle ikiniz böyle bir yerde futbol konuşuyorsunuz ve ben etrafı izlemek dışında bir şey yapamıyorum "

"Gül şehir dışında olmasa yalnız kalmazdın da " bir an düşünüp gözlerini kocaman açarak

"Sen benim olduğum bir yerde sıkıldım mı demek istiyorsun" Diye sorduğunda derin bir nefes alıp arkama yaşlandım.

"Yok Barış yok demedim öyle şeyler ben " deyip arkama yaslandım. Barışın ne denli bir deli olduğunu bildiğimden susmuştum. Merte göre daha sosyal birisiydi. Herkesle anında kaynaşıp yıllardır arkadaş gibi davranabiliyordu benim aksime.

Benim ise üç tane arkadaşım vardı. Barış, Gül ve Mert. Gülle ilkokuldan beri ayrılmamıştık. Bu salak ikiliyle lisenin ilk senesi tanışmıştık. Tatil bitmek üzereydi üç hafta gibi bir süre kalmıştı ve biz son sınıf olacaktık. Beni rahatsız eden şeyse okulumuzun sahibi başka birileriyle anlaşıp okulu daha geniş ve lüks bir binaya taşımıştı. Sadece eski öğrenciler değil birleştiğimiz okulun öğrencileri de olacaktı ve sınıflar karma olacak diye duymuştuk. Bu herkesin Hoşuna giderken ben rahatsız olmuştum. Bunlara bile zor alışmışken yeni ortama nasıl alışacaktım.

Babama her ne kadar anlatmaya çalışsam da sonu aynı bitmişti.

Gözlerim en köşedeki locaya takıldı bir anda. Dört tane erkeğin oturduğu locanın önünde bir sürü kız vardı ve giydikleri.Bu onların haklarıydı ama benim için o kadar yabancı şeylerdi ki .Gözlerim buradan bile belli olan beyaz tenli çocuğa kaydı. Siyah dağınık saçlarıyla aynı renk giyinmişti. Kıstığı gözlerimiz buluşunca gözlerimi anında çektim çünkü bacağımdaki elle irkilip geri çekilmiştim.

Mert anında elini çekip

"Özür dilerim unuttum bir an" dediğinde

"Sorun değil, noldu? " Diye sorduğumda

"İçecek bir şeyler ister misin diyecektim seslendim bakmadın "

"Duymamışımdır ses çok fazla ya hani" kafasını sallayıp

BEYAZ TOPRAKحيث تعيش القصص. اكتشف الآن