PARTİ BAŞLASIN!

288 10 3
                                    

"Burada çok araba var. Arka bahçeden girelim eve." diyip elimi tuttu Mert.

"Tamam, hadi gidelim." dedim ve arka bahçeye doğru ilerledik.

Arka bahçeye girdiğimizde konuşma sesleri geliyordu. Biraz daha ilerlediğimizde kanımızı donduracak bir manzarayla karşılaştık...

*MERT'İN AĞZINDAN*

"Bunu yapmamızın amacı ne Selim?" diye sordum karşımda oturan teyzemin gereksiz oğluna.

"Ya kuzen, şaka bir yana evleniyorsun lan resmen. Aylin, kızın fotoğrafını gösterdi. Maşallahı var yani. Sarı saçlı, mavi gözlü. Bu zamanda böylesini bulmak zordur. Sen de anca kendine bul zaten. Bizi dü-" kafasına sertçe vurup:

"Yengene yavşama lan. Adam gibi söyle şunu amaç ne?" dedim.

Pezevenk, resmen Eylül'e yavşıyor. Zaten stresliyim akşam Eylül'ü istemeye gideceğiz. Ben niye stres yapıyorsam? Alıp, geleceğim kızı işte.

"Amaç şuki; şimdi biz ön bahçeye küçük bir sahne hazırlayacağız ve sen şarkı söyleyeceksin ya, ha işte böylelikle müstakbel karını mutlu etmiş olacaksın. Şarkıda parti başlasın dedikten sonra bizim ekip partiyi başlatacağız ve hep birlikte eğleneceğiz işte. Aman be Mert, alt tarafı ön bahçelerini kullanmak için kayınpederinden izin alacaksın." aslında güzel fikir yani Eylül için iyi olurdu. Ama şarkı söylemek kim ben kim? Tamam Eylül'e bir kere arabada söylemiş olabilirim ama tüm sülalenin önünde nasıl söyleyim lan?

"Ben şarkı falan söylemem. Şarkı söylemem hariç ne yapıyorsanız yapın." diyerek ayaklandım.

Salona baktığımda bütün sülalemin salonda olduğunu gördüm. Alt tarafı kız isteyeceğiz, ne diye toplanıyorsunuz ki? Görende Obama'nın sarayından kız alacağımızı falan zanneder.

Selim koşarak yanıma gelip "Lan sana kız istiyoruz, ne güzel organizasyon yapıyorum ama neymiş şarkı söylemezmiş. Senin için uğraşanda kabahat." diye soludu. Aslında haklı. Sonuçta böyle bir şeyi yapmak zorunda değil.

"Tamam lan. Söyleyeceğim ama sırf Eylül için." diyerek pes ettim.

"Bizde zaten Vasviye Teyzeye söylemeni istiyorduk ya. Neyse hadi gel biraz çalıstırayım seni." diyerek çekiştirmeye başladı. Kolumu kurtarıp:

"Ne çalıştırması lan. Söyle hangi şarkı, ben kendim hallederim." dedim.

"Kenan Doğulu- Tencere Kapak, git çalış. Akşam en ufak bir hata istemiyorum. Adam ol." diyip kafama vurdu ve koşarak merdivenlerden çıktı. Tabi yakalarsam başına gelecekleri biliyor pezevenk.

"Anne, teyzelerim, hala ve yengelerim. Akşam Eylül'ün üzerine gitmeyin sakın! Zaten kız hassas. Kocalarınızı da uyarın. Gözünüzü seveyim ters bir hareket yapmayın, ters bir şey söylemeyin. Bakın kızın abisi psikopattır. Benden söylemesi. Hadi ben kaçtım. Akşam yedide orada olun." diyip evden çıktım.

Uyarımı da yaptığıma göre artık rahatım. Diyemeyeceğim çünkü dayım ve teyzemin ne zaman ne yapacağı belli olmuyor. Umarım uyarımı dikkate alırlar.

Akşam babamla konuştum ve tekrar kavga ettik. Eylül'le evlenince onun şirketteki hissesini ben yönetecekmişim ve onun emirlerini yerine getirecekmişim. Eylül'ün arkasından iş çevireceğim için çok huzursuzum fakat başka çarem yok. Eylül'ün hayatı söz konusu. Hem sonunda ayrılık yok sonuçta. Sadece şu sikik intikamı alacak ve Eylül'le rahat edeceğiz.

Arabama binip kendi evime doğru sürmeye başladım. Yaklaşık bir ay önce daha fazla dayanamayıp ayrı eve çıkmıştım ve tahmin edemeyeceğiniz kadar rahatım. Saçmalamayın Eylül'ü aldatacak falan değilim. Sadece anne baba dırdırı yok o kadar.

BELKİ BİR GÜN O'da SEVERWhere stories live. Discover now