5. Bölüm

115 21 12
                                    

Hyunjin ve Changbin, Hyunjin'in evinde oturmuş film seçmeye çalışıyorlardı.

İkisinin de yarın tatil günüydü bu yüzden bu günlerini beraber bir şeyler yaparak geçirmek istemişlerdi.

Şimdi ise yirmi dakikadır film seçmeye çalışıyorlardı. Bu konuda pek başarılı oldukları söylenemezdi.

İkisi de farklı türler de film izlemek istiyordu.

Hyunjin romantik bir film izlemek isterken, Changbin tam tersi aksiyon filmi istiyordu. Ortak bir konu bulma fikri ise en son akıllarına gelmişti. Korku filmi izleyeceklerdi. Sonra bir şeyin eksik olduğunu fark ettiler.

Yiyecek ve içecekler.

Hyunjin evde yeterince olduğunu düşünüyordu ama bir önceki film gecesinde hepsini yemişlerdi anlaşılan.

Changbin'le yaptıkları taş, kağıt, makastan sonra kendisi kaybetmiş bu yüzden şimdi markete gidiyordu.

Yolda söylenmeden duramıyordu. "Nasıl her seferinde kaybedebilirim ki" Sitemli sesi bütün mahalleyi doldururken daha sessiz olması gerektiğini kendine hatırlattı.

Sonunda geldiği marketle beraber içeri girdi. Kenarda bulunan alışveriş arabalarından birini de alarak reyonlar arasında gezmeye başladı.

Changbin'in sevdiği çikolatalardan bol bol aldı. Arkadaşı bu çikolatalara bayılıyordu, görünce çok sevineceğini biliyordu. Bu düşünce bile gülümsemesine yetimişti.

Çikolataları aldıktan sonra bu sefer cips bölümüne ilerledi. Bir kaç çeşit de cips aldıktan sonra son olarak içecek bölümüne ilerledi.

En sevdiği içecek olan portakal suyunu almayı unutmadan, enerji içeceği ve kola alarak alışverişini tamamladı.

O sırada omzunda hissettiği kol beklemediği bir şeydi. Arkasını dönünce gördüğü bedenle biraz rahatlasa da şimdi de onun burada ne aradığını düşünüyordu.

"Merhaba Hyunjin" Chan hyungun neşeli sesi kulağına dolarken onu cevapsız bıraktığını fark etti. "Merhaba Chan hyung."

Burada ne yaptığını sormalı mıydı? Kabalık mı olurdu?

Bunu düşünürken aklına başka bir şey gelmişti. Bu mahalleye yakın olan tek market burasıydı. Diğer market oldukça uzakta kalıyordu. Yani demek ki o da buraya yakın bir yerde oturuyordu.

"Bu kadar şeyi kendi başına mı yiyeceksin?" şaşırmış ama içinde alay kırıntıları olan sesini duyunca, yanında ki arabaya baktı.

Bir sürü şey almıştı. Gülümseyerek Chan'a döndü.

"Oh hayır. Changbin ile film gecesi yapacağız. Bilirsin atıştırmalık bir şeyler. Sonra yemek için de biraz fazla almış olabilirim" Hyunjin'in gülümseyerek kurduğu cümle Chan'ı da gülümsetmişti.

"Anladım, iyi eğlenceler ve afiyet olsun size o zaman." Hyunjin Chan'a teşekkür ettikten sonra onun bir şey almadığını fark ederek sordu. "kabalık olmayacaksa sen neden geldin hyung?" Çekinerek sorduğu soru Chan'ı yine güldürmüştü.

Hyunjin o sırada Chan'ın gamzelerini fark etmişti. Minik iki gamzesi vardı. Şirin duruyordu. Dıştan sert gözüken bu adamın farklı bir yanını görmek ona garip hissettirmişti.

Aldırış etmeden o da gülümsemeyi seçti.

"Felix tatlı yapmak istiyordu. Onun için malzeme almaya gelmiştim ben de." Hyunjin başıyla onayladı büyük olanı.

O sırada aklına bir şey gelmiş gibi yüzü değişen Chan, Hyunjin'in de yüzünün değişmesini sağlamıştı.

"Buraya yakın oturuyorsun sanırım Hyunjin?" Hyunjin sorulan soruyla kendisinin düşündüğü sorunun bir anda sorulmasıyla şaşırmıştı. "Evet buraya oldukça yakın oturuyorum. Peki sen hyung?" kendisine sorulan soruyla beraber bunu öğrenme şansı eline geçmişti. İçten içe heyecanlı hissediyordu.

MODEL - hyunmin Where stories live. Discover now