5. Mavi gözlü adam

499 60 5
                                    


Merhabaaa

Yeni bölüme hoş geldiniz.

Yorum yapmayı unutmayın lütfenn:)

Sonunda okul günü gelmişti. Ali'nin aksine hiç heyecanlı değildim. Benim için okul sadece derslerden ibaretti. Şimdiye kadar hiç okul arkadaşım olmamıştı. Ali'nin söylediğine göre 12 yaşıma kadar çok sosyal, deli dolu bir çocukmuşum. Hafızamı kaybettikten sonra içine kapanmış, insanlarla iletişim kurmakta zorlanmaya başlamışım. Hatırlamıyorum, bunun için kendimi zorlamıyordum da. Zaten doktor da bunun düşük bir ihtimal olduğunu söylemişti.

"Ahu! Ağaç oldum!"

"Geldim!" Her defasında Ali'yi bekletmezsem olmazdı. Bu bir kuraldı bir kere.

Aynada kendime bakıp telefon ve çantamı aldığımda hazırdım. Aşağı indiğimde Ali ve Tuna abim beni bekliyordu. Bizi o bırakacaktı okula. Hulk ve Ege abim gecikmemek adına çıkmışlardı galiba.

"Her gün gecikeceksen çok işimiz var seninle güzelim." Dişlerimi gösterek sırıttım.

Sonunda evden çıkmıştık. Arabaya doğru ilerlediğimizde Ali'ye bakıp koşmaya başladım. Ön koltukta ben oturacaktım. Ali ne için koştuğumu anladığında gülerek o da koşmaya başladı. Ama gecikmişti ve ben çoktan ön koltuğa yerleşmiştim bile.

"Oyunbozanlık yapma Ahu, ayna anda koşacaktık."

"İlk varan demiyor muyduk canım ikizim? Başka kural yoktu hatırladığım kadarıyla." Tuna abim arabayı çalıştırdı ve yeni tanımaya başladığım yollarda ilerlemeye başladık.

"Yol büyüğündür bebeğim. İkiz olduğumuz senden büyük olduğum gerçeğini değiştirmez." Güldüm. "Bir kaç dakika önce doğdun diye büyük olunmaz Alicim. Pabucumun büyüğü."

Tuna abim küçük bir kahkaha attı. "Küçük çocuklar gibisiniz." Gülümsedim. Küçük çocuk olduğum tek yer onların yanıydı.

Yarımsaatlik yolculuğun ardından sonunda varmıştık. Arabadan inip etrafa göz gezdirdiğimde fazla kasıntı ergenle karşılaşacağımı ilk dakikadan anlamıştım.

"İlk önce müdürün yanına uğrayalım." Abimle birlikte içeri girdiğimizde bir kaç meraklı bakışın eşliğinde müdürün odasına çıktık. Abim kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde orta boylu hafif göbekli bir adam bizi karşıladı. Bizi gördüğü an gülümseyerek ayağa kaltı ve abimle tokalaştı. Odada bizden başka sarışın uzun boylu bir kız daha vardı.

"Hoş geldiniz. Buyurun oturun Tuna bey." Abim müdürün gösterdiği koltuğa oturduğunda Ali ve ben ayaktaydık.

Abimden gözlerini çekip bize baktı.
"Merhaba çocuklar. Yeni okulunuza hoş geldiniz. Baktığım kadarıyla notlarınız epey iyi. Öğretmen ve arkadaşlarınızla da iyi anlaşacağınıza eminim." Bir kenarda ayakta duran kızı gösterdi, "Bu sınıf arkadaşınız Ebru, hadi zil çalmadan sınıfınıza gidin." Ebru bana bakıp hafif gülümsedi. Ben de aynı şekilde karşılık verdim ve abimle kısaca vedalaşıp odadan çıktık.

"Sınıfımız üçüncü katta. Bu arada isimleriniz?"

Merdivenleri çıkıyorduk. "Ben Ahu, bu da ikiz kardeşim Ali." Gülümsedi. "Memnun oldum." Samimi bir kıza benziyordu.

Sonunda sınıfa geldiğimizde tüm bakışlar bize çevrilmişti. Her kes galiba geleceğimizi biliyordu. Ebru arkalarda bir sıra gösterdi ve kendisi de önümüzdeki sıraya oturdu.

"İlk ders matematik. Hoca uğraşmayı sever, takmayın." 

Zil çaldığında her kes yerine geçmiş, sınıfa kırklı yaşlarda gözlüklü bir kadın girmişti. Masasına geçti ve yoklama yaptıktan sonra bakışlarını bize çevirdi.

KAÇAK DÜŞLERWhere stories live. Discover now