6. Bölüm

94 21 25
                                    

Hyunjin oldukça heyecanlıydı. Bu gün Seungmin'lerin evine gideceklerdi.

Markette karşılaştıkları günden sonra. Chan ile daha yakın olduklarını hissediyordu Hyunjin.

Üniversitede veya eve dönüşlerde onunla karşılaşırsa sohbet etme şansı yakalıyorlardı. Yine böyle olan bir günden sonra Chan onu ve Changbin'i evlerine davet etmişti. Hyunjin de bu teklifi seve seve kabul etti.

Şimdi Changbin'le beraber kendi evinde hazırlanıyorlardı. Daha doğrusu, Changbin hazırlanmış hâlâ ne giysem diye düşünen Hyunjin'i izliyordu.

Hyunjin böyleydi. Davete gideceği zaman ne giyeceğini en sona bırakır, seçmek içinde oldukça uzun bir süre uğraşırdı. Şimdi olduğu gibi.

Changbin derin bir nefes verip kendini yatağa bıraktı. Canı sıkılmıştı. Arkadaşı bütün giydiği kıyafetlerin içinde harika gözüküyordu. Ama bunu Hyunjin'e anlatmak oldukça zordu.

Her giydiği kıyafette bir kusur buluyor. Yeni bir kıyafete geçiyordu.

En sonunda dayanamayarak ayağa kalktı ve Hyunjin'i omuzlarından tutup durdurdu. "Ben seçeceğim, onu giyeceksin ve sonra gideceğiz anlaştık mı?" Hyunjin ilk başta algılayamasa da sonradan arkadaşını ne kadar çok beklettiğini fark etti. Yine mahcup olmuştu.

Changbin tabiki bunu anlamış, arkadaşına sarılmıştı. "Sorun yok Hyunjin-ah. Heyecanlı olduğunu biliyorum." Hyunjin de Changbin'e sarılmış biraz böyle kaldıktan sonra ayrılmışlar; Changbin, Hyunjin'in dolabının önüne geçerek giyebileceği bir şeyler seçmeye başlamıştı.

Çok uzun sürmeden, bol bir beyaz pantolon üstü içinse bordo bir kazak seçmişti. Sade gibi gözükse de bir kaç aksesuar ile bu sadeliğin önüne geçeceklerine emindi.

Seçtiği kıyafetleri arkadaşına verip giyinmesini söylemiş bu sefer aksesuar seçmeye başlamıştı. İnci kolye ve ucunda minik bir kalp olan gümüş kolyede karar kıldı.

Giyinip yanına gelen arkadaşına uzaktan bakınca bu haliyle bile güzel gözüktüğünü geçirdi içinden.

Yanına adımlayıp elinde ki kolyeler arkadaşına verip takmasını istedi. Hyunjin son olarak taktığı kolyelerle aynaya baktı.

Gerçekten güzel gözüküyordu. Aynadan gözü Changbin'e kaymıştı. Gururlu bir anne gibi bakıyordu. Dudaklarını bir birine bastırıp gülmesini gizledi.

Artık ikisi de hazırdı. Saate baktıklarında geç kalmadıklarını görerek rahatlamışlardı.

Daha fazla oyalanmadan evden çıkıp Chan'ın attığı konuma doğru ilerlemeye başladılar.

Beş dakika kadar sonra geldikleri evle ikisi de aynı anda iç çekti.

Changbin şimdiye kadar bir heyecan hissetmiyordu ama geldikleri evle beraber içini garip bir heyecan kaplamıştı.

Hyunjin daha fazla beklemeden zile bastı ve beklemeye başladılar.

İçeriden gelen konuşma sesleri ikisinin de dikkatini çekmişti. Tartışma mı yaşanıyordu? Yoksa daha farklı bir şey miydi?

En sonunda kapı açılmıştı. Karşılarında geniş gülümsemesiyle Felix duruyordu.

Changbin daha önce Felix'i bu kadar yakından görmemişti. Güzelliği karşısında dili tutulmuş bir şekilde sadece çilli çocuğa bakıyordu.

"Hoş geldiniz!" Neşeli sesiyle konuşmasıyla iki arkadaşta genişçe gülümsemişti. "Hoş bulduk." Changbin'in cevabıyla Felix olabilir gibi biraz daha gülümsemişti.

MODEL - hyunmin Where stories live. Discover now