Eski gücünü kaybetmiş Kuzey Krallığının sürgüne gönderilen prensesi, evrenler arası geçitlerin kapılarını parçalayarak kendi dünyasına geri gelmişti. Geçmişinden bir haber olan yaralı kadın, zihnindeki geçmiş benliğini dinleyip ailesine kumpas mı dü...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Medya : Kieran ve Avcı
🫀🗡
***
FENRYS
“Güç dalgası kıtanın her tarafından hissediliyor.”
İri kollarını göğsünde birleştirerek omzunu yasladığı kapıdan ayrıldı Noyan, Fenrys’e doğru ilerlerken Lordunun gözleri haritanın üzerindeydi. Ateş Lordu, parmaklarını haritanın üzerinde dans ettirirken Kayıp Şehir’in var olduğu noktaya dokunmayı dahi es geçti. Ne olursa olsun oradan kimsenin haberi olamazdı, olmayacaktı.
Noyan ellerini masaya yaslarken haritanın üzerine eğildi. “Krallıklar harekete geçmiştir.”
Fenrys inatla ona bakmazken Avcı’nın şuan da içerisinde bulunmakta okduğu tavernanın üzerine işaret parmağıyla vurdu. “Biz de öyle.”
Kaşları havalanırken lordunun nereden anladığını kısa bir an sorgulayan Noyan, odanın içerisinde kol gezen gölgelerle dudaklarını birbirine bastırdı. “Gölgeler...” diye mırıldandı, teyit etmek için. “Gölgeler.” Dedi Fenrys onu onaylayarak.
Gözleri Güney’deki krallıklara kayarken kalemini her birinin üzerinde gezdirdi, “Güneyden çoktan bir saldırı gerçekleşti bile.” Kırmızı mürekkep, kalemin ucundan damlıyor, tüm krallıkları kanın tatlı rengine boyuyordu.
“Ya şu an?”
Kalemi elinde çevirerek tersini dudaklarının arasına hapsetti Fenrys. “Bırakalım da küçük yaşlı karı, kehanetini mırıldansın.” Göz ucuyla dostuna, sır gibi sakladığı şehrinin korumasıyla görevlendirdiği komutanına baktı. “Kieran ile Clone’u çoktan harekete geçirdim.”
Noyan’ın dudaklarında eğlendiğini belirten bir gülümseme belirirken başını yavaşça iki yana salladı. “O ikisini mi? Cidden mi? Birbirlerini öldürmelerini mi istiyorsun sen!” dedi sahteden bir sinirle.
Kısa, tok bir kahkaha attı, Lord. “Boşversene. Birbirleriyle anlaşmayı öğrenmeliler.” Noyan tam dudaklarını yeni bir makara için aralıyordu ki aniden Fenrys’in yüzüne düşen gölge ile susmak zorunda kaldı, Fenrys ile bakışları kesiştiğinde Lord çenesini eline yaslayarak ona baktı. “Morana... İyi mi bari?”
“Ordunun üzerine çok düşüyor, kendini hırpalamaması gerektiğini söyledim ama...” Kollarını göğsünde bağlarken iç çekti, Noyan. “Her zamanki Morana işte.”
“Kalkan zayıflıyor,” Yeraltı Lordu’nun omuzlarının düşüşüne ilk defa şahit olmasa da zayıfladığını kabul eden kan kardeşinin sözleriyle bozguna uğramıştı Noyan. “Daha fazla saklanamayacağımızı biliyorsun, o da biliyor.”
