0.6

195 16 23
                                    

Tiktok videolarım tutmuyorr

İyi okumalarr💖
______________________________________

Sonunda bugün sesimi ve yeteneklerimi gösterebilecektim. Normalde uyandığım saatten bir saat erken uyanmıştım. Heyecandan karnıma ağrılar giriyordu.

Normalde son kez prova yapmak istiyordum ama annemin sesi duyup uyanması isteyeceğim son şey bile değildi.

Bugün kimse moralimi bozmamalıydı.

Her zaman ki halime göre daha çok özenmiştim ve makyajımı biraz daha belirginleştirmiştim.

Gitarımı da kılıfının içine koyduğumda hazırdım. Bugün gerçekten ukulele çalmak istiyordum. Aslında Bahar hoca söyleyene kadar aklımda ukulele çalmak yoktu.

Ne zaman biri beni bir konuda heveslendirse, aklıma koyulan şeyi yapmak istiyordum.

Gitar çantamı da sırtıma attıktan sonra hazırdım.

Hızlıca evden çıktım ve okula doğru yürümeye başladım.

Yarı yolda gördüğüm Sara hızlıca bana yetişip koluma girdi.

"Ee heyecan varmı heyecan"

"Hemde nasıl. Altıma işiyecek gibi hissediyorum."

"Sakinn, eminim senin için çok kolay olacak. Ayrıca Sarp'ı tembihledim. Her açıdan fotoğrafını çekeceğiz."

Sara'nın bu haline gülümsedim. Etrafımda benim için çabalayan insanları görmek beni mutlu ediyordu.

Sonunda okula vardığımızda, Sara sınıfa ben ise prova yapmaya müzik sınıfına gidecektim. Program öğle arası olacağı için öğle arasına kadar izinliydim.

Okulun kapısının önüne yaklaşırken, tanıdık bir yüz gormemle olduğum yerde kalakalmıştım.

Gediz burdaydı.....

Neden durduğumu anlayan Sara kolumdan iyice tutup, beni tekrardan yürütmeye başlamıştı.

Şuan tam Gediz'in karşısındaydım. Tahminimce aramızda dört adım kadar bir mesafe vardı.

"Selam Gediz, acil gitmem gerek derse geç kaldım" dedikten sonra yanağımı öpüp hızlıca merdivenleri çıkıp gözden kayboldu.

Bunlar ne ara birbirlerini tanıyacak kadar samimi olmuşlardı.

Nihayet kafamı kaldırıp Gediz'e baktığımda, üstünde üniforması olduğunu görmüştüm. Bu haliyle çok garip duruyordu. Forma Gediz'e gerçekten yakışmıştı.

Aynı şekilde onun da beni süzdüğünü gördüğüm de, boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.

"Selam, ne yapıyorsun burada?"acaba böylede çok hesap sorar gibi mi olmuştu. Ama ne diyebilirdimki yani. Şuan burada ne iş derler adama.

"Ha şey ben sana bir şey vermek için gelmiştim."

Ben ellerini arkada bağladığını sanarken, meğer o arkasında birşey saklıyormuş. Meraklı gözlerimle büyük kutuya bakarken Gediz kutuyu bana uzatıp, konuşmaya başladı.

AĞUSTOS BÖCEĞİ | YARI TEXTİNG Where stories live. Discover now