1.2

850 53 133
                                    

1 yıl önce lise zamanları:

Çantamı toplayıp sınıftan çıkacakken öğretmen içeri girdi. "Çocuklar birisi hırsızlık yapmış yoklama olacak lütfen oturun" elimin içi çoktan terlemrye başlamıştı. Ne zaman böyle bir şey olsa hep benim çantamdan çıkıyordu. Öğretmen iki saniye dahi düşünmeden yanıma geldi. "Aç çantanı Vera Yeşil"

Çantamı açmadığımda öğretmen açıp baş aşağı edip herşeyi yere döktü. "Gerçi neye şaşırdıysak hep bunun altından çıkıyor böyle şeyler" dedi sınıfın popüler olan kızı. Endama bakıp başımı aşağıya eğdim. "Vera Yeşil çaldığın şeylerin haddi hesabı yok! Burası okul değil özel kolej ve bu kolejin bir imajı var ve sen onu gün geçtikçe lekeliyorsun! Sana 10 ceza daha yazıldı eğer bir daha öyle bir şey olursa okuldan atılman için herşeyi yapacağım!" deyip öğretmen yerden broşu alıp Firdevse verdi.

Endamın ikizi ancak ondan beklenirdi böyle bir şey zaten! Öğretmen çıkar çıkmaz yere eğilip defterlerimi toplamaya başladım. Elimi matematik defterine uzattığımda biri tekme atarak sınıfın öbür ucuna fırlatmıştı. Başımı kaldırıp Korhana baktım. "Derdiniz ne sizin?"

Diyerek ayağa kalktığımda biri günlüğümü alıp bağırarak okumaya başladı. "Bu gün Süleyman ile tanıştım onu bir çok kez sevmediğim çete ile görmüştüm. Bana iyi davranıyor diğerlerinin aksine galiba ona aşık oldum.. Mu! Şaka mı yapıyor bu havuç kafa"

Gözüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına geçirirken, uzanıp günlüğümü elinden almaya çalıştım Fuat'ın "yanılmışım Süleymanda onlar gibi hepsinden tiksiniyorum nefret ediyorum fakat neden.. Neden Süleymanı halada gördüğümde kalbim böyle hızlı atmaya devam ediyor lanet olsun" herkes kahkaha atınca gözümden bi damla yaş düştü. Benim sıramın arkasında sırasında oturan Süleyman ise susup dersini çalışmaya devam ediyordu.

Umrunda değildim işte! "Yeteer!" diye çığlık attığımda Süleyman bile hayretle bana bakmıştı. İlk kez bağırıp yeter diyordum. Masamda duran vişne suyunu pipet ile delip, Fuat'ın başından aşağıya döktüm ardından Günlüğümü alıp çantaya attım diğer defterleride toplamaya başlamıştım.

Tam o an Endam yakamdan yapışıp beni kaldırdı. "Sen kimsin ibne!" diye bağırıp tokat attığında bende saçından tutup yolarak, başını masaya vurmuştum. Arkamdan Endamın ikizi Firdevs gelince arkamı döndüm. Elindeki saç tokasının sivri tarafını gözüme yaklaştırmıştı. "Yeter." diye mırıldandı Süleyman. Herkes ona bakarken ben Firdevsin karnına tekme atıp çantamı, telefonumu ve kulakcığımı aldım. "Yeter dedim sana!"

Diye bana bağırıp kolumdan tutarak sınıftan çıkardı. Zil çalınca dersin başladığını anlayarak, süleyman'ın kolundan kurtulmaya çalıştım. Fakat okadar sıkı tutuyordu ki kolum mosmor olmuştu. "Süleyman! Vera! İkinizde sınıfa dönün çabuk" öğretmenin bağırmasına bakmayarak, Süleyman beni sürükleyip okuldan çıkardı bahçeye çıktığımızda, kolumu çekip elinde kurtuldum ve onu ittim.

"Defol! Öğretmen çağırdı hadisene! Git git sende onlarla beraber şikayet et!" dediğimde bi adım bana yaklaştı yumruğunu sıkıp havaya kaldırdığında burnumu dik tutarak gözlerinin içine baktım. Yeşil gözleri titreyerek yüzümü inceliyordu. En ufak bir korku emaresi ile alay edecekti emindim. "O yazdıklarım eskidi! Seni artık sevmiyorum senden nefret ediyorum hatta senin gibilerin dünyadan yok olmasını istiyorum sen çok iğrenç aşşağılık birisin! Önce bana iyi davrandın ardından onlara yardım ettin şu sıralar ise ne yapsalar sustun! Sana köpek bile diyemiyorum umarım sürünürsün Süleyman!"

Efulim • TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin