Asıl Sorun.

1.9K 212 1.2K
                                    

Ben senin kafanın içinde nasıl doğdum ve nasıl öleceğim bilemem ama gerçek sorunların senden doğduğunu ve sen gitmedikçe de o sorunların yok olmayacağını çok iyi bilirim. Git, git ki sorunlar ölsün. Yoksa bu işin sonunda ya sen ya ben öleceğiz. Belki kafamızın içinde, belki kurşunların sesinde. ” gelecek zamandan ve şimdilik belirsiz kişiden.

Ooooy veeeeeirrrr misssssiniiiizzzzz caaaaniiimmmminicccleeewrriiii

-Tuana Naz Tiryaki'den-

"Çağan," dedim Çağan telefonu açtığında kelimeyi uzatıp neşeyle. "Neredesin gelmek üzereyim ben," dedim heyecanla.

"Ya şey," dedi Çağan. "Bugün yapmasak olur mu ? Ertelesek," dediğinde kaldırımda yürürken elimdeki poşetlerle duraksadım. "Benim bir işim çıktı da." dedi.

"Öyle mi," dedim sesim düştüğünde. Bütün hevesim ve neşem bir anda kaybolmuştu. "Tamam," dedim sessizce. "Peki," dedim.

"Kusura bakma gerçekten," dedi.

"Yok," dedim sessizce. "Senin ne işin vardı bu arada ?" dedim.

"Bir arkadaşın yanına uğramam gerekti de," dedi. "Neyse ben seni sonra ararım şu an kapatmam lazım. İyi akşamlar."

Telefonu kapattığında öylece kaldım.

Elimdeki bir sürü atıştırmalık poşetiyle, bir sürü oyuncak hot wheels motorlarla ve de motorla ilgili dergilerle öylece kalmıştım.

Hedefim Çağan'a gidip bunları ona hediye etmek ve onu mutlu etmekti. Sonrasında da onun istediği yarışları izlemek... Ama işim var demişti. Bütün plan çöp olmuştu.

Evine varmama çok az kalmıştı. Ne kadar bütün moralim çöp olsa da onun evine yürümeye devam ettim.

En azından akşam eve geri geldiğinde görünce mutlu olurdu değil mi ?

                                    ~ ¥~ 

Onun dairesinin kapısına vardığımda eve giremeyeceğimi bilsem de bir çözüm aramak istedim. Hediyeleri ona ulaştırmak istiyordum.

Karşısındaki dairenin kapısıyla bir iki saniye bakıştığımda en fazla ne olur diye düşünüp komşusunun kapısını çaldım.

Gencinden bir adam kapıyı açtığında uykuluydu. Başını salladı.

"Kargo mu," dedi.

"Yok hayır," dedim. "Kusura bakmayın rahatsız ettim ama ben sizden bir şey rica edecektim."

"Buyur," dediğinde gülümsedim ve elimdeki poşetleri gösterdim.

"Ya tanıyor musunuz bilmiyorum ama karşı dairenizde biri oturuyor ya hani," adam başını salladı ve esnedi. "O şu an evde yok ve ona bir şey teslim etmem gerekiyor. Sizden rica etsem o geldiğinde bunu ona verebilir misiniz ? Bugün geceye doğru bir çalın kapısını muhtemelen gelmiş olacaktır. Tabii isterseniz."

"Tamam olur," dedi adam. "Ne verecektiniz ?"

Elimdeki içinde hediye paketleri olan poşetleri biraz havaya kaldırdım.

"Bunları," dedim.

"Tamam siz verin ben bir iki saate kapısını çalarım. Olmadı yarın veririm. Çağan kardeşimi tanıyorum zaten. Annem geçen gün, o yeni geldi diye ona bir iki tabak bir şey götürdü. Efendi bir çocuk." dedi adam.

"Gerçekten çok teşekkür ederim," dedim minnettarca gülümseyip. Poşetleri elimden aldı ve içeriye koydu.

"Başka bir şey ?" dedi adam.

DeğişimWhere stories live. Discover now