Labirent Ve Adela

2. bölüm

Biz konuşurken Alby'de bize katılmıştı, ona bu gece nerede kalacağımı sordum.

"Senin odan daha hazır değil o yüzden bu gün birisinin odasında kalabilirsin, yanında rahat edeceğin birisi var mı?" Diye sordu Alby

"Bilemiyorum"

Newt birden hızlıca konuşmaya başladı
"Eğer rahat edeceksen Minho'yla kalabilirsin, oda bunu çok ister eminim ki" yine yüzünde pic sırıtışı vardı ısırıcam şu çocuğu..
Minho'nun yüzünde Newt'i öldürücek gibi sinirli bir bakış vardı ben bile ürperdim.

"Bence seninle kalabilirim Newt" dedim onu korkutucak bir bakış atıp

"Tabi canım horlamamı çekicek isen olur"
Dedi ve güldü

"Çekemez isem seni boğazlarım sorun değil" dedim gülerek, Newt ise bir kahkaha patlattı.

.
.
.
.

Newt'in odasına girdiğimizde Newt bir yer yatağı yapmaya başladı bende odayı inceliyordum.

"Huh, bitti" dedi Newt ve kendisini yer yatağına bıraktı.

Bende şaşırdım çünkü yatağı bana yaptığını düşünmüştüm

"Aptal kalkıp kendi yatağına yatsana, sırtın ağrıyıcak"

"İyi geceler Adelaa!" Dedi ve sırtını dönüp uyudu.
Benimde elimden bir şey gelmediğinden dolayı Newt'in yatağına uzandım ve uyudum.

Sabah erken saatlerde sarsılarak uyandırıldım

"Beş dakika daha.." dedim gözlerimden uyku akarken.
"Hadi Adela hadi! Kalk" dedi Newt emir verircesine.

Zorla kalktım ve elimi yüzümü yıkamaya gittim, ardından ise Newt'in yanında gittim ve ne yapacağımızı sordum.

"Tava'nın yanına gidicez, bu gün onunla çalışacaksın."

Kafa sallayıp onu takip etmeye başladım.

Adının Tava olduğunu öğrendiğim çocuğun yanına vardığımızda bizi içten bir gülümseyişle karşıladı bende ister istemez gülümsemeye başladım.
Tava bana bu gün içinde yapıcağımız şeyleri anlatıyordu ve birazdan koşucular için yemek hazırlayacaktık. 

Kahvaltılarını Tava, öğle yemeklerini ise ben hazırlıyordum

Hepsine birer sandwich yaptım ve yanlarına salata gibi bir şey yapıp koydum, bir kaç şişe su koyup çantaları kapattım. Koşucular kahvaltılarını yapmaya gelmişlerdi ve ben Minho'yu görememiştim, neredeydi? Koşuculardan birisine sormaya karar verdim.

"Hey, Minho nerede?"

"Uh neden onu merak ediyorsun, birileri aşık olmuuuuuuuşşş" dedi uzun kumral çocuk

"Ha? Sadece merak ettim, herneye nerede o?"

"Minho bu gün pek iyi değil Jeff'in yanında"

Onaylar bir şekilde kafa salladım, acaba ne olmuştu?

Koşulara çantalarını verdikten sonra herkes icin bir kahvaltı hazırladık Tava ile birlikte.

Tavadan izin alıp dışarıya çıktım çünkü mutfak gerçekten iç karartıcıydı ve daha şimdiden çok yormuştu beni, kesinlikle aşçı olmayacaktım. Etrafta öylesine dolanırken aklıma Minho geldi, gidip nasıl olduğunu ve ne olduğunu sorsam iyi olur dedim ve tıpçı odasına gittim (adını pek bilmiyorum yanlış olabilir) içeriye girdiğimde Minho'nun başında duran Jeff ile karşılaştım, Minho uyuyordu.

"Hey Jeff, ne oldu ona?"

"Ateşi çıkmış biraz, pek önemli değil" dedi ama ben yine de endişelenmiştim. Gidip ateşine baktım ve gerçekten çok fena yanıyordu, çok korkmuştum.