sendromsuz aşk | bxb

21

- günün ikinci bölümü -

şubat, 2023
_

"seni dinliyorum meleğim"

ülkü gözlerinin içine bakan abisinden hiçbir şey saklamadığı gibi bugün olanları da saklamamakta karar alıp ömer'in kendisine olan hislerini anlattı.

"abi, ben hep ömer'e arkadaşım dedim ona hiç mesajlaşırken kalp bile atmadım hatta o yazmadığı zaman yazmadım ama bana bugün beni sevdiğini söyledi. ben de onu arkadaşım olarak gördüğümü söyleyince, ben zaten senin kalbinin başkasında olduğunu biliyorum, dedi. benim bilmediğim bir şeyi nasıl bilebilir ki? bu nasıl olabilir hiç anlamıyorum. hem sence bu doğru mu? ben birinden hoşlansam bunu anlamaz mıyım ki sanki. çok sinirlendim."

ümit hızlı hızlı konuşan kardeşini sakinleştirmek için tuttuğu ellerin üzerini okşadı yavaşça.
"güzelim, sakinleş önce."

ülkü biraz sakinleşince ümit devam etti konuşmasına.
"her şeyi baştan alalım birtanem. sen ömer'le ne zaman tanıştın"

"eylülün son haftasında matematik öğretmenimiz izin aldığı için son iki dersimiz boştu. batuhan'lar da futbol oynamak için aşağı indiler ben de agah indiği için onu takip ettim. kaan ve ben kenarda otururken d sınıfıyla birlikte futbol oynadılar. o gün tanıştık ömer'le. d sınıfının takım kaptanıymış galiba."

ümit başını sallayıp devam etmesini beklercesine baktığında ülkü devam etti anlatmaya.
"sonra birkaç kere sınıfa geldi, sohbet ettik. bana edebiyat dersinin kötü olduğunu söyleyince ona bir kere sınıfta öğle arasında ders anlattım ama o pek dinlemedi gibi. başka da öyle çok konuşmadık. talu'ların bağ evine gideceğimiz zaman instagramdan eklemiş o zaman takip isteğine geri döndüm. sömestrda da birkaç kere instagramdan mesaj attı. 5 şubat doğum günüymüş ama biz o gün batuhan ve ablalarıyla kar tatiline gittiğimiz için söylememiş, okulda söyledi. ben de arkadaşımın doğum günününü bilmediğim için üzüldüm. batuhan da üzüldüğüm için dün benimle birlikte hediye bakmaya geldi. sonra da ömer'i bir kafeye davet edip kutlarsam ömer'in mutlu olacağını söyledi. ben de biraz çekindim çünkü ömer'le sadece okulda birkaç kere konuşmuştuk hiç onunla bir yere gitmedim. bu yüzden batuhan'a benimle gelmesini istediğimi söyledim o da kabul etti. ömer'e de anlattım, o da sorun yok dedi. batuhan yanımızda oturmadı ama orada olması bana güven verdi. eğer batuhan orada olmasaydı ve ömer bana beni sevdiğini söylediğinde orada batuhan'ı görmeseydim gerginlikten kusabilirdim abi. kendimi çok kötü hissettim. çünkü ömer benim arkadaşım. hep ona arkadaşım dedim."

sonlara doğru kaşlarını çattığında ümit kardeşinin kaşlarının ortasını okşayarak düzeltti yüz ifadesini.
"sinirlenmene gerek yok birtanem. sen güzel bir çocuksun ve dürüstsün. çevrendekiler, senin görüşlerini açıkça dile getirmenden hoşlandıkları için seninle daha çok vakit geçirmek isteyebilirler. ömer gibi senden hoşlanan başka insanlar da olacaktır. hepsinde böyle sinirlenecek misin"

ülkü çocukça omzunu silkti.
"eğer kaan gelip benden hoşlandığını söylese onu döverim. agah ve talu zaten birbirini seviyor ve nihan ile ali zafer de öyle."

ümit kardeşinin saçlarını kenara çekerken mırıldandı.
"peki batuhan sana senden hoşlandığını söylese"

ülkü aniden kalbinin hızlanmasına karşılık gözlerini büyüttü. o an o kadar panik yaptı ki elini tutan abisinin avucunu göğsüne bastırdı.
"abi benim galiba kalbimde bir rahatsızlık var"