» ' düşler ve düşüşler '

55 10 2
                                    

5. Bölüm - Yaşanmayan Gün

" Her şey yoluna girmeden önce en kötüsü olmak zorundadır "

"Üç gün mü?" diye sordu Allison, emin olmak isteyen bir edayla.

"Five öyle söyledi."

Five bir çok şey söylüyordu ama aklını kaçırmış gibi davrandığından Harry ona güvenmenin ne kadar akıllıca olacağını bilemiyordu.

"Ah evet," Klaus, Allison'un ona verdiği kahveyi memnuniyetle aldı. "O velet kıyametten söz etmişti."

Harry alayla güldü. "Kıyametten söz ederken bizim dünyamızda mıydın?"

Klaus karşılık olarak omuz silkti ve "Biraz," dedi. "Ama ne kadar kaldığını söylememişti."

Allison, Luther'a ve Harry'e de birer kahve uzatırken "Ona güvenmeli miyiz?" diye sordu temkinli bir şekilde. "Biliyorsunuz, o biraz..."

"Manyak gibi davranıyor." diye tamamladı Harry, onun yerine. "Fazlasıyla."

Ben, Klaus'un yanında oturduğu yerden "Five en son manyak gibi davrandığında, zamanda kaybolmuştu." dedi. "Onları bunu hatırlatmayı dene."

"Çok ikna ediciydi," dedi Luther. Elbetteki Klaus hariç kimse Ben'i duymamıştı. "Kıyameti durdurmaya çalışmasa o iki manyak peşinde olmazdı."

"O yüzden mi peşlerindelermiş?" diye sordu Diego.

"Evet."

Allison kaşlarını çatarak Luther'a bakıyordu. "Five ne görmüş ki?"

Harry, 'Cesetlerimizi sevgili abla,' dememek için dudaklarını dişlemek zorunda kaldı.

"Kıyameti durdurmaya çalışmışız," dedi Luther, üstü kapalı şekilde. Ardından "Bakın planım şu-" diye başladı ama Klaus ve Allison onun lafını kesti.

"İlkinde ne olmuş?"

"Bizden ne gizliyorsun?"

Luther tereddütle kardeşlerine baktı. Harry onun yapamayacağını anladığında, "Ölmüşüz." dedi, basitçe.

"Siktir,"

Harry, kardeşlerine sindirmeleri için biraz zaman verdi. Açıkçası Harry umursamamıştı ama normal bir insan için öldüğünü öğrenmek travmatik olmalıydı.

O kısa sürenin sonunda kardeşleri ölümleri üstüne sorular sormaya başladılar. Harry onları Luther'a bıraktı.

Doğrusu buna engel olup olmak istemediğinden emin değildi.

Hayatı boyunca değer verdiği tek tük insan vardı. Onlarda kardeşleriydi ama onlar tarafından terk edildiğinde öfkesi sonsuz sevgisini arka plana atmıştı.

Dünya da kurtarmaya değer ne vardı ki?

Ben onu kendi isteği dışında terk etmişti. Five onu şimdi bile bırakıyordu. Klaus uyuşturucuları ona tercih ederdi. Geri kalan kardeşleri onu bırakmaktan hiç çekinmediler.

Değer verdiği insanlardan bile emin değildi artık.

Onlara bakmak bile sadece acı verici anılardı.

Ölmek kurtuluş olabilirdi. Belki de sonunda onu isteği dışında terk eden tek insana kavuşacaktı.

Ölüm uzun zamandır Harry'i korkutmuyordu.

Yeşil gözlerini elindeki kahveden uzun süre ayırmadı. Kardeşlerinin sesleri melodi gibiydi. Duymuyordu onları.

Onları duymaya başladığı an araya orada olmayan birinin girdiği andı.

𝐃𝐢𝐬𝐚𝐬𝐭𝐞𝐫 𝐈𝐭𝐬𝐞𝐥𝐟 Where stories live. Discover now