Coward•° HyunHo

°•2•°

İyi okumalarr

Hyunjin:

Attığım mesajların iletilmediğini görmemle beni engellediğini anlayarak iç geçirdim. Dört yıl önceki aptal ve toy Hyunjin'in yaptığı hatanın cezasını ben çekiyordum. Gerçi o zaman da iyi sayılmazdım. Gecelerce ağlamış kendime gelememiştim, Minho'nun bana öğrettiği koreografileri canım çıkana kadar ağlaya ağlaya saatlerce yapıyordum. Çıkış bile yapmadan önce defalarca kez hastaneye kaldırılmak zorunda kalmıştım bitkinlikten. Bizi çıkışımızdan önce takip eden hayranlar bunu sıkı çalışmama bağlayarak bana destek olmaya çalışmışlardı. Söyleyememiştim ki bunlar çalışma değil kendime yaptığım bir tür işkence diye.

Ellerimi yüzüme örtmüş yılların pişmanlığıyla hıçkıra hıçkıra ağlarken yanımda oturan Felix'in elini sırtımda hissettim. Destek vermek istercesine okşuyordu sırtımı. Changbin ve Jisung'un da sıkıntılı bir şekilde bana baktığını görmesemde hissediyordum.

"Denedim işte. Teklif gönderiyorum haftalardır, her seferinde düşünmeden reddediyor. Mesaj atıyorum benim onun için hiçbir şey olduğunu söyleyip beni engelliyor. Nefret bile etmiyormuş benden düşünsenize. Asla geri kazanamayacağım işte onu." Hıçkırıklarım arasından konuşurken zorlansamda kendime engel olamıyordum. Jisung bana üzüldüğü belli olan sesiyle söze girdi.

"Oğlum niye en başından söylemedin bize? Hallederdik bir şekilde. Bizim niye bu olaydan bu sene haberimiz oluyor?"

"Harbiden ya. Ben de adam rolmodelin, fena halde hayransın falan sanıyordum sen her performansı bilmem kaç bin kere izlediğin için. Aklımın ucundan geçmezdi terk ettiğin eski sevgilin olduğu." Felix'e pürüzlü çıkan sesimle cevap verdim.

"Rolmodelim zaten, ben her zaman hayranım onun dans edişine. Ayrıca nasıl söyleseydim? O zamanlar bu kadar samimi değildik. Bırak size bir sevgilim olduğunu daha yönelimimi bile söyleyememiştim. İçimde her zaman küçük de olsa bir umut vardı ama şimdi tamamen kaybetmiş gibi hissediyorum..."

"Son bir şansın daha var aslında ama bu sefer hallettin hallettin. Halledemedin bu iş bitmiştir kardeşim." Jisung'un söyledikleri beni istemsizce umutlandırırken merakla kulak kesildim.

"Ne şansı?"

"Yüz yüze konuşmak. O zaman gerçekte ne hissettiğini anlarsın ve buna göre hareket edersin. Ayrıca bize Minho'ya düet teklifini kabul ettirmek zorunda bırakacak bir şey lazım. Fikri olan var mı?" Yüz yüze gelme fikri bile kalbimi çarpıtırken karşısında dilim tutulmadan nasıl konuşacağım hakkında bir fikrim yoktu. Herkes Minho'ya kabul ettirmek için bir yol ararken ilk ses Changbin'den yükseldi. Yüzündeki sinsi gülüş beni iyiden iyiye umutlandırıyordu.

"Aslında bir yolu var..."

Changbin'in fikri ağzımı açık bırakırken bunun Minho'yu iyice kızdıracağını anlamamak için aptal olmak gerekiyordu. Ama işe yarama ihtimali çok yüksekti. Şu anlık Minho'yu bu düeti kabul etmek zorunda bırakacak başka bir yol olmadığına göre ve daha fazla batamayacağım durumunu göze aldığımda başka çaremiz yok gibi gözüküyordu.

Hepimiz ayaklanıp tüm planı kurduğumuzda çok geçmeden her şey tamamdı. Kendimi riske attığımı biliyordum bu planla ama artık gözümü karartmıştım Minho'nun bana geri dönmesi için gerekirse her şeyi feda edebilirdim. Minho yanımda olmadığı sürece beni hiçbir şeyin mutlu edemeyeceğini çoktan tecrübe etmiştim. Cehennemden farksızdı onsuz olmak...

Ertesi gün

koreamagazine:

Dördüncü jenerasyona liderlik yapan ünlü K-pop grubu Stray Kids'in ana dansçısı Hwang Hyunjin ve dünya çapında birçok ödüle sahip başarılı dansçı, dancing gem olarak anılan Lee Know'un arasındaki bağlantı nedir?