Episode 2 : İçinden gelen bir his

302 24 246
                                    

Şafak sökmek üzereydi. Güneşin ilk ışıkları yavaşça süzülüyordu, Gökyüzünde kırmızı çizgiler oluşturuyordu. Gecenin karanlığı kendini yavaşça aydınlığa bırakıyordu.

Shinobu ve Giyuu uzun bir yolculuğun sonuna gelmek üzerelerdi. Oldukça yorulmuşlardı gene. Mesele sadece yol değildi, aynı zamanda bir de yolda karşılaştıkları bir kaç iblisi de kimseye zarar vermeden yok etmişlerdi de. Gene zor olmasa da yorucu olmuştu. Özellikle de yoldayken. Köyler arasında 2,5 saatten fazla yol süresi vardı. Bu da yaya olarak gittikleri bu seyahatin uzamasına neden oluyordu. Bir süre daha yürüdükten sonra dinlenebilecekleri güzel bir ağaç gölgesi buldular ve hemen oturdular.

Sh: " ahh, seni bilmem ama ben çok yoruldum Tomioka - san. Ne kadar yolumuz kaldı acaba? Oyakata - sama yol konusunda gerçekten haklıymış. Hiç kalkasım da yok. Burada uyuyabilirim bile. "

G: " Haklısın, biraz dinlensek iyi olur ama geceyi geçirmek için fazla açıkta bi yer. Muhtemelen gece her yerde iblisler olacaktır. Çok yorgun olduğumuzu biliyorum ama hazırlıklı da olmalıyız. "

Sh: " o zaman bir iki saat yeter herhalde. Ben biraz uyuyacağım şuraya kıvrılıp. Sende iyice dinlenmeye bak. Yoksa basite aldığımız iblisler ölümümüze bile yol açabilir. "

G: " haklısın Kochou, biraz etrafı gözetler sonra uyurum. "

Giyuu yarım saat boyunca etrafı dolaştı ama birşeyle karşılaşmadı. Sonra Shinobu nun yanına dönüp bir iki saat uyudu. Uyandıklarında öğle vaktiydi ve güneş tepeden ağaca vuruyor, yaprakların arasından da onların yüzüne hafif hafif vuruyordu.

Ayağa kalkıp toparlandılar ve yola devam ettiler. Bir yarım saat daha yol gittikten sonra artık uzaktan köyü görebiliyorlardı. Oldukça mutlu olmuşlardı.

Sh: " ahh, sonunda Kara göründü Tomioka - san artık rahat bir şekilde dinlenebiliriz. "

G: " evet Kochou, çok şükür ulaştık. Burası okazaki köyü olmalı, sen uyurken haritaya bakmıştım. Yolumuzun üzerindeki ilk yer. Gidip bi bakalım. Şerifleriyle konuşmamız lazım. "

Sh: " olur Tomioka - san. "

Köye doğru yürümeye başladılar. Toyohashi köyüne göre burası biraz daha kalabalık bir yerdi. Bu kadar iblis olan bir yere göre bu nüfus yine ideal gibiydi. Yaklaşık bin kişi yaşıyor olabilirdi. Köyün girişine geldiklerinde değirmenci ve arabası ile karşılaştılar.

D: " hey siz ! "

Sh: " ee buyurun bizde konuşacak birini arıyorduk. "

D: " siz kimsiniz? Buraya pek insan gelmez. Yoksa siz- "

G: " Bizler iblis avcıları birliğinden geliyoruz, buraya bölgeyi temizlemek için gelen üst rütbeleriz. Şerifinizle görüşmemiz gerek. Bizi ona götürür müsünüz lütfen"

D: " gerçekten mi? Hay hay efendim. Şerif de haftalardır gelmenizi bekliyordu. buyurun beni takip edin. "

Değirmenci onları hemen Şerifin kaldığı konağa götürdü. İçeri girdiler ve Şerif onları görür görmez hemen yerinden kalkıp onları selamladı.

Ş: " vay canına çok şükür, bi sorun çıkmadan gelebilmenize çok sevindim. Buyurun oturun şöyle, sizi dinlemek istiyorum. "

G ve Sh: " teşekkür ederiz "

Yumuşak zemine oturdular ve konuşmaya başladılar.

G: " öncelikle bizi vaka sayıları, bulundukları bölgeleri ve görgü tanıkları konusunda bilgilendirmeniz gerekiyor. Bizde bu sayede iblislerin yerlerini daha kolay bir şekilde tespitleyebiliriz. Ve onları yok etmemiz daha da kolaylaşır. "

Little butterfly: behind the curtainTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon