Episode 9 : Hipnotize ediliyoruz

144 14 266
                                    

Sh: " Tanrım! Buna inanamıyorum. Şuanda iyisiniz öyle değil mi? "

T: " evet Shinobu - san. Artık kokusunu da almıyorum. Ama yanlız kaldığımız her anda o sesleri duyuyoruz. "

Sh: " ahh, canlarım benim. Kanao m kardeşim iyisin dimi? Ablamın sesini duyuyor musun hala? "

K: " şuan duymuyorum. Ama duyduğumda kendimi kontrol edemedim nee san. Sanırım hipnotize ediliyoruz. Tanjiro yetişmese beni kendine çekebilirdi. "

Sh: " ahh, çocuklar! Gelin buraya. "

Shinobu ikisine de sarıldı. Anlattıkları onu çok korkutmuştu. Özellikle de eğer hipnoz edebiliyorsa bu Tanjiro ve Kanao nun tehlikede olduğu anlamına geliyordu. Acilen bunun için bir önlem almalılardı.

Sh: " pekala çocuklar. O iblisi yok edene kadar asla ama asla yanımızdan ayrılmak yok! İkiniz de bizimle aynı odada yatacaksınız. Bizden birkaç dakikadan fazla ayrı kalmak yok. Ve eğer o sesleri duyarsanız da hemen bize haber vereceksiniz. Anlaşıldı mı bakalım! "

T ve K: " anlaşıldı Shinobu - san! "

Sh: " Tomioka - san. Yataklarını bizim odaya taşır mısın? Bizde iblisi son gördükleri yere gideceğiz. Bahçeye. "

G: " pekala Kochou, ama çok dikkatli ol olur mu? İblis hala yakınlarda olabilir. "

Sh: " tamam Tomioka - san. Dikkat ederiz."

Beraber bahçedeki ağacın yanına gittiler. Tahmin ettikleri gibi güneş o taraftan indiği için evin yakınına gelebilmişti. Bu da evlerinin yerini bildiği anlamına geliyordu. Burada iyi gizlenmelerine ve ortada bilen hiçbir iblis bırakmamalarına rağmen nasıl oluyordu da bu iblis evlerinin yakınına kadar gelebiliyordu? Bu işte bir iş olduğu kesindi. Anlaşılan iblisin daha bilmedikleri özellikleri de vardı. Çocukları hipnotize edebilmek bunlardan biriydi.

Aynı zamanda çocukların ilgisini çekecek şeyleri nereden biliyordu? Aile fertlerini görmesine imkan olmamasına rağmen onların seslerini çıkartıp Tanjiro ve Kanao yu nasıl kandırmıştı? Bunlad da cevaplanmayı bekleyen sorulardan biriydi. Hava kararırken bu gizem de aydınlanmayı bekliyordu. Bu gece onunla karşılaşabilecekler miydi?

Karşılaşsalar bile her türlü ihtimali kapsayan bir plan yapmışlardı bile. Bu sefer bir hashira bir çocuk şeklinde ayrılmaya karar verdiler. Bu Tanjiro ve Kanao yu güvende tutabilmenin tek yoluydu. Giyuu ve Tanjiro sağ tarafı, Shinobu ve Kanao da sol tarafı araştırmak üzere ayrıldılar. Birbirlerini haberdar edebilmek içinse kargalarını salmayı unutmadılar. Bu gece ortaya çıkacağından eminlerdi.

İlk saatler normal av şekilde geçmişti. İki bölgede de çocuk avcısından iz yoktu. Onlar da karşılaşan kadar normal görevlerini yerine getirdiler. Bu oldukça sıkıcıydı. Tabii bir yandan da tetiktelerdi.

Ormanın derinliklerinde yeni avları için yola çıkan Mitsuko bu sefer çok ümitli hissediyordu kendini. Bu sefer aradığını bulacağını hissediyordu o iki çocuğu yerse. Kaybettiği bebeklerini hissedeceğine o kadar inanıyordu ki. Kendi kendine sevinçten zıplıyordu. Ne var ki onları bulmak istediğinde yanında Hashiraları farkettiğinde sinirden çatlamak üzereydi. Bu hantallığı için kendine çok kızıyordu. Geçen gece harekete geçseydi onları mutlaka yakalayabilirdi. Ne var ki artık hashiralar daha temkinli davranacaktı bu da onu deliye döndürüyordu.

Nishimura nın onun hakkındaki pek çok bilgiyi öttüğünü öğrenmişti. Fakat davranışlarına bakılırsa hepsini ötmemiş gibi duruyordu. Ötmediği tek şey çocukların zihinlerine erişip onlar hakkındaki şeyleri öğrenebilmesi ve ilgilerini bu şekilde çekebilmesiydi. Bu da savaşmak konusunda zaten çok ta önemli değildi.

Little butterfly: behind the curtainWhere stories live. Discover now