İstenmeyen Gelin

-2-YENİ EV

Bejna'dan
______________________________________________

Halamın dizinde yatıyordum oda benim saçlarımı seviyordu. Annemin acımadan yolduğu saçlarımı halam nazikçe seviyordu ne kötü değil mi? Annemin asla sevmek için dokunmadığı saçlarımı başkasının sevmesi
Halam böyle saçlarımı severken benimde yavaş yavaş uykum gelmeye başladı gözlerim kendiliğinden kapandı.

YAZARDAN

Halası yeğeninin bu halini üzülüyordu böyle annesi olmasına acıyordu. Yeğeninin düzgün nefes alışverişinden uyuduğunu anladı ve yeğeninin kafasının altından bacağını çekip yastığı yavaşça koydu üstüne battaniyesinide örtdükten sonra odadan çıktı.
Aram ağa salonda minderlere oturmuş düşünüyordu bundan sonra nolacak diye kızı ne tepki verecekti ? O konakta kızına neler yaparlar nasıl yaşar onlarla? İçeri tepsiyle küçük bacısı Berfan hatun girdi ve ağabeyine doğru gidip hafif eğilip tespiyi uzattı Aram ağa tepsideki kahveyi alıp teşekkür etdi bacısına başını sallayıp sağ taraftaki mindere oturdu . Aram ağa bacısına baktı bir şey demek istiyor ama diyemiyor gibiydi 'Berfan bacım ne diyecen?' Berfan ağabeyine dönüp
'Ha?' Aram ağa bacısının bu tepkisini hafif tebessüm etti 'Diyorumki ne diyecen bir şey diyecen ama diyemiyon' Berfan dayanamayıp söyledi 'Bejna kuma olarak mı gidecek Karanhanlılara?' Korkuyla sordu bildiği kadarıyla onların 2 oğlu vardı ve biri evli diğeri Bejna'dan 2 veya 1 yaş küçüktü Berfan kumanın ne kadar kötü olduğunu biliyordu. Çünkü sevdiği adam onun üstüne kuma getirmişti. Berfan hergün onların gülüşme seslerine ve gece zevk seslerine dayanamayıp .Ağabeyine anlatmış ve  hemen boşanmışlardı .
Aram ağa konuştu 'Asla kızımı kuma olarak vermem sonunda ölüm olsa bile!' Duyduğu cümlelerden mutlu olmuştu Berfan ama aklına bir soru takıldı ozaman kimle evlenecekti? 'En küçük oğluyla mi evlenecek?'
Aram ağa hayır anlamda kafa salladı 'O zaman kimle?' Aram ağa 'Ağa olacak ortancı oğluyla yani Azadla.' Bi yandan üzülmüştü bi yandan sevinmişti Berfan en azından kuma olmayacaktı yeğeni 'Ağabey çok soru sordum bu konu hakkında ama Azad ağa nerdedir? yani ne gördüm ne adını işittim.' Aram ağa bu sefer başını olumsuzca salladı 'Bacım biraz köyden çıkıp çarşıya gitsen duyarsın tam bu eve geleli 5 sene oluyo ve bu (eliyle beş yaparak) beş sene içinde tam 1 veya 2 kere çarşıya çıkdın!' Elindeki kahveyi bitirip yanına koydu ayağa kalkıp bacısının yanına oturdu bacısına baktığında gözleri dolmuştu 'Bak Berfan biliyorum yaşadığın çok zor bir şey ama artık onu unut hayatını yaşamaya bak daha 34 yaşındasın eğer o şerefsiz seni sevseydi kuma getirmezdi ve ne olursa olsun seni savunurdu anladın mı beni? artık onu unut ve hayatını yaşa.' Sulu gözlerle ağabeyine baktı gülümseyip sarıldı Aram ağada beklemeden sardı kollarını bacısına. Sarılmalarını bi ses böldü 'Kusura bakmayın abi kardeş sarılmanızı böldüm ama yemek vakti!' Abi kardeş ayrılıp ayağa kalktı Aram ağa ' Hadi sen gidip Bejna'yı çağır ve son konuştuklarımızı unutma tamam mı?' Berfan gülümseyip tamam diyip Bejna'yı uyandırmaya gitdi Aram ağa yemek yendiği balkona gitdi Fatma hanım sofraya oturmuş onları yani Aram ağayı bekliyordu .
Aram ağa yer sofrasına oturup ekmeği bölüp eşine verdi Fatma Hanım hemen konuşmaya başladı 'Ağam şimdi berdel kararı verildi ya '
'Eee Fatma hatun ?' Fatma hanım gülümseyip 'Ciwanimla gelinim ne zaman gelek ? Yani bur da  kalacaklar değil mi?' Aram ağa yine hayret gözlerle ona baktı bu kadın hiç mi kızını düşünmezdi! Daha görmediği kızı bile gelin olarak kabul etmişti Aram ağa konuyu uzatmak istediği için cevap verdi 'Merak etmeyesin oğlumuz ve gelinin burda kalacak iki gün sonra burda olacaklar' Deyip yemeğine döndü bir kaşık aldıktan sonra balkonun kapısı açıldı ve içeri Bejna ve Berfan girdi Bejna babasının sağ tarafına oturdu yani anasının karşısına Berfan yani halası da Bejna'nın yanına oturdu sessizce yemek yenirken Fatma hanım konuştu 'Ağam o zaman Bejna kuma olarak mı gidecek?' Bejna annesin dediyle dona kaldı ne yani berdel kararı mı verilmişti? Onlar yüzünden tanımadığı biriyle mi evlenecekti ve kuma olarak? Korkuyla annesine baktı ama annesi yemeğini yiyordu babasına baktı oda annesine bakıyordu gözleri dolmaya başlamıştı bile ve  konuştu 'Baba beni kuma olarak vermediniz de-değil mi?' Aram ağa 'Yok öyle bir şey kuma felan olmayacaksın Azad ağala evleneceksin !' Fatma hanım ağzı açık kaldı ne yani kızı hanım ağa mi olacaktı 'Ağam bildiğimiz Azad ağa değil mi hani Mehmet ağanın oğlu olan?' Hayretle sordu Aram ağa 'Aynen o Mehmet ağanın ortan'cı oğlu olan Azad ' herkes yemeni yedikten sonra Bejna sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkadıktan sonra kimseyle konuşmadan odasına geçti pijamalarını giyip yatağına yattı. Ve düşünmeye başladı herkesin korktuğu Azad ağa la evlenecekti nasıl bir tepki vermiştir diye düşündü Genç kız ama askere gitmişti nasıl haberi olmuş tuki diye düşündü. İki gün sonra Genç kız gidiyordu konağa köy evinden konağa orda napacaktı bunları düşünürken gözleri yine doldu en çokta babasından ayrı kalacağa için ve bir şey daha vardı Bejna evlilik hakkında pek birşey bilmiyordu hep evlilik hakkında konu açılınca kadınlar onu odadan çıkarırdı yani 19 yaşında olduğuna rağmen Genç kız bunları daha fazla düşünmemek için gözlerini kapadı

2 GÜN SONRA

İşte o gün gelmişti gitme vaktiydi avluda oturmuş arabanın  gelmesini bekliyordu Halası ile Halası Bejna'nın elini tutuyordu ve dualar ediyordu kendi yaşadıklarını yeğeni yaşamasın orda mutlu olsun  diye Kızın babasıda kızına sanki bir daha göremeyecekmiş gibi gözlerini ayırmıyordu Fatma hatun ise oğlu ve gelini geleceği için hazırlık yapıyordu yarım saat sonra avlunun dışından korna sesi gelmişti. Gelmişlerdi avlunun kapısı açıldı ve içeri abisi biri kadın biri erkek girdi Fatma hanım koşarak avluya geldi ve 'Oğlum' diyerek Ciwan'a sarıldı Ciwan 'Annem' deyip oda sarıldı ayrıldıktan sonra babasının yanına gidip elini öptü aslında babasına sarılacaktı ama babası elini bile zor öptürmüştü halasına da sarıldı sıra kız kardeşine gelince sımsıkı sarıldı ama bejna ona sarılmadı zaten ne bekliyordu ki. Sonra karısı geldi aklına arkasına dönüp karısının elini tuttu Ciwan ' Bu gelininiz Asmîn hadi öp annemle babamın elini' Aram ağanın elini  zorla öptükten sonra sıra Fatma hanıma geldi onun elini öpecekken Fatma hanım kendine çekip sarıldı gelinine . Bejna'ya asla böyle sarılmamıştı sarılmayı geç öpmemişti bile . Ciwan konuştu yanındaki erkeğin omzuna elini koyarak 'Buda benim kayınbileder Baran' .
Bir saat oturduktan sonra Baran ayağı kalktı burada durmak istemediği için 'Yenge hazırsan gidelim' Bejna vedalaşıp tam eline valizini alırken Baran ondan önce davranıp arabaya doğru yürüdü Bejna da onu takip edip ön koltuğa oturdu Baranda oturduktan sonra arabayı çalıştırıp konağa doğru yol aldılar Baran bu sessizlikten sıkılıp konuşmaya başladı 'İstersen sana konaktakiler hakkında bilgi veriyim' Bejna olur deyip Baranı dinlemeye başladı 'Şimdi bak Delal hatun yani kaynanan bazen çok boş yapar seni sevmezse naneyi yedin demektir asla onun çenesinden kurtulamazsın Ferzan ağa yani kayınbaban o iyi biridir yani pek konuşmaz Adar yani en büyük ağabeyim seninde kayınçon neyse boş ver onu Adar ağabeyim evli ve bir oğlu var yengemin adı senin eltinin adı- ' Genç oğlan bilerek yarım bırakmıştı cümleyi çünkü yengesi sormasını istiyordu Bejna'da merak etmişti eltisinin adını ve konuştu 'Evet adı?' 'Söylüyorum söylüyorum' 'Hani söyle' Genç adam gülerek 'Tamam söylüyorum adı Avjin eltinin adı iyi biridir eğer seni severse her zaman arkadan durur sana ablalık yapar ve oğullarının adı Yekta o daha 3 yaşında ve sıradaki ben!' İki elini direksiyondan çekip kendini gösterdi 'En yakışıklı kayınçon BARAN KARANLI!' Bunları derken eli hâlâ direksiyonu tutmuyordu Bejna korkuyla bağırdı 'SEN SALAK MISIN NE BIRAKIYIRSUN?! Ya kaza yapsaydık' Baran yengesinin bağırmasını beklemiyordu hemen eli direksiyonu tuttu ve konuştu 'Tamam sakin ol Yenge bir şey olmadı' demişti yengesine baktığında yüzündeki korkuyu görmüştü . Araba konağın önüne  geldiğinde geldik deyip arabadan inip bagaja gitti Bejna'da yavaşça ve korkuyla arabadan indi Baran yanına geldikten sonra konağın kapısının üstünde kocaman yazılarla yazan 'KARAHANLI KONAĞI' yazısına baktı kapı açıldığında içeri girdiler avluda onları bekliyordu KARAHANLI ailesi bekliyordu bi yaşlı kadın elini öpmesi için kıza uzatıp 'bi xêr hatî bûka nedilxwaz!' (Hoş geldin istenmeyen gelin).

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Lütfen hikayeyi sevdiyseniz beğenin.