16. Bölüm

87 23 37
                                    

Sabah olmuştu. Güneş yüzüme bir alev gibi vuruyordu. Gözlerimi açtım ve bi iki saniye kırpıştırmaya başladım ve etrafı incelemeye başladım. Hemen sol yanıma baktığımda hala Uraz uyuyordu. Yanımdan gitmemişti. Uraz'ı uyandırmadan yavaşça yanından doğruldum ve lavaboya gittim. Lavabodan çıktıktan sonra kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittim ve bişeyler hazırlamaya başladım. Ben kahvaltıyı hazırlarken kapının orada bir gölge görmüştüm. Uraz'ın gölgesiydi. Kolunu kapıya doğru yaslamış doğrudan yeşil gözleriyle beni izliyordu.
"Günaydın,"demiştim Uraz'a bakmadan. Bir yandan salatalıkları doğramaya devam ediyordum.
"Günaydın" demişti oda bana ve durduğu pozisyondan çıkıp yanıma doğru geldi. Tezgahta duran salatalıklardan birini alıp doğramaya başladı. Elimdeki salatalığı doğramayı bitirdikten sonra Uraz'a dönüp ona bir soru sordum.
"Bugün dans kursum var,sende gelmek ister misin?" dedim soran gözlerle ona bakarak.
Elindeki salatalığı tezgaha bıraktıktan sonra bana dönüp cevap verdi.
"Tabiki gelirim. Seni dans ederken ilk defa göreceğim."
"Tamam ozaman beraber gideriz."dedim ve hazırladığımız şeyleri masaya koymaya başladım. Masaya koyduktan sonra kahvaltımızı yapmaya başladık. Kafamda bir yandan nasıl bir kombin yapacağımı düşünüyordum. Sonra birden Uraz'ı izlemeye başladım. Acaba onu dans kursuma davet etmem iyi miydi? Oradaki kızlar kesinlikle Uraz'ı tanıyacaklardır diye düşünmeye başladım ama kararımdan geri dönmedim. Kahvaltımızı bitirdikten sonra masadakileri hızlıca toparlayıp odama gittim ve kapıyı kapattım. Dolabıma klasik bir bakış attıktan sonra ne giyebileceğime baktım. Ve bişeyler bulabilmiştim.

Altıma siyah bir kargo pantolon ve üstümede gri bir tişört giyindikten sonra odamdan çıktım ve salona geçtim. Uraz'a dönerek konuşmaya başladım. Üstünde siyah bir ceket ve yine siyah bol bir tişört ve altında koyu yeşil renginde bol bir pantolon vardı.

"Gidiyor muyuz?" dedim.
"Gidiyoruz." dedi sesi mutlu bir biçimde çıkıyordu.
Evden çıktıktan sonra dans kursunun olduğu gere doğru yürümeye başladık. Biraz uzaktı. Bir süre yürüdükten sonra dans kursuma varmıştık içeri girdim ve iki kişi bana birden bakmaya başlamışlardı bile. Sanırım Uraz'ı farketmişlerdi. Yanımıza hemen gelmişlerdi.
"Ne! Ne! Ne! Sen o ünlü müzisyen Urazsın!"
"Oha cidden sen misin?!"
"Bu dans kursunda seni de mi görecektik?!"
Kızların ikiside heyecanlı heyecanlı konuşuyorlardı. Bir kaç dakika sonra ise bir kaç kişi daha Uraz'ın yanına gelmişlerdi.
"Bir imza alabilir miyim acaba?" deyip Uraz'a elinde Uraz'ın olduğu fotoğrafı uzatmıştı. Uraz eline oturdukları yerde gördüğü bir kalem alıp imzalamıştı.
"Uraz her konserine geliyorum hatta bir kere fotoğraf çekilmiştik tekrardan seni yakından gördüğüme inanamıyorum!" demişti sarışın bir kız. Uraz'la biraz konuştuktan sonra ise bana dönüp kurstan arkadaşım olan Yağmur konuşmaya başladı.
"Kız sen Uraz'ı nasıl bu kursa getirdin çok şaşkınım şuan nasıl görüşüp hallettin, hala aklım almıyor." dedi birden gamzeleriyle gülümseyerek. Ne diyebilirdim ki?
"Tesadüf yani bende biliyorsun uzun zamandır Uraz'ı dinliyordum. Sonra bi denk geldi bilmiyorum ve davet etme kararı aldım ve oda davetimi kırmadı sonuçta uzun zamandır hayranı olduğum için."
Evet bir nevi biraz yalan söylemiştim. Bu berbat bişeydi ama şimdi ona aramızda bişey var diyemezdim.
Biz dansa başlarken Uraz ise bizi oradaki oturma yerlerine oturmuş bizi dikkatlice izliyordu. Bizi dedim fakat aslında beni. Gözleriyle beni takip ediyor ve beni izliyordu. Dansı her adımıyla pürüzsüz bir şekilde yapmıştım bu dansa fazlasıyla çalışmıştım ve iyi iş çıkarmıştık. Bir kaç saat daha dans kursunda kaldıktan sonra ise dans kursundan çıktık.
~
Ve biraz deniz kenarına doğru gitmeye karar verdik. Dans kursum deniz kenarına çok yakın bi yerdeydi denizi görebiliyorduk. Biraz yürüdükten sonra ise varmıştık. Vardıktan sonra kendimize yakındaki büfeden su almaya karar verdik büfeye vardığımızda sularımızı aldık ve çimenliklere oturup etrafı izlemeye başladık. Denizden gelen rüzgar saçlarımı hafif hafif okşuyordu sanki. Uraz'la bir süre konuşmamıştık ikimizde denizi seyrediyor hiç konuşmuyoduk. Bir iki dakika sonra Uraz bu sessizliği bozan kişi olmuştu ve konuşmaya başladı. Bir yandan da hava kararmış, yağmur hafif hafif atıştırıyordu üzerimize doğru.
"Eftelya aslında ben sana bişey soracaktım." diye söze girdi ve sonra ise konuşmadı. Yeşil gözlerini amber gözlerime kilitlemişti.
"Ne diyeceksin Uraz?" dedim meraklı gözlerle ona bakarak. Bir süre cevap vermedi ama yeşil gözleri beni inceliyordu bi maç dakika sonra ise dudakları dudaklarımın hemen üzerindeydi. Öyle şefkatle öpüyordu ki beni kalbim sanki alev almış gibiydi o ise bu aleve körükle gidiyordu ve alev daha çok artıyordu. Kalbim hızlı hızlı çarpıyordu.. Bir kaç saniye sonra ise çekilmişti. Yağmur hızını biraz daha artırmıştı. Yeşil hareleri beni izliyordu. O sırada yanındaki çantasından bişey bulmaya çalışıyordu. Ve en sonunda buldu ve konuşmaya başladı.
"Benimle çıkar mısın?" dedi ve elinde bir kolye vardı kolyenin ucundaki şey ise papatyaydı ve çok güzel görünüyordu. Papatyaları seviyordum. Ama bir süre şaşırmıştım. Bir anda öyle demesine. Bir süre konuşmadım yağan yağmuru izliyordum ama gözlerinin üzerimde olduğunu da biliyordum. Gözlerimi Uraz'a çevirdim ve konuşmaya başladım. Uraz da cevabımı bekliyor gibiydi. "Evet.." dedim birden. Uraz bana elindeki kolye ile sarılmış bir süre sarıldıktan sonra ise kolyeyi boynuma takmak için arkama geçmişti. O sırada ise yağmur bizi çoktan biraz ıslatmıştı bile ama önemli değildi. Uraz'ın nefesini bir anlığına ensemde hissettim kolyeyi nazikçe boynuma taktı ve ona doğru dönüp kolyeyi gösterdim. "Çok güzelmiş.. teşekkürler."
"Rica ederim sanada çok yakıştı sevgilim.."
Sevgilim.. bu kelime okadar güzel geliyordu ki şuan.
🎀

Yağmur çok fazla yağdığı için eve taksi ile gelmiştik. Heryerimiz sırılsıklam olmuş fakat biz umursamamıştık. Fakat hasta olucaktık kesin diye düşündüm. Uraz'ın önceden buraya bi kaç kıyafetini getirmişti ne olur ne olmaz diye onları giyinmek için odama gitmişti. Ben ise hala ıslak olan kıyafetlerimi değiştirmemiş öylece salonda oturuyordum. Üstüme hırka almamam bana büyük bir ders oldu. Hava birden nasıl bozdu anlamadım ki diyordum kendi kendime. O sırada Uraz odamdan çıkmıştı. Saçları hala ıslaktı ama yağmur yeşil gözlerini daha çok belirginleştirmişti sanki. Gözleri çok güzel görünüyordu.
"Saçını kurutmuyor musun bak öyle hasta olursun." dedim sanki kendimi annesi gibiymiş gibi hissettim bir an.
"Az sonra kuruturum."dedi ve yanımdaki koltuğa oturmuştu.
"Tamam ozaman ben bi üstümü değişip geliyim ben kurutayım bari olur mu"
Oda "olur" demişti. Uraz'ın saçlarını kurutcaktım değişik hissetmiştim. Odama hızlıca gittim ve ıslak kıyafetlerimi çıkartıp kirli sepetine atıp elimde kurutma makinesiyle geri salona dönmüştüm.
"Dön bakalım arkanı" dedim gülümseyerek.
Oda koltukta oturup arkasını bana dönmüştü bende koltuğa oturdum ve kurutucuyu üçlü prize taktım ve çalıştırmaya başladım. Saçları baya ıslanmış gibiydi. Ellerim saçlarında geziniyordu. Çok değişik hissediyordum. Saçları yumuşacıktı.
Bir süre kurutmaya uğraştım ve kurutabilmiştim. Makineyi prizden çektim ve odama geri koyup salona yanına oturdum.
"Kahve veya çay yapayım mı hava nedense birden soğudu iyi gelir." dedim yanımda oturan Uraz'a doğru dönerek.
"Çay olabilir belki" demişti.
Mutfağa hızlıca gittik ve biraz uğraştıktan sonra çayı hazırladım dolaptan iki tane kupa aldım ve doldurmaya başladım. Elimdeki kupalar ile geri salona geldim ve birisini Uraz'a uzattım ve yanına oturdum. Uraz'ın gözleri camdaki yağmura kilitlenmiş camdan gelen yağmur seslerine doğru bakıyordu.
"Yağmur da tam biz eve geldik daha çok yağmaya başladı." dedim ve Uraz'ın cama bakan gözleri bir an bana dönmüştü.
"Evet öyle oldu ama neyse ki evdeyiz ve seninleyim."
Seninleyim.. "Evet evde olmamız iyi yoksa herhalde bunun 10 katı ıslanırdık."dedim çayımdan bi yudum alarak. Ve Uraz'la bir süre daha koltukta oturmaya devam etmiştik.

Bölüm sonuu bölümü nasıl buldunuz🐚 fikirlerinizi yorum kısmına bekliyorumm.
Oy verip yorum yapmayı daa unutmayınn<33 🎀

Only you and music |  Yarı TextingWhere stories live. Discover now