7.BÖLÜM

106 5 0
                                    

       YİĞİTTT !!!
Şaşkınlıkla o kadar çok bağırmışım ki Yiğit sanki beni duymuş gibi kafasını salladı . Arabaya kasıtlı vurmuştu. Psikopattı resmen bu adam. Bir sinir arabadan indi. Kapıyı öyle bir sert  kapattı ki olduğum yerde titredim. Hızla yanıma gelip kolumdan tuttu. Gözlerimin içine öfke ile bakıyordu .

     Acaba kaçtığım için kızmış mıydı? Öyle bir duygu karmaşasının içindeydim ki ne yapacağımı şaşırmıştım resmen.
Kacmalı miydim yoksa beni kurtarsın diye yardım mi istemeliydim ?
  
     En iyisi akışına bırakmalıydım. Zaten her türlü kurtuluşum yoktu . Yiğit'in beni arabaya sürüklemesine müsade ederek bindim arabaya. Emniyet kemerimi sinirle bağlayışını izledim. Sonra geçti kendi yerine. Iki üç kere hızla vurdu direksiyona. Bense sessizce izliyordum . Artık zaten hersey dışımda gelişiyordu. Bana dönüp uzun bir süre gözlerime baktı. Bende ona doğru döndüm. Ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Soru sorar gözlerle bakarak

   " Ne yapıyorsun????"dedim.
Beni duymamış gibi arabayi çalıştırdı ve gazı kökledi. Serserilerin arabasını sollayarak geçtik . O kadar çok yorulmuşum ki kısa süre sonra uyuyakalmistim. Arabanın ani fren yapışı ile uyandım. Beni geçen getirdikleri eve getirmemisti.

    "Neresi burası nereye geldik??" Sessizliğini koruyarak indi arabadan.

   "Konuşacak misin artik??" Konuşmamakta kararlı olduğunu anlayınca bende susmaya karar verdim. Gelip benim kapımıda açtı. Yolculuk boyunca boynumu kesmiş olan kemerden kurtulup açtığı kapıdan yavaşça indim. İnmem ile yere kapaklanmam bir oldu. Bir yeremi takılmıştım acaba. Tekrar ayağa kalkıp yürümeye başlayınca ayağımin acısını yeni fark ettim. Çarpışma sırasında ayağımı sakatlamıştım heralde. Yürümeye çalışınca acı ile inledim

    "Aaağğh ayağım! !"
Evin kapısına kadar giden Yiğit dönüp arkasına bir bakış attı ve kapıyı açarak içeri girdi.

   "Bi yardım etseydin bariiii? ??" Hiç istifini bozmamisti ve geri gelmemişti.
   "Odun, kalas , kütük yardım etse ölür sanki öküzzz !!" Biraz fazla bağırmış olacağım ki yiğit hızla içeriden geldi. Basit bir hamle ile kucağına aldı beni . Hızlı adımlarla eve girdik. Üç katlı bir triblexti. Evin dışına oranla içi oldukça eski tipi.  Beni girişteki salonun oturma grubuna oturttu.  Ağzından bir kelime dahi çıkmıyordu. Dış kapıyı kilitleyip, üst kata çıktı. Bense öylece kalakaldim. O sert kendini beğenmiş ukala adam gitmiş yerine tepkisiz odun bir adam gelmişti. Acaba kaçtığım için gerçektende kızmamış mıydı? O zaman neden öfkesini benden cikarmiyordu. Ya da neden bana vurmadi.

    Uyandığımda etraf zifiri karanlikti. Karnım açlıktan isyan ediyordu. Lambası açmak için ayağa kalktım. Etrafa çarpa carpa en sonunda düğmeye bulup etrafı aydınlattım. Bir kaç yere bakindiktan sonra mutfağı buldum. Buzdolabına bir heves hücum ettim ama hevesim kursağımda kalakaldim. Yuh be bu zenginliğe bu dolabı hiç yakıştıramadim doğrusu. Dolaplara açıkla bakıp makarna paketini bulunca sevinçten uçtum resmen. Hemen makarnaya pişirdim. Üstüne de salçalı bir sos yaptım ımmh. Tabagima koyup mutfak masasına oturdum. Tam çatalımi ağzıma götürüyordum ki kapıda bir gölge gördüm. Kesin Yiğit'tir deyip yemeğime döndüm. Bir iki çataldan sonra tekrar gölge gördüm fakat bu sefer iki kişiydi. Sinirle ayağa fırladım kapıya doğru hızla ilerledim

     "Saklambac mi oynuyoruz be bu ne böyle!!!"

      Tam kapıdan cikacaktimki bir el ağzımı sıkıca kapatıp beni kendine çekti. Sert bir şekilde vücuduna çarptım. Olabildiğimce güçlü çığlığı bastım. El ağzımı daha sıkı kavramisti. Burnumuda tıkıyordu. Nefes alamıyordum.  Hızla vücudumu arkaya doğru döndüm.  Tam bir hamle yapacaktım ki

   "Annnnneeeeeeee!!!!"

Annemin yanına doğru baktım karanlıktan gozukmeyen biri vardı bir iki adım görebilmek için ilerledim.

   "YİĞİTTTTT!!!"

  

ÖLÜME  FISILDAYAN AŞKTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang