22 | sorun yok

867 114 374
                                    

BÖLÜM 22 | SORUN YOK

GÜNÜMÜZ - Jennie'den

Sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyandığımda dün tamamıyla gözlerimin önünden geçti. Lisa'nın umursamazlığına, arsızlığına ve inadına olan sinirim akşam birkaç kadeh şarapla harmanlanınca tabii ki bu şiddetli baş ağrısı kaçınılmaz olmuştu.

Yataktan çıkmak istemiyordum ama Dy'i almaya gitmem gerekiyordu. Restorana da uğramam ayrıca Rosé'yle de konuşmam gerekiyordu. Kendimi salmamam, dinç olmaya ve kızıma iyi görünmeye de devam etmem gerekiyordu...

Ama çok zordu. Gerçekten kalkamıyordum. Saat onu geçmek üzereydi, biraz kestirsem bile günü kaçıracak daha sonra aceleyle bir şeylere yetişmek zorunda kalacaktım.

"Hadi, Jen." dedim kendime. Ani bir hareketle doğruldum. Vücudumu esnetecek gücüm de yoktu, sadece başımı ovaladım. Saçlarımı havalandırarak yataktan kalktım. Duşa giremeyecektim, buna çok üşendim.

Merdivenlerden aşağı indim, o anda Lisa'nın da evde olduğunu hatta Jisoo'nun bizde kaldığını hatırladım. Dün gece Lisa'nın bana gülümseyerek "İyi geceler." deyişini ve benim de ona aynı gülümsemeyi verip "İyi geceler, Lisa." dediğimi.

Aklıma gelenlerle yüzümü buruşturdum. Ona sarhoşluğun etkisiyle gülümsemiştim, anlıktı, bilirsiniz. Değil mi?

Ona hâlâ kızgındım, yani bir şeyler hâlâ aynı kalacaktı. Onun yaptığı gibi görmezden gelince öfkem ve kırgınlıklarım yok olmayacaktı.

İyi olmak için çabalıyor gibi görünüyordu. Alice'le hemen görüşmesi, ardından dün doktora gideceğini söylemesi ve ilk gece bana Dy için elinden geleceğini yapacağını söylemesi. Onun adına seviniyordum.

Ve elbette ben de onun iyi olmasını istiyordum. Ama kendim için değil, onun için istiyordum bunu. Kızımız için istiyordum. Lisa'nın iyi olması beni sadece mutlu edecekti. Başka bir şey olamazdı.

* O, düşündüğü gibi kendisi iyi olunca aramızın da iyi olacağı düşüncesinden bir an önce çıkmalıydı.

Çünkü iki gündür yaptığı şeyler bana bunu düşündürüyordu. Çok iyi görünürse belki de ben yumşayacaktım, görmezden gelirse belki de ben de onun gibi yapacaktım. Yanılıyordu ve yine farkında değildi bunun.

Aşağı indim, Lisa muhtemelen salonda yatmıştır diye düşündüm ama koltukta yoktu. Mutfaktan sesler duydum, oraya doğru adımladım.

Lisa kahvaltı hazırlıyordu. Islık çalarak. Bir şarkı mırıldanarak ve keyifle. Ona doğru yürüdüm, bir şey söylemeden buzdolabına yöneldim soğuk bir su almak için. Ama Lisa aniden beni görünce önce korktu, sonra gülümsedi.

"Günaydın, Ruby." dedi tatlı bir sesle. Ona karşılık verirken başımı ovalamaya devam ettim.

"Ne oldu?" diye sordu. Hızlı adımlarla dibime geldi. "Hasta mısın? Neden başını tutuyorsun? Bir yere falan mı vurdun?"

"Hayır Lisa, sadece başım ağrıyor." dedim. Beni iki kolumdan da hafifçe tutup sandalyeye oturttu.

"Bekle bakalım." dedi. "Şuralarda bir ilaç olacaktı."

Lisa'nın en sevdiğim özelliği gerçekten çok ilgili biri olmasıydı. Tüm sevdiklerine, arkadaşlarına ama özellikle bana ve kızımıza. Öyle telaşlı biri de değildi hiç, bunu da severdim. Acil durumlarda çok soğukkanlı olurdu- Onun yanında geçirdiğim panik atak krizlerinin her birinde sakinliğiyle sakinleştirmişti beni de.

23 | jenlisaWhere stories live. Discover now