17 : Acımasız Zindanlar

175 58 78
                                    

Helö girllsss

Sırf konu bölünmesin diye sanırım en uzun bölümümü yazdım 😔😔

Ha bir de yapay zekadan Mason'u tasarladım çünkü PİNTERESTTE ASLA AKLIMDAKİ ADAMI BULAMADIM 🙌🏻😭


Keyifli okumalar dilerimm 😽


AVCI

Oğuz'dan haber yoktu. Geldiğim günden beri onu her yerde aramıştım ancak bir haftadır ondan iz yoktu. Zada onun muhtemelen Ana dedikleri bir kadının yanında olduğundan bahsedip dursa da içimde kötü bir his vardı.

"Artık yemek yesen iyi olacak." Tabağımla oynarken önüme düşen saçlarımın arasından Zyran'a baktım. "Bilmiyorum... Hiç bu kadar uzak kalmamıştık."
Zyran derin bir nefes verdi. "Oğuz, diyarda biraz kendine buyruktur. Kafasına eseni yapar, bazen bir hafta gelmez bazen iki."

"Zyran..." Kaşığımı tabağa yaslayarak karşımdaki adama baktım. "İçimde kötü bir his var. Belki gidip baksak-"
"Gidip bakmalık bir durum yok ortada Avcı," Zyran dudaklarını aralıyordu ki söze giren Zada'ya döndük ikimizde. "Ana, Seraphina'dan pek hoşlanmazdı, oraya gitsen dahi sana kapısını açmaz."
"Ama en azından ne durumda olduğunu öğrenirim." Dedim kaşlarımı çatarak.

"Korkarım iyi bir durumda değil." Kulaklarım duydukları ile havalanırken arkamı dönüp yemek salonuna giren Ichor'a baktım. O geceki yakınlığımız aklıma gelirken yanaklarım kızarsa da konumuzun bu olmadığı gerekçesiyle bir nefes verdim.
"Bu da ne demek?"

"Biz Şafak Yarı’ndayken muhafız, Yer Altı'na gitmeye cüret etmiş."
Dehşetle masadan ayaklandığımda sandalyenin yere düştü. "Ne?'
"Dediklerim doğru. Muhtemelen," elini çenesine attı. "Yani sanırsam kız kardeşini bulmak için gitti."

"Ama..." Güç alabilmek adına masaya tutundum. "Ona bunu söylemedim bile." Eğer oradaysa kim bilir ona ne yapmıştı? Kim bilir ne durumdaydı? Kim bilir belki canı yanıyordu? Benim yüzümden...

Ichor sessiz kalırken bana doğru adımladı. Omuzlarından tuttuğunda gözlerim istemese de onunkilerle buluştu. "Onu kurtarmalıyız."
"Geçen geceden sonra bunu denemeyeceğiz."
"Ichor!" Dedim sesimi sertleştirerek. "O benim arkadaşım!"
"O sadece senin korumandı."

Kaşlarım olabildiğince birbirine yaklaşırken kolları arasından sıyrıldım ve Zada'ya döndüm. "Bir şey söylemeyecek misin?"
Zada, yavaş hareketlerle ayağa kalktı ve hepimize teker teker baktıktan sonra yine bende durdu. "Oraya gitmeyeceksin." Dudaklarım hayretle aralanıyordu ki elini kaldırdı ve beni susturdu. "Fenrys onu öldüremeyecektir, amacı zaten seni yanına çağırmak, şimdi onun istediğini yapamazsın."
Yumruklarımı sıktım. "O hâlde bunu bir başkanız yapsın! Onu ve oradaki diğerlerini kurtarsın." Hiçbiri bir şey demedi, 'Ciddi misiniz?' dercesine kaşlarımı kaldırdığımda yine sessiz kaldılar. "Tamam." Dedim öfkeyle gülerek. "Pekâlâ." Sandalyemin arkasına astığım ceketimi elime alırken Ichor'a ters bir bakış atıp uzaklaştım. "O hâlde bunu yapacak birilerini ben bulurum."

AGİEL - Ruhun Kıvılcımı (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now