İlk Gün.

2.5K 312 828
                                    

Oy verir misinizz

"Tuana Naz Tiryaki'den"

Bisikletle gelirken rüzgardan dağılan saçımı başımı düzelttim ve ilk kez girecek olduğum sınıfın kapısında durdum. Bir nefes verdiğimde kapıyı çaldım.

Gir komutunu duyar duymaz içeriye girdim ve hocaya gülümsedim. Ben girdiğim gibi sınıfta bir sessizlik hakim oldu ve herkes bana bakmaya başladı.

Normaldi. Türkler sınıfa biri geldi mi o kişiye dikkat kesilmeyi severlerdi.

"Hoșgeldin kızım sınıfımıza. Hadi kapıyı kapatta gel bir tanışalım," dedi kızıl dalgalı saçlarını topuz yapmış olan tontiş bir kadın hoca. Elimi geriye doğru atıp kapıyı kapattım ve öylesine sınıfa bir göz attım.

Tam hoca bana bir şey diyecekken kapı tekrar çaldı. Hoca gelene de gel komutunu verdi. Göz ucuyla arkama baktığımda gelenin o olduğunu gördüğüm gibi mal mal suratına bakmaya başladım.

"Hocam biraz geç kalmışım trafik vardı da," dedi daha bu sabah tanıştığım motorcu çocuk bana kaşla göz arasında göz kırpıp yanımda dururken.

Bu motorla gelmemiş miydi ? Nasıl benden geç gelmişti bu ?

"Tamam Çağancığım hadi bir arkadaşını tanıyalım." Çocuk rahat bir tavırla bana bakmaya başladı. Yüzünde salakça bir tebessümle bana bakıyordu. Yine de ben ona bakmıyordum.

"Tuana ben hocam. Geçen sene 10. sınıfta şu alt sokaktaki Atatürk Lise'sine gidiyordum. Ama babam kaydımı bu sene buraya aldı." dedim.

"Alt sokak," dedi Çağan komik bir şey varmış gibi kendince gülerek. Bu niye hala yanımdaydı ya ?

"Komik olan ne ?" dedim ona bakıp sessizce.

"O okul alt değil üst sokakta Tuana." dedi.

"Tanıştığımıza memnun oldum," dedi hoca masasına oturup. "İstediğin yere geçebilirsin birtanem." dedi.

Hoca öyle der demez Çağan en arkaya ilerleyip solda, kapı tarafında kalan sıraya oturdu.

Bende çantamı omzumdan çıkarıp arkaya doğru ilerlediğimde Çağan yanında duran çantasını aldı ve bana yer açtı.

Ona doğru bakarak yürüdüğümde birden onun sağında kalan, siyah kıvırcık saçlı çocuğun yanına oturdum.

Yanına oturacağımı düşünerekten bozulmuştu. Sınıftakiler bize doğru bakıp güldüğünde neye güldüklerini pek umursamadan yanımda uyuklayan çocuğa döndüm.

"Sen kimsin ya," dedi uyku sersemliğiyle.

"Genelde Tuana," dedim düşünür gibi yapıp kendimi onaylarken.

"Baya da komiksin." dedi ve başını kaldırıp saçını karıştırdı. "Bende often olarak Yağız." dedi ve elini yumruk yapıp bana doğru uzattı.

"Often olarak ?" dedim gülümseyip bende elimi yumruk yaparak yumruğuna dokundurduğumda.

"Sıklıkla demek. Cahil misin ?" dedi.

"Demek bir cümle de iki dil kullanıyorsun ve bana cahil diyorsun... Peki." dedim yalandan önüme dönüp.

"Kafa dengi birine benziyorsun. Ama lütfen bir dahakine ben uyurken beni rahatsız etme. Sanırım yeni geldin bu yüzden bir şey demiyorum ama ikincisine affetmem." dedi.

"Sakin," dedim ve çantamı yanıma astım. Yağız denen çocuğun gözü Çağan'a çarptı.

"Vah paşam sen orda yalnız mı kaldın?" Çağan'a doğru baktım. Sinir bozukluğuyla ikimize doğru bakıyordu.

DeğişimWhere stories live. Discover now