Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )

Kaçış/ 10

300 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah...

🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Akşam üstü Şifa abdestini alıp dualarla kırmızı renkli altın sarısı işlemeli, kat kat volen kol bindallısını giydi, üstüne de kırmızı eşarbını yapıp işlemeli tacını da taktı, ayağına da şık bir hafif topuklu ayakkabı giydi. Ama yüreğinde yine kocasına karşı vicdan azabı ve kimsesizlik acısı vardı. Okuman ezanla namazını da kıldı. Odanın kapısı tıklayınca kaynanası ve arkadaşları geldiler.

" Şifa çok güzel olmuşsun zaten güzeldin ama çok zarif olmuşsun sen...!" Dedi Asya ve Orkide.

Şifa utanarak sustu. Kaynanası gelinin güzelliğiyle büyülenmiş gibi " Maşallah gelinime " deyip kutuda ki altın takıları bir bir taktı. " Tunç'ta hazırlanıyor " dedi. Odaya gelen Hüma ve Hare gülerek
" hadi bakalım gelin hanım aşağıya..." diyerek götürdüler. Salon hazırlanmıştı Şifa yerine oturup binbir düşünce içinde beklemeye başladı. Siyah takım elbisesi ve beyaz gömleğiyle, koyu kırmızı kravatıyla Tunç adeta ateş ediyordu. Namazını kılıp oda salona indi. Gördüğü Şifa ile yutkunarak yanına doğru yürüdü.

Şifa gelen kocasına bakarak terleyen zarif ellerini birbirine sürttü. Tunç karısına bakıp kısık sesiyle " sesli mesaj bırakmışsın ama inan o kadar yoğundum ki ancak eve gelirken gördüm..." dedi. Şifa mahcup bir şekilde
" gördünüz sanırım Asya ve Orkide'yi. Ben sadece Asya var sanmıştım ama Orkide'de gelmiş... Yarın giderler ama... " dedi.

Tunç karşıda ki kızlara bakıp " sorun değil buyursunlar gelsinler... Sonuçta sende bu evin bir üyesisin zaten... Sen güvenip, tanıyorsan kapım açık benim... Annem tanıştırdı biraz önce..." dedi.
Şifa yutkunarak " sağolun " dedi.

Orkide Asya'nın kulağına " damatta yani aktrist gibi resimlerinden daha yakışıklı ve sempatik... Şifa'da ne ballı kızmış..." dedi. Asya gülerek " yakışır Şifa'ma Rabbim mesut etsin..." der demez Orkide suratını asarak " Amin. Amin de Şifa'da ailesinin durumunu dahi söylememiş... Bu işin sonu tehlikeli... Resmen dolandırıcılık..." diye zehirledi bir güzel Asya'yı. Asya korku içinde " haklısın Orkide ama ne yapabiliriz ki?" Deyince
" çok şey yapabiliriz... Şifa'yı buradan kaçırarak mesala..." diye uzun uzun planını anlattı. Asya endişe içinde
" Şifa asla kabul etmez..." der demez
" sen onun en yakın ve güvendiği dostusun... Kurtarmakta sana düşer... Sonra vicdan azabı çekersin... Benim imkanım var üçümüz çekip gidelim yurt dışına... Elimizde mesleğimiz var hemde önü çok açık..." dedi.

*****

Cevriye annenin eski ve yeni komşularının kadınları gelince yenilip içilmişti. Kuranı Kerim okuyup dualar edilmişti. Daha sonra da Tunç ve Şifa'ya dualar eşliğinde kınaları yakıldı. Cevriye hanım tebessüm ederek " oğlum şimdi seni bahçeye arkadaşlarının yanına alayım biz kadın kadına eğleniriz..." deyip gönderince gitti. Konuklar Şifa'nın yanına gelip tanışıyorlardı. Eski mahallesinden bir kadın sessizce
" Tunç oğlum çok iyidir... Sevindim hemen evlenmesine... O Nevin ve ailesi çok ayıp etti... Ama Tunç oğlumda düğün günü büyük bir intikam aldı..." diye birazda abartarak Şifa'nın yüreğine indirdi adeta. " Yalana affı yok çocukluktan bilirim ben Tunç'u... Onca masrafı göze almış intikamı için..." dedi.

Şifa gözleri dolu dolu " ya benim gizlediğim şeyleri öğrenince ne yapar düşünmek bile istemiyorum...! Ben bunları yapacak bir kız değilim...! Ama çaresizlik ve namusumu korumak içindi sadece...!" dedi içinden şimdi yine hıçkıra hıçkıra ağlamamak içinzortutuyordu kendini. Tüm bu konuşmaları Şifa'nın yanında ki Asya ve Orkide'de duymuştu. " Demek damat bey doğrucu davul misali... İşte şimdi Şifa'nın zaafını da elde ettim...!" Dedi içinden.