Episode 8 : Gerçekten korkunç!

151 15 216
                                    

Sabahın erken saatleriydi. Güneş sıra dağların arkasından doğarken Giyuu yine ilk kalkan kişi olmuştu. Artık yola devam etmelilerdi. Az bir yolları kalmıştı fakat bu engebeli dağ yolunu çıkmak tam bir işkenceydi. Daha dünden beri çıkıyorlardı ama oldukça yorucu olduğu için bir süre dinlenmişlerdi. Artık devam etmeye hazır gibi hissediyordu kendini Giyuu. Tanjiro yu kaldırdı.

T: " sabah oldu mu Tomioka - san? "

G: " evet, artık devam etmeliyiz. Kanao yu da kaldır. "

T: " peki Shinobu - san? "

G: " onu ben kaldırırım merak etme. Siz ikiniz arabayı iteceksiniz bende önden çekeceğim. "

T: " ahh, neyseki bir patika yolu bulabildik Tomioka - san. Artık işimiz daha kolay olur. "

G: " haklısın. Bulamasaydık bu koca dağı bu araba ile çıkamazdık. Hadi kaldır sen Kanao yu. "

T: " tamam Tomioka - san. "

Tanjiro Kanao yu kaldırdı ve arabayı patikaya çıkarmak için hazır oldular. Bu sırada Giyuu da Shinobu yu uyandırdı. Onu atın üstüne bindirdi. Kendi de atın geminden tuttu. Ve yola devam ettiler. Sonunda patika yoluna girebilmişlerdi. Artık işleri biraz daha kolay olacaktı.

Öğle saatlerinde köyün girişi uzaktan görünmeye başlamıştı. İki dağın arasında gibi görünen bu köy dağlar yüzünden çok fazla güneş almıyordu. İşte bu iblisler için harika bir fırsattı. Bu dağlarda ilerlerken bile iblislerle karşılaşmışlardı. Burada kim bilir ne kadar iblis vardı.

Manzarası oldukça güzel olan bu köyün içinde oldukça karanlık bir gizem vardı. Bunu çözebilmek ve buradaki insanların da güvenli yaşam ortamını sağlayabilmek için yine çok çalışacaklardı. Yorulacaklardı fakat burayı güvenli bir bölge haline çevirmeden geri dönmeyeceklerdi. Onlar sayesinde Kazuno köyünün halkı huzura kavuşabilecekti.

Köyün girişine ulaşmışlardı. Burada onları şerif ve yağverleri bekliyordu. Gözetleme kulelerinden geldiklerini görmüşlerdi. Geldiklerinde yağverler onlara yardım ettiler. Arabalarını şerif tarafından belirlenen evlerine götürdüler. Şerif onları kendi konağına götürdü. Ve onlara güzel bir sofra hazırlattı.

Ş: " sağsağlim gelmenize çok sevindik. Shinshiro köyünü tamamen temizlemiş olduğunuz haberini alınca çok sevindik. Sayenizde kardeşim tekrardan işinin başına geçebildi. Buradaki iblislerin baskısı yüzünden onlara hiç yardım edemedik. Kardeşimi öldürecekler diye çok korkmuştum doğrusu. "

G: " Shinshiro köyünün şerifi kardeşiniz mi oluyor? Bilmiyorduk. Bize bundan bahsetmemişti. "

Ş: " ehh, evet öyle, neden bahsetmediğini bilmiyorum ama. Neyse biz konumuza dönelim. Burası da en az orası kadar karışık efendim. Zaten dağ köyü olduğumuz için ulaşım zor pek güneş de almıyor. İblisler bazen gündüz bile dışarıda görülebiliyorlar. Çok güneşli olmayan zamanlarda. Onlar dışarıda oldukça biz daha da zorluk çekiyoruz. İnsanlarımız ölüyor. Özellikle buraya gönderilen iblis avcılarının ölmesiyle vakalar çok arttı. Neyseki yetiştiniz. "

Sh: " vakalar ne sıklıkta oluyor acaba? Genelde hangi bölgelerde? "

Ş: " sizin için bir harita çizdireceğim. Fakat özetlemek gerekirse güneş görmeyen her yerdeler. "

T: " afedersiniz efendim. Benim bir sorum var da. "

Ş: " sorabilirsin evladım. "

T: " bu köyde çocukların kaybolduğuna dair bazı iddialar duyduk ta. Doğru mudur diye sormak istedim. "

Little butterfly: behind the curtainWhere stories live. Discover now