9

5.7K 478 460
                                    

Xx selamm yeni bölüme hoş geldiniz. Bu ne hız aq maşallah nazar değmesin. Herr neyse umarım bölümü seversiniz.Yazım yanlışları varsa kb.

Bölüm sınırı: 55 Oy 200 Yorum

***

"Ah dur bakalım önce bir ağlamadan anlat güzel bebeğim.". Burnumu çekmiş ve hıçkırıklarımı bastırarak konuşmuştum. Eunmin'i de uyandırmak istemediğim için dikkatli bir ses tonu tercih ettim.

"Anlatacak bir şey yok abi. B-ben seni özledim ve artık beraber olalım istiyorum. Ya Kore'ye dön ya da beni de yanına al...". Abim telefondan sert bir soluk verdikten sonra endişe ile mırıldandı.

"İşinle ilgili bir sorunun mu var? Bak eğer önemli bir şey varsa ve benden saklıyorsan külahları değişiriz.". Burnumu çekip elimin tersi ile gözlerimi silmiştim.

"Kalbimle ilgili bir sorunum var...Ben çok yanlış birine karşı çok yanlış duygular besliyorum... Hoseok beni birazcık seviyorsan, sorgulamadan kardeşine destek olursun.". Hemen gelmesini elbette beklemiyordum. Gerçi o gelse de gelmese de ben yarın sabah istifa edecek ve Jimin'e yerleşecektim.

"Tabii ki seni seviyorum. Her zaman arkanda ve yanındayım bebeğim. Ama hemen gelmem mümkün değil...". Yanan gözlerimi kırpıştırdıktan sonra burnumu bir kez daha çekmiştim.

"Yarın istifamı verip Jimin'e yerleşeceğim. Sen gelene dek bekleyebilirim...".

"Tamam Taehyung'um...Abin seni en kısa zaman da yanına alacak. Bir tanem istersen yarın arkadaşımı seni alması için göndereyim olur mu? Ben gelene dek onunla kal. Arkadaşını tanımıyorum, ona güvenemem. Sen benim en değerli varlığımsın...". Canım hyungum. Sen olmasan ben ne yapardım bilmiyorum...

"Seni seviyorum Hoseok.". Cevap vermesine müsaade etmeden telefonu kapamıştım. Çünkü odada yalnız olmadığımı fark ettim. Bay Jeon ne zamandır buradaydı?

"Taehyung hayır...Taehyung bunu asla kabul edemem. İstifa edemezsin buna izin vermem.".
Üzerime doğru gelmeye başladığı an hızla ayağa kalkmıştım. Ne yani beni burada zorla mı tutacak?

"Neden izin vermezsiniz? Bana daha çok umut verip her defasında hüsrana uğramam için mi?". Kırık bir tonda konuştuğum an hızla öne doğru atılıp ellerimi tutmuştu. "Ne yaptım anlamıyorum. Sana ümit verecek ne yaptım?".

Ellerimi hızla tutuşundan kurtarmıştım. Neden duygularıma engel olamıyorum!? Yıpranıyorum...Beni o yıpratıyor çünkü. Hâlâ yaptıklarının farkında değil!

"Bana iltifat ediyorsun, ellerimi tutuyorsun, beni düşünüyorsun...B-bana güzel olduğumu söylüyorsun.". Sesimin titremesine engel olamamıştım. Cidden...Bana saydığım tüm bu şeyleri yapmıştı.

"Güzelsin çünkü...Hayatımda gördüğüm en güzel erkeksin çünkü Taehyung.". Titreyen dudaklarımı birbirine bastırmış ve başımı yere eğmiştim. "Yine aynı şeyi yapıyorsun...". Yine uzanıp ellerimi tutmuştu.

"Senden çok hoşlanıyorum Taehyung. Ama sen çocuklu dul bir adamı hak etmiyorsun. Ben senin dengin değilim...Seni düşünüyorum anlasana.". Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü o an. Beynim pelteye dönmüştü ve ben duyduğum bu sözlerden sonra hiç bir şey düşünemez hale gelmiştim.

O da benden mi hoşlanıyordu?

"Sana ümit vermemeye çalıştım ama farkında olmadan vermişim demek ki...Özür dilerim Taehyung.". Dudaklarım yukarı doğru buruk bir şekilde kıvrıldığında o an gülümsediğimi fark ettim. Benden hoşlandığını kabul mü etmişti az önce?

Ve aynı zamanda bana uygun olmadığını da söylemişti...Ama buna o değil ben karar vermeliyim. Bu benim hayatım.

Tenimi mutluluk göz yaşlarım yakarken bir an bile durmadan ona sıkıca sarılmış ve başımı boynuna gömmüştüm. Bana karşılık vermesi beklemiştim ama o bunu yapmak yerine kollarımı tutup beni kendinden uzaklaştırarak ayırmıştı.

For Baby | TAEKOOK |Where stories live. Discover now