5

15 5 27
                                    

Sesimi çatlatmadan vokal kısmını bitirip dans kısmına başladım ama şarkıyı söylediğim kısım kadar iyi geçtiğini söyleyemem. Her an baygınlık geçirecek kadar yorulmuştum. Hareketlerimin bozulmaması düşünürken kimle dans ettiğime bile odaklanamıyordum.

Kendimi dizlerimin üzerine bırakıp sağ elimi boşluğa doğru havaya kaldırmış sanki birisinin gelmesini bekliyordum. Sol tarafımdan yavaşça gelen Chan havadaki elimi tutarak karşımda benimle aynı olacak şekilde yere bırakmıştı kendini. Seungmin arkamdan belirip Chan'ı tekrar ayağa kaldırdığında sadece onları izliyordum. Arkamdan omzuma dokunan Minho yanımdan geçip Seungmin'in elini tutmuştu. Sırasıyla gelen üyelerin hepsine sadece bakıp hareket etmiyordum. Herkes yerini alıp çember tamamlanınca hepsi birden dizlerinin üzerine çöktü. Onların bu hareketiyle hızla ayağa kalkıp solo dansımı yapmam gerekiyordu. Partım bittiğinde diğer üyeler de olması gerektiği gibi senkronize bir halde ayağa kalkıp benimle dans etmeye başladılar. Yere çöküp birbirimize sarılmamız ise yaptığımız son hareket olmuştu.

- Hata yaptım mı? Nasıldı? Ah, daha sıkı çalışmalıydım.

- Saçmalamayı bırak Misun. Hepimiz çok iyiydik. Kimse hata yapmadı. Hepinize büyük bir aferin.

Minho sanki herkesin endişesini omuzlarından atmaya çalışıyordu. Bu dönem için yaptığımız tek seferlik bir gösteriydi bu. Sonrasında yine yapacaktık ama yaklaşık 4 ay sonra.

Dönüş için kendimizi arabaya attığımızda yorgunluğumu şimdi daha iyi anlayabiliyordum. Sağımda oturan Jeongin'in omzuna yatmayı düşünürken omzuma düşen ağırlık ile şaşırmıştım. Jeongin kendini bir anda bırakmış, neredeyse bayılmıştı. Ah bebek ekmeğim. Hepimiz biraz dinlenmeyi haketmiştik.

- Jeongin, uyuma. Eve dönmüyoruz.

- Ne demek eve dönmüyoruz?

Jisung şaşırmış bir şekilde sordu. Chan onun Şaşkınlığını anlamış olacak ki hızla devam etti.

- Yorulduğunuzu biliyorum. Ama bugün biraz eğlenme vakti. Güzelce konuşup sohbet edip yemek yiyebileceğimiz bir yere gidiyoruz.

Ah, yemek. Çok açım. Ne kadar yorgun olsak da bunun bize iyi gelebileceğini hissediyordum. Chan bir şey yapıyorsa zaten kimseye kötü gelme ihtimali yoktur.

- Jeongin uyanmayacak bence. Arabada kalsa daha mı iyi olur?

Endişeli bir sesle sormuştum.

- Ben arada onu kontrol etmek için çıkarım. Uyumaya devam etsin bence de.

Felix'in teklifine herkes kafasını sallamıştı. Yavaşça içeriye girerken neler yapacağımızı tahmin etmiştim bile. Bira ve soju içip ızgara et yiyecektik. Bir kez daha ne kadar aç olduğumu düşünüp herkesten önce masaya oturmuştum. Bu gece sarhoş olmayıp sarhoş olan büyüklerimle dalga geçecektim. Ben buraya karnımı doyurmaya gelmiştim ne de olsa.

Aradan kaç saat geçti hiç bilmiyorum. Bildiğim tek şey önümdeki boş şişe sayısı. 1, 2, 5, 6, 9... Ah kafam, cidden ağrıyor.

- Misun kaç yaşındasın?

Hyunjin kahkahalar içerisinde sormuştu. Nasıl yani? Kaç yaşımda olduğumu mu unutmuştu? Bu kadar sarhoş olması iyi değil.

- 7 yaşımdayım!!

İyice anlayabilmesi için bağırarak söyledim bunu. Daha kaç kere soracak merak ediyorum doğrusu.

- Yaşımı unutabildiğine inanamıyorum Hyunjin. Cidden sarhoş olmalısın.

Memories | Stray KidsWhere stories live. Discover now