ÖLÜRÜM

211 8 0
                                    

Merhaba arkadaşlar . Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Çünkü ben bomba gibiyim. Geçen gece bu bölümü yayinlayacagimi söylemiştim. Fakat elimde olmayan sebeplerden dolayi yayinlayamadim. Herkesten Özür diliyorum. Kitabım hakkında bir kaç görüşümü paylaşmak istiyorum. Bu kitabı deneme kitabı olarak sayıyorum çünkü ilk defa ciddiyetle bir kitap yazıyorum. Ama yinede çok güzel bir konusunun olduğunu düşünüyorum. İlk bölümlerin çok ta güzel olduğunu bende söyleyemeyeceğim. İlerleyen bölümlerin size garantisini verebilirim . Bu bölümde kafanızda soru işaretleri kalacaktır. Bir kaç bölüm sonra sorularınıza cevaplar bulabilirsiniz. Çok fazla uzatmayacağım . Keyifli okumalar                                                                                                                                                                             
      *****************                                                












   ( YİĞİT'TEN)                                            






     Seni ölesiye sevdiğimi, gözlerine her baktığımda içimdeki ateşin biraz daha büyüdüğünü , her salisemizin daha uzun olması gerektiğini düşünürken. ..NEDEN? Gözlerine her baktığımda içimdeki yaşama isteğinin artmasının ,senin için seninle yaşamanın bana verdiği hazzın artık olmaması kimin suçu? Nefesim daralıyor. Bogazimda kocaman bir yumru erkekler ağlamaz diyor. Ayağımın altındaki gaz pedalını ağırlığımla eziyorum. Direksiyon çevirmemden başı dönmüş, vites değişmekten bitkin bir halde. Yağmur damlaciklarinin istilasına uğramış camın korumasını üstlenen sileceklerden önümü görmeye çalışarak gidiyorum aşkıma. Biran önce görmek , doyasıya sarılmak, gitme bırakma beni demek istiyorum.

     Çok çok uzaktan görülen polis arabasının kırmızı mavi ışıkları, , ambulansın siren sesi dolduruyor beynimi. Ne olur ALLAHIM ne olur onu bana bağışla. Yapamam yaşayamam ölürüm.

     Frene dibine kadar basıp ani bir şekilde el freni kaldırdım. Kapıyı açıp ayağımı yağmurun çamurlaştırdığı toprağa bıraktım. İşte orada , geliyorum aşkım , geliyorum bitanem. Koşmaktan yorgun bacaklarım yanına varınca dayanamayıp çöktü yere.

    Neden örtülüydü yüzü? Neden kanliydi üstü? Yere boylu boyunca uzanıyordu. Neden yere böyle yatirmislardi? Üşür benim sevgilim.Ona sımsıkı sarılıp bedenini vücuduma doğru kaldırdım.

    Etrafimda bir sürü polis ve doktorlar vardı. Herkes beni sessizce izliyordu. Ben daha fazla dayanamadım sevgilimin bu haline. Bağırarak
  
"Çabuk battaniye getirin, hemen."dedim. Bir tane doktor Üzgün bir yüz ifadesiyle yanıma doğru geldi. Omzuma dokunarak

"Sakin ol oğlum sakin ol."dedi. Bu adam ne dediğini sanıyordu. Bana babam bir kere oğlum demedi. Neden söz ediyordu bu adam. Adam sinirli bir bakış atarak "Ne diyorsun sen be adam bu durumda nasıl sakin olurum. Çabuk çek elini oradan. Defol yanımdan , hemen battaniye getir."dedim. Kimse bir tepki vermiyordu. Yeter artık birsey yapmaliydim. Yavaşça elimi sevgilimin yüzünün üstündeki örtüye götürdüm. Ağır ağır indirdim. Bana bakıyordu. O hayran olduğum deniz gözleri ile bana bakıyordu. Tepkisiz, hareketsiz , donuk gözleriyle bana bakıyordu. Nefesim kesilmek istiyor, kalbim atmak istemiyordu. Nefesimin ona can vereceğini bilsem ona katardım. Kalbimi onu kalbine sarardim.Yavasca onu yere bıraktım. Ayağa kalktım. Ellerimi iki yanda yumruk yapıp sıktım. Kimse beni dinlemiyordu. Etrafa boş gözler ile bakindim. Benim omzuma dokunan doktora doğru yavaş yavaş ilerlemeye başladım. Gözlerimin içine kum dolmuş gibi yanıyordu. Adam ben ilerledikçe kıpırdanmaya başladı. Yanına vardığımda iki elimi doktor önlüğünün yakasina yapıştırıp kaldırdım. "Sana battaniye vermeni söyledim . Battaniye, lanet adam."dedim. Artık kendimi tutamıyorum. Karın boşluğuna hızla bir yumruk geçirdim. Diz kapağımı iki bacağını arasına geçirip sert bir şekilde vurdum. Adam elini bacak arasında tutup yere çöktü. Küfür ederek inlemeye başladı. Bu beni biraz olsun rahatlatmisti. Ağlamaya başladım herkese herseye inat . Polisler kollarımdan zorla tutup geri geri çekmeye başladılar. Adam çokluğu yerden arkadaşlarının yardımı ile güçlükle kalktı. Söylemiştim, uyarmiştim, çoktan haketmisti.Battaniye vermeliydi . Büyük bir hırslı kendimi polislerin elinden kurtarıp sevgilimi kucağıma aldım. Hızla arabaya doğru yürümeye başladım. Arkamdan polisler ve doktorların sesleri geliyordu. Hemen onu yere bırakmam için bagiriyorlardi. Bense hiç aldırmadan devam ediyordum. Arabanın kapısını açıp sevgilimi arka tarafa yatirdim. Bu esnada polisler arabanın etrafını sarmislardi. Bir doktor arabanın açık olan camından benimle konuşmaya başladı. "Yiğit bey ne olur böyle yapmayın. Başınız sağ olsun ama bu şekilde işimizi zorlaştırıyorsunuz . Bırakın görevliler işini yapsın." Adam yalvarir bakışlara bana bakıyordu. Hıçkıra hickira ağlıyordum. "Benim sevgilim iyilesecek en iyi hastahaneye götüreceğim. "Adam sinirle "Nisanliniz öldü Yiğit bey artık kendinize gelin cesedin morga götürülmesi gerekiyor. "Sinirlerim altüst olmuş başım fena halde agriyordu. Ellerimi yumruk yapıp hızla direksiyona bir kaç kere vurdum. Arabanın dikiz aynasından arkada hareketsiz yatan kadına baktım. Bu benim kadınım mıydı? Ona bunu yapmaya hakkım var mıydı? Yoktu
. Tamamı ile teslim oldum herseye. Kadınımı alıp goturmelerini izledim son kere. .. ********** Nasıldı bu bölüm umarım beğenmişsinizdir
.eee artık bir yorum yaparsınız. Çanlar.

ÖLÜME  FISILDAYAN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin