POYRAZ-7

11.5K 403 54
                                    

Saat Yedide alarm çalmaya başlayınca bende el çare kalktım. Kalkmamla beraber Çağan Ayısını ve pis salyalarını gördüm. İnanın iğrenç bir duyguydu ve benim sevgili "Batman" amblemi olan siyah en sevdiğim nevresim takımımı bok etmişti. Gözümden bu sahneye baktığım için bir kez daha özür dileyip ayağa kalktım.

Uyurken soyumuzun bağdaştığı düşünülen gorillere benzetmiştim. İnsanlıktan eser kalmamıştı. Banyoya girip günlük işlerimi hallettim saçlarımım yarısında gömdükten sonra banyodan çıktım. Beyaz bol pijamalarımla çok rahat olsamda, dolabımın önüne gelip kapağı açtım, üzerime kolsuz yarım lacivert bir bluz altınada bordo şortumla bugünümü tamamladım.

Mayıs kendini Temmuz sandığı için şimdiden şortlarla kardeş olmuştuk. Şort diyince Beste aklıma geldi ve aşağı indim. Mutfağa girince Beste'nin yine bir şaheser yarattığını gördüm. Açlıkla masaya oturup önüme ne geldiyse yemeye başladım, bir şey hariç "Jambon".

Salam sevipte, jambon sevmeyen bir ben yokumdur herhalde canım... Kahvemin son damlalarını yudumlayıp masadan kalktım, Beste ile masayı toplayıp salona geçtik. Annemler sabah erkenden işe gidip akşam baya geç dönerlerdi. Alışmıştım buna.

Beste bilgisayarı televizyona bağlarken ne yapmaya çalıştığını çözmek için ecel terleri döksem de hiç bişey anlamadım. En sonunda TV'deki siyah ekran gidipte Doctor Who önüme gelince "İşte benim Kızım!'' diyip Beste'ye sulu bir öpücük kondurdum. Beste yanağını silerken bende içeriden Haribo'larımızı getirdim. Sevinçle birbirimize bakıp, dizimizi izlemeye başladık.

Saat 7 gibi geride kaldığımızda sezon bitmişti. Acayip uykum gelmişti ama bu akşam Bar'a gidicektik. Amaç Kutay kankimle soğuk espri gecesi yapmaktı. Tabi bu sadece benim adıma geçerli kısmıydı. Beste ise sadece Doruk için yani Doruk'u görmek için gidiyordu. Pis Sürtük diye içimden geçirip, yukarı odama çıktım.

Mini bel kısımlarında şerit olan siyah bir elbiseyi elime aldım -Multide var-.
Beste'ye göstermek için aşağı indiğimde, Çağan ile kumanda kavgası yapıyorlardı. Cidden bunu yapıyorlardı. Beste'ye elbiseyi göstermemle yanıma damlaması bir oldu. Koluna girip yukarı çıktım. Beste ile bunu benim giyeceğime karar verdik. Hanımefendiye elbise beğendiremediğim için, kendi evine gidicektik.

Benim saçlarımı hafif dalgalandırdık. Yine hafif ama çekici bir makyajla kendimi Adriana Lima gibi hissediyordum.
Sanırım ondan güzel bile olabilirdim, sadece keşfedilmemiştim. Yoksa phs yani. Daş gibi kızım mübarek. Anahtar, cüzdan, telefon üçlüsünü minik çantamın içine koydum ve dışarı çıktık. Beste'nin evine doğru yol aldık.

10 dakika yürüdükten sonra Beste'nin evine vardık. İçeri girince Beste odasına gitti bende salonda duran konsolun üzerindeki çerçeveleri inceledim. Beste ve ailesi vardı. Babası sonradan bu kadar yaptırımcı biri olmuştu. Nedenini biz bile hala çözememiştik. Hatta bu şekilde davranmaya başladığından beri, bir kaç kere Beste'ye vurmuşluğu vardı. Bu durumda sadece dinlemeyip Beste'den gizli babasını tehtid etmiş olabilirim belki.

Bunları bir kenara bırakıp Beste'nin yanına gittim. Odadan içeri girince karşımda Victoria Secret Meleği duruyor sandım. Cidden bu elbise ona çok yakışmıştı. Beste'yi kolundan tuttuğum gibi makyaj masasına oturtunca Beste ile gülmeye başladık. Onun saçlarını da düzleştirdikten sonra makyajını yaptık. Tamamen kendimizi hazır hissettiğimizde saat 21:30 olmuştu. Ayakkabılarımızı giyip Bara doğru yol aldık...

****

BAR
İçerisi diğer barların aksine gayet temizdi. En azından azmış insanların zevk sesleri, ter kokuları ve bazı yavşaklardan arınmış bir mekandı. İleride tezgahın arkasında duran Kutay'ı görünce ona el salladık ve o tarafa doğru yürüdük.
Bizi sevinçle karşıladı, cidden çok tatlıydı. Eğer Kutay'ı bir dost olarak görmesem. Boynuna yapışıp "Benimle Çıkar Mısın Beybi?" derdim. Uraz kadar olmasa da çok yakışıklıydı. Ben neden ikisini karşılaştırdım ki şimdi?

POYRAZWhere stories live. Discover now