8.BÖLÜM

49 4 0
                                    

Az önceki olaydan sonra Ateş geleceğini söyleyip gitmişti. Arkasından odaya Aytaç, Gül ve Barış gelmişti. Aytaç camın yanındaki koltukta oturmuş öylece bizim sohbetimizi dinliyordu. Daha doğrusu Gül ve Barışın. Benim düşündüğüm tek şey utançtı. Ağrılarım artınca uykumun geldiğini söylediğimde Gül

''Yanında kalacağım bu gece '' dediğinde Aytaç

''Evine git buradayım ben ''

''Bana ihtiyacı olabilir '' diye imayla konuştuğunda

''Gizem zaten hemşire gerek yok kalabalığa, uzatma istersen '' diye aynı sakinlikle konuştuğunda Güle bakıp

''Aytaç haklı yorma kendini boşa'' göz ucuyla diğerlerine bakıp

''İlk değil..biliyorsun '' diye kısık sesle konuştuğumda

''Niye tekmiş gibi davranıyorsun ben varım ya ''

''Öyle davranmıyorum boşu boşuna yorma kendini diye diyorum hadi '' dediğimde başını sallayıp yanağıma küçük bir öpücük bıraktı.

''Sabah erkenden gelirim ''

''Tamam '' dediğimde Barışta koluma dokunup

''Bir şey olursa hemen ara gelirim ''

''Teşekkür ederim '' dediğimde son kez el sallayıp odadan çıktılar. Aytaç oturduğu koltuğu bana doğru yaklaştırıp

''Sen nasıl dayanıyorsun bunlara '' diye gülerek sorduğunda

''Dinlemeyi öğrendim '' sesim istesemde yüksek çıkmıyordu. Aklıma gelen görüntülerle başımı başka yere çevirdiğimde

''İyi misin? '' diye sordu seruma bakarken

'İyiyim ''

''Birazdan yarana bakmaya gelecek Gizem o zaman yeniler serumu rahatça uyursun ''

''İzi kalacak mı'' diye sağ karın boşluğumu tutarak sorduğumda

''Kalmaması için herşeyi yapacağız şüphen olmasın, yaran bi iyileşsin önce gerekirse estetik operasyonla bile izi silebiliriz ''

Başımı salladım sadece. Gözlerimi yumduğumda odadaki ışıkların yarısını kapatıp loş bir ortam oluşmasını sağladı.

''İhtiyacın olduğunda seslen ''

''Tamam '' diye mırıldandım.

Hiç tanımadığım insanların benimle bu kadar ilgileniyor oluşuna şaşırıyordum. Sanki yıllardır dostmuşuz gibi hissettiriyorlardı. Onlara soğuk davranmak istemesem de bir anda canım cicim olamazdım hem belki iyileştiğim an gideceklerdi. Sonuçta yardıma ihtiyacı olan biriydim onların gözlerinde, düzeldiğim zaman yanımda kalmaları için sebepleri olmayacaktı. Boş yere kimseye alışmama gerek yoktu. Düzelmeyi istiyor muydum emin bile değilim.. içimden geçen tek şey keşke orada ölmüş olsaydım da bu utancı yaşamak zorunda kalmasaydım. Yüzümdeki küçük sızıların büyük bir şey olmadığını umarak gözlerimi yumdum.

Gece iki gibi kontrole gelen Gizem pansumanı yenileyip ağrımın çok olduğunu söylediğimde ağrı kesici vermişti. Kaldığım hastane özel bir hastaneydi ve burada çalışanların çoğunun Ateşle bağlantısı olduğunu söylemişti Gizem. Beni emanet ettiği kişileri özenle seçtiği kısmını da atlamamıştı.

Ege ve Aliye de vuranın o olduğunu öğrenmiş olsam da nedenini Gizem de bilmiyordu.

Gece boyu sıklıkla uyanmıştım. Gözümü yumduğum an ya babam geliyordu önüme ya da köpek. Birkaç defa bağırdığım bile olmuştu ki sabaha karşı odaya gelen Ateş denk gelmiş, hiçbir suçu olmamasına rağmen Aytaça laf etmişti onca. Dikkatle yanıma oturmuş bir şeyler mırıldanmıştı  ama anlayamamıştım.

BEYAZ TOPRAKWhere stories live. Discover now