Joe Müslüman Oluyor / 69

1.8K 287 680
                                    


500 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah kardeşlerim...

Satır arası yorumlarınızı merak ediyorum inşallah kardeşlerim...

🪷🪷🪷🪷🪷🪷

Şahin öyle bir koşuyordu ki, aylardır hasreti, yaşayan ölüye döndüren yarine.
Yüreği her an bir Şahin misali kanat açıp göğe uçacakmış gibi sabırsızca koştu koca bacaklarıyla.

Güleyşa, yırtıcı bir Şahin misali kanıtlanmış gibi gelen kocasıyla gözleri dolu dolu oldu. Ne çok özlemişti. Aylar olmuştu yüzünü görmeyeli, sesini duymayalı. Bu bir ilkti ikisi içinde. Kendilerini bildiler bileli ilk defa bu kadar birbirlerinin seslerinden bile mahrum kalmışlardı.

Şahin için an durmuştu. Kimseler umrunda değildi. Kim ayıplarsa ayıplasındı. Kollarını bir yırtıcı Şahin gibi açıp " Güleyşa'm!" Deyip sardı.
Başını boynuna gömüp koladı uzun uzun " Güleyşa'm yalvarırım yine rüya olma...! Ben seni çok özledim sarı gelinim!" Dedi.

Yüzlerini avuçlarının içine aldı. Öptü... Tekrar öptü. Kucağına tekrar alıp etrafın döndürdü.

" Döndün bana Güleyşa'm!"

Hıçkırdı. Bir çocuk gibi şendi. Bir çocuk gibi ağlıyordu. Bir çocuk gibi bağırıyordu.

" Geldi benim sarı gelinim, yarim...!"

Güleyşa ise sessizce ağlıyordu. Ama bu sessiz haykırışlarıyla dünyayı sarsıyordu anlayana. Şu anda kollarında olduğu kocası yine güzel bir rüya değildi. Bir hayal değildi! Biraz zayıflamış olsa da, saçı sakalı birbirine girmiş olsa da halen daha yakışıklı ve yiğit kocasıydı! Ve buradaydı! Yanındaydı. Gözleri dolu dolu baştan aşağı karısını tekrar tekrar süzüyordu, inceliyordu.

Güleyşa nihayet aklına gelen şeyle kaskatı kesildi. Bunca insanın içinde olacak iş miydi?
" İndir beni " dedi titrek sesiyle. Kocasının indirmeye niyeti yoktu.
" Rezil olduk..." dedi.

Şahin utanan karısını indirdi ama sanki yine gider korkusuyla kolunu tutuyordu... Güleyşa'nın babası öne doğru adımladı. Güleyşa ise babasının bakışlarını çok iyi biliyordu. İlk kez böyle bakmıyordu, ilk kez öldürecek gibi adım atmıyordu üzerine doğru.

Güleyşa, her şeye rağmen saygısını koruyarak çenesini kaldırdı " sen kızına Gülümser'e nasıl ithamlarda bulunuyorsun? " Titreyerek " bazı şeyleri ağzınıza alacak en son kişiler bile değilsiniz..." Kendinden emin bir şekilde
" ne demek istediğim gayet açık değil mi?" Dedi.

Babası ve abileri, Hamdi dehşete düşmüşlerdi. " Sus!" Dedi babası.
Güleyşa zaten yıllardır susuyordu. Şimdi çıkıp konuşsa kim inanırdı ki? Üstelik kız kardeşi de rezil olurdu, kendisi de... Hemde hiçbir suçları günahları yokken.

" Ben zaten hep susuyorum! " diye güçlü bir sesle bağırdı. Diğerlerinin gözlerine bakmaya çekinerek ve her an ağlayacağını bilerek önünde ki kocasına göz gezdirdi. Yakışıklılığı yine içinin kıskançlıkla kavrulmasını sağlamıştı. Çok ama çok seviyordu kocasını. Elinde değildi ki sevmemek. Yine de umursamaz davranarak " sen bu yeğenine kızının birini veremeyince öbürünü verecek kadar mı midesiz oldun? Bu nasıl bir zihniyet?"

Gani Bey hiddetle kızına atıldı.
" Seni öldürürüm...! Sana daha öncede söylediğim gibi evlat katili etmeyin beni bu yaştan sonra...!"

Şahin sinirden ayaklarının, ellerinin titremesine mani olamadı. Bu adama olmadık bir şey yapmasından çok korkuyordu... Korkan ama yine de dimdik duran karısına baktı. Yanındaydı güzeli... Tam karşısında. Bir sarı lale çiçeği gibiydi. Sanki aylar sonra yeniden açmıştı. İyi beslenememişti belliydi, gözleri de solgundu. Gök mavisi rengiyle şenlenen göz bebeklerinin feri sönmüştü. Şu anda karısını doyasıya öpüp koklayıp, omzuna atarak kimselerin, hüzünlerin olmadığı bir masal dünyasına kaçırmak istedi. Sadece ikisi olsun istedi. O kırılgan halleri, ağlamaklı halleri, kırgın bakan gözleri bu isteğini engelledi.

Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin