Bölüm 2

414 110 527
                                    

Gözlerimi nispeten büyük bir odada açtım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Gözlerimi nispeten büyük bir odada açtım. Odada iki kişilik bir yatak, bir duvarın tamamını kaplayan bir kıyafet dolabı ve bir de duvara monte edilmiş kitaplık bulunuyordu. Sağ tarafında boydan boya bir pencere bulunuyordu.

Kafamı kaldıracak halim yoktu. Artık o ilaçtan mıdır nedir etrafımdaki nesneler tıpkı YouTube de ilizyon videoları izlediğimde etrafıma bakıp etkisini ölçtüğüm zamanki gibi etrafımda resmen dans ediyorlardı. Elbet nesneleri nasıl çıkardığımı soracaksınız emin olun onu bende bilmiyorum.

Bir kaç dakika yatakta öylece yattım. Daha sonra kafamı hafifçe kaldırıp doğrulmaya çalıştım. Yatağın içinden çıkıp ayakta durmak için son bir gayret gücümü toplayıp ayaklarıma verdim. Sonuç ne mi? Ayakta iki saniyeden daha az durup yere düştüm. Düşmenin etkisiyle bir az ses çıkardığımı farkettim bu yüzden biri gelecek mi diye etrafı dinledim fakat kimse gelmedi.

Aklınızda bulunsun eğer size ilaç verip bayıltırlarsa karşınızda iki seçenek vardır: ya uyandığınızda içeride sizi gözetleyen birileri olur ya da olmaz. Olmazsa acele etseniz iyi olur yoksa tek kaçış şansınızı kaçırabilirsiniz. Birinin beni kontrol etmeye geliceğini zannetmiyorum. Çünkü ilacın dozu çok fazlaydı ve bu da uyanmamı istemedikleri anlamına geliyor. Yani umarım komplo teorilerim doğrudur.

Bu insanlara güvenmiyorum. İlk dakikadan beri polis olmadıklarını biliyordum fakat ne olduklarına dair bir bir fikrim yoktu. Şu an biliyor muyum pek sayılmaz ama burada oturup onları bekleyecek de değilim. Acilen eve dönmem gerekiyor fakat nerede olduğumu bilmiyorum. Daha doğrusu hangi gezegende olduğumu.

Başımın durumu şu an daha iyiydi. Ayağa kalkıp pencerenin yanına gittim. Tahmini 5 6 metre yukarıdaydım. Aşağıda büyük bir bahçe vardı ve ardında ormandan başka bir şey yoktu. Eğer camı kırabilirsem aşağıya inmek kolay işti.

Etrafımdaki eşyalara göz gezdirdim. Şimdi farkettim de çokta büyük bir oda değil miş.

Giysi dolabının çekmecelerini karıştırdım kadın çamaşırlarından başka bir şey yoktu. Fakat burnuma bir koku geliyordu. Çamaşır deterjanı kokusu. Kıyafetler buraya yeni koyulmuştu. Tahmini olarak 1-2 saat önce. Odayı turladım. Ne kitaplıkta ne yatağın altında ne de dolapta işime yarayacak hiçbir şey yoktu. Odada iki kapı vardı fakat hangisinin nereye açıldığını bilmediğimden kapıları açmamıştım. Pencereye baktım acilen buradan çıkmam gerekiyordu.

Başka çarem olmadığında yatağın yanındaki kapının önüne gittim. Korkarak kapıya açtım fakat korkularım boşa çıktı. Burası bir tuvaletti. Ya sabır çekip içeri göz attım. Bir klozet, duşa kabin, küvet ve lavoba vardı. Bebek mavisi ve beyaz renklere boyanmıştı. Açıkçası bir tuvalet ne kadar davetkar olabilirse o kadar davetkardı.

Banyo ya hızlı bir göz gezdirdim. Kullanabileceğim bir malzeme yoktu. Klozeti sökmeyeceksem tabi.

Tam arkamı dönüp gidecektim ki aklıma bir fikir geldi. Hızlıca duşa kabine girip duş başlığını çıkarmaya başladım. Elimde ağır bir metalden oluşan başlık kalmıştı.

• GÖLGE •Where stories live. Discover now