9.BÖLÜM

48 4 3
                                    

Yutkunamamıştım. Beş günlük rahatlık sona ermişti. Çok bileydi bana. Ege hızla ayağa kalkarken

''Kaçmış mı kaçırılmış mı? ''

''Kaçırılıyor işte, gitmemek için direniyor görmüyor musun ?'' deyip bilgisayarı orta sehpanın üzerine bıraktı.

Elleri ve ayakları bağlı kanlar içinde yerde yatan bedenini iki kişi hızlıca sürükleyerek oradan çıkarmıştı.

''Elbet elime geçeceksin fare ''

''Beni duyduğunu biliyorum buradan kurtulduğum ilk an yarım bıraktığım işi tamamlayacağım köpeklere yem olacak o aciz bedenin ''

''Duydun mu beni küçük fare ''

Bağırışlarını duymaya daha fazla dayanamayıp ayaklandım ne ara içeriden çıkmış odaya ulaşmıştım bilmiyordum. Hızlıca rastgele bir odaya girdiğimde kapının arkasındaki duvarın köşesine sinip kulaklarımı kapattım. Geçmişti, kurtulmuştum ondan. Belki de onu kaçıranlar onun adamıydı.

Yanımdaki masanın üzerindekileri hızlıca yere fırlattığımda kapı açılmıştı. İçeri giren Ateş kollarını göğsünde birleştirmiş beni izliyordu. Onu yok sayıp elimdeki vazoyu aynaya fırlatıp yatağın üzerindekileri odanın bir köşesine attım.

''Ben fare değilim '' elime ne geçiyorsa duvara fırlatıyordum

''Ben onun denek faresi değilim ''

''Ben bana yaptığı şeyleri hakedecek hiçbir şey yapmadım '' ıslak saçlarımı sıkıca tutup geri çekerken

''Bende insanım böyle boktan bir hayatı yaşamak istemiyorum dayanamıyorum artık '' Ateş daha fazla yerinde durmayıp yanıma geldiğinde kollarını sıkıca bana sardı. Kendimi o kadar sıkıyordum ki iki yanıma düşen ellerimi sıkıca yumruk yapmış tırnaklarımın avuç içlerimi kanatmasını umursamadan sıkıyordum.

Yumruk olan ellerimle sertçe göğsüne vurup

''Sende oynuyorsun benle''

''Oynamıyorum '' Çok normal bir konuşma yapıyormuşuz gibi rahatça cevapladı beni.

''Oynuyorsun bilmediğim şeyler yapıp duruyorsun sonra hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorsun, onun gibi sorular sorduğumda cevap vermiyor istediğini yaptırıyorsun. Ben ne sana ne ona kötü hiçbir şey yapmadım nolursun rahat bırakın beni '' yere çöktüğümde kucağına alıp yerle bir ettiğim odadan çıkarıp bir haftadır kaldığım odaya götürdü.

Kucağından indirmeden yatağa oturduğunda sırtını başlığa yaslamıştı. Bir eli saçımı okşarken

''İyi olacak herşey ''

''Olmayacak '' dedim burnumu çekerken

''Olacak ''

''Ne zaman oldu ki bundan sonra olsun ''

''Tek değilsin artık '' başımı göğsüne yaslayıp gözlerimi yumduğumda cevap vermedim. Emin olmadığım gelip geçici şeyler için yorum yapmak istemiyordum.

Şuan kucağında olsam da utanıp kaçacak durumda değildim. Başımı iyice göğsüne yaslayıp sessiz kalmaya devam ettim.

Sabah gözlerimi açtığımda hala Ateşin kucağındaydım ve kafam yeni yeni kendine geliyordu. Hızlıca kucağından kalktığımda uyumadığını anlamıştım.

''Günaydın '' dediğinde

''Günaydın da şey niye ben uyuyunca yatağa yatırmadın'' dedim gözümü ovarken

''Halimden gayet memnunum '' gözlerimi kaçırıp

''Bacakların ağrımadı mı?'' Diye sordum dizlerim üstünde yatakta otururken. Saçlarımı kulağımın arkasına yerleştirip ona baktım. Ayaklarını uzatmış bir elini de yatağa yaslamış ilgiyle beni dinliyordu.

BEYAZ TOPRAKWhere stories live. Discover now