•24•

12.8K 696 148
                                    


Sınır: 7 vote 2 yorum 🎀

🦋

"Atlas beni bekle."

Koşarak yanına gittiğimde gözlerinin kızarmış olduğunu gördüm. Muhtemelen ağlayacaktı ama yapamıyordu. Bağırmak, çağırmak, yıkmak, dökmek ve daha nicesi...

Ama yapamıyordu.

Ona destek olmak istiyordum.

"Atlas gelmeme izin verir misin?"

Atlas kızarmış gözleriyle beni onayladı. Ona destek olmamı istiyordu.

Hızlıca arabaya bindim. O da arabaya bindi. Arabayı çalıştırdı. Yüksek bir süratle arabayı sürmeye başladı. Bu sürat bana çok fazla gelmişti ki midem bulanmaya başladı. Gözümün önünü görmemeye başladım.

"Atlas biraz yavaşlar mısın?"

Atlas beni duymuyormuş gibi hâlâ önüne bakıyordu. Sinirlenmeye başlamıştım. Sesimi mi duymuyordu yoksa duymamazlıktan mı geliyordu?

Sesimi biraz daha yükseltmeye çalışarak konuştum.

"Atlas biraz yavaşlar mısın?!"

Atlas hâlâ önüne bakıyordu. Sanki beni umursamıyordu. O sırada cebindeki telefon çaldı. Telefonu hızlıca cebinden çıkarıp kulağına  götürdü.

"Alo abi! Anneme ne oldu o iyi mi? Hani iyileşmişti?"

Art arda sıraladığı sorular beni bile şaşkına çevirmişti. Sanki Atlas gitmiş yerine başka bir adam gelmişti.

"Atlas bende bilmiyorum. Bir anda fenalaştı. Elleri titremeye başlayınca yere yığıldı. Bende annemi alıp hastaneye getirdim."

Atlas'ın gözünden yaşlar gelmeye başlamıştı. Annesi onun için çok kıymetliydi. Bu durum beni de üzüyordu. Onu böyle görmek kalbimden bir parça alınıyormuş gibi hissettiriyordu.

"Abi o iyileşecek mi?"

Uzun bir süre cevap gelmedi. Ben ve Altas cevap gelmesini beklerken telefon kapandı.

Atlas tekrar abisini aradı ama cevap yoktu.

Tekrar aradı...

Tekrar...

Ve tekrar...

Hiçbirine cevap anlamamıştı.

"Atlas sakin ol. Belki şarjı bitti."

Atlas daha çok ağlamaya başladı ve daha çok hızlanmaya...

"Atlas yeter dur! Kaza yapacağız!"

Atlas beni dinlemiyordu. Kontrolsüz bir şekilde araç kullanıyor ve hiçbir trafik kuralına uymuyordu.

"Atlas beni dinle. Annen şuan hâlâ iyi durumda. Sakin olmalısın yoksa ikimiz de öleceğiz!"

Bunu söylerken gözümden firar eden yaşların farkında bile değildim. Çok korkuyordum. Atlas beni dinlemiyor ve daha çok hızlı sürüyordu arabayı.

"Atlas yeter lütfen dur!"

Bu sefer çığlık atarak ağlamaya başlamıştım. Atlas bu sefer bana dönmüştü. Arabanın frenine basmıştı ama araba durmuyordu. Atlas tedirgin olarak durdurmaya çalıştı.

"Atlas yeter artık DURDUR şu lanet arabayı!"

Atlas sağına soluna bakıyordu. Şuan küçük bir köprünün üzerindeydik ve ortam hafif kalabalıktı.

"Atlas yalvarırım durdur."

Atlas'ın koluna dokundum ve endişeyle bana baktı.

"Durmuyor!"

Daha çok ağlamaya başladım. Sevdiğim adamla ölmek isterdim ama daha çok erkendi. Daha birbirimizi yeni yeni tanımaya başlıyorduk ve birbirimizi seviyorduk. Köprünün asfaltında kontrolsüz bir şekilde ilerlerken artık sonumuzun geldiğini düşünüyordum.

Atlas'a döndüm.

"Seni seviyorum...seni çok seviyorum. Sen benim hayallerimi süsleyen bir kahramansın ve ben sana...ben sana her geçen gün daha çok aşık oluyorum."

Gülümsedim.

Gülümsedi.

"Sonumuz böyle olmayacak. Arabanın benzini bitene kadar kullanabilirim merak etme."

Yalan söylüyordu. Bu kadar kalabalık bir yolda bunu yapması imkansızdı.

Atlas önüne döndüğünde sonumuzun nasıl olacağını anlamış gibi bana geri döndü. Şuan köprünün kolonlarına doğru hareket ediyordu araba. Eğer arabayı yana çevirirse hem insanlara zarar verecekti hem de bize...

Koluna dokundum.

"Yaşar mıyız bilmiyorum ama seninle tekrar karşılaşmak istiyorum."

İki kolunu da tutup direksiyondan çektim. En azından insanlara bir zarar gelmesindi...

O ise telaşla ellerini çekmeye çalışırken dudağını dudaklarımla kapattım. Şaşırmıştı ve o da anlamıştı artık çaremiz olmadığını...

Bana karşılık vermişti bende ona...

Araba artık kolonlara çarpıp takla atınca ayrılmak zorunda kalmıştık.

Ve sonrası karanlık...

Hemde çok karanlık...

🦋

Ehehehehhe nasıldı?

Acımasız bir yazarım dimi? Yaşasın kötülük HWJQHJWHWJQ.

Neyse vote atık bebeler...

Merak etmeyin kitap bitmedi devamı var.

Şemsiye (Yarı Texting)Where stories live. Discover now