Barış yemek yiyordur. Fırat karşısında bi kadeh kırmızı şarap içiyordur.
Barış: Oğlum şu ne lan? Bana da versene bi kadeh.
Fırat: Sus lan. Şükretmeyi öğreticem sana.
Barış: Ulan savcı. Ne garip adamsın ha. Sevdiğin adamı yakalıyosun ve dağ evine atıyorsun, garip çok garip. Beni vuran sensin, kaçıran sensin, tedavi eden sensin, ne bu şimdi? Sen yat kalk ta Büge'ye dua et. Gider o kurşunu çıkarmasaydı, çoktan katil olmuştun sen. Aşka yani, şükret.
Fırat: Senin o bozuk beyninde aşk zannettiğin şey var ya, Tch. Aşk filan değil bir hastalık. Ve bulaşıcı, Büge'ye bulaştırdın ve şimdi bana da bulaştırdın. Kız senin gibi bi manyağa aşık oldu ve bende oldum. Gittin hayatını mahvettin kızın ve sonra kendine mahkum ettin kızı.
Barış: Sen aşktan ne anlarsın lan?
Fırat: Oğlum sen manyak mısın lan? SEN BENİM KARIMI ÖLDÜRDÜN LAN! KARIMI! Gelmişsin bana burda aşık numarası yapıyosun! Ben sana anlatayım mı oğlum aşkı? Sana hayatın en büyük ızdırabını anlatayım mı?
Fırat anlatır da anlatır. Fırat Giryan'ı arar.
Fırat: Giryan Nazlı nasıl?
Girya: Fırat sonunda! İyi misin?
Fırat: İyiyim Nazlı nasıl?
Giryan: İyi uyuttum onu ama şey sabah seni görme hayaliyle uyudu. Gelicek misin?
Büge telefonu alır.
Büge: Alo Fırat. İyi misiniz? Bişey yapmadın değil mi Barış'a?
Fırat: Yaralı, ama ölmedi. Yaşıyor karşımda.
Büge: Fırat Fırat bak ne olur bişey söyleyeceğim. Can için Barış'a bişey yapma ne olur. Olur mu?
Barış: BÜGE MERAK ETME BU HİÇ Bİ HALT EDEMEZ ZATEN! ONA YALVARMANA GEREK YOK!
Barış ayağa kalkar.
Barış: Ne var? Ne oldu öldürcen mi beni öldür öldür hadi!
Fırat silahla Barış'ı koltuğa iter.
Barış: AAH! AAAH!
Fırat telefonu kapatır.
Barış: Karımı yalvartmak için mi aradın lan? Böyle yapınca mı arkadaşlarımı vericem mi sana! Ha!
Fırat: Gerizekalı. Büge artık senin karın değil ki lan. Boşandınız ya hani!
Fırat kendini düzeltir.
Fırat: Seni o komik bornozla ilk gördüğümde, söylemiştim. Benim vaktim bol. Ben beklerim. Yavaş yavaş çözülüceksin. Oğlum bi kendine gel lan. Dön bi kendine bak!
Fırat projeksiyondan bi fotoğraf açar.
Fırat: Gittin bu kıza kıydın. Melike, ne istedin lan bu masumdan.
Barış: Kanıma dokundu, Savaş meselesine dokundu. Sevilmemişliğime dokundu!
Fırat: Sevilmedin diye yani. Sevilmedin diye gittin birini mi öldürdün Barış? Bi koyucam sana. Ulan, bu dünyada sevgisizliği tatmış tek kişi sen misin lan? Herkes sevilmedi oğlum bu dünyada birileri tarafından! Karısı tarafından, kocası tarafından, sevgilisi anası babası! DÜNYA BÖYLE Bİ YER OĞLUM! Herkes sevgisizlikle büyütülüyor. Bende sevgisiz büyüdüm. Babam çok çocukken terk etti bizi, babasız büyüdüm baba sevgisi ne bilmiyorum. En azından sizin saçlarınızı okşayan bi baban vardı. Ya.
Barış: Ben babam varken babasız büyüdüm, benimki daha kötü değil mi?
Fırat: Lan- Tamam lan! Tamam bu da daha kötü olsun. Bugüne kadar anasız babasız bıraktığın kaç çocuk var sayayım mı sana? Hm? Sana kendi cümlenle cevap vereyim, daha kaç çocuğun ruhunu öldüreceksin. Mesela bu çocuk.
Fırat Can'a çektirdiği videoyu açar.
Can: Babacım, amcam ve halam çılgın prens çok uzaklara gitti diyor.
Barış'ın ağzı açık kalır.
Can: Ama bizi görüyormuşsun. Umarım şu an beni görüyorsundur. Bugün, babalar günü. Fırat abi senin için bir şeyler çekmemi istedi.
Barış'ın gözleri dolar.
Can: Böylece... Seni unutmadığımı öğrenebilecekmişsin. Hep seni düşünüyorum. Çılgın prens asla kaybetmez demiştin!
Barış dolu gözleriyle gülümser. Ve sessiz ağlamaya başlar.
Can: Seni çok özledim. Halam, yengem, amcam Kumsal, Aslı, hepimiz seni çok özledik. Babalar günün kutlu olsun.
Can öpücük yollar ve video biter. Barış dolu gözleriyle öpücük gönderir ve ağlar.
Barış: Tamam kapat şunu. Tamam bak kapat şunu dedim çok kötü olucak!
Fırat: Masumiyet canını sıktı değil mi? Hoşuna gitmedi. Masumiyet. Çünkü o çocuk seni çok seviyor. Çünkü o çocuk, babasının zalim bir katil olduğunu bilmiyor. Seni çok seviyor. Bilmeyecek te.
Fırat videoyu kapatır.
Barış: Geçmişimle yüzleşmek için mi getirdin lan beni buraya!
Fırat: Hayır tabii ki.
Barış: Sen konuşurken... Beynimin içindeki hastalığı önce Büge'ye sonra sana bulaştırdığımı, onun benim gibi bir manyağa aşık olduğunu ve senin de aşık olduğunu söyledin. Aşık mısın sen bana?
Fırat: AŞIĞIM LAN! İlk gördüğüm andan beri aşığım ben oğlum! ALLAH BENİM BELAMI VERSİN Kİ BEN SANA AŞIK OLDUM! İSTER YUMRUK AT İSTER DÖV SÖV KÜFRET AMA BEN SANA AŞIĞIM BARIŞ!
Barış: Ne?
Fırat: Aşığım lan sana o kahve gözlerini gördüğüm an sana aşık oldum... O gözlerin bas bas ben bişey yapmadım diyordu o gün. Ve ben sana inanıyorum Barış... Sen bişey yapmadın. Sadece benim oldun...
Barış: O zaman eve gidiyoruz çünkü kız kardeşim kaç aydır benden haber alamıyor.
Fırat: Lan o gün Savaş'ın evinde bi kız vardı senin yanında, o senin kız kardeşin miydi lan!
Barış: Evet. O benim kız kardeşimdi Fırat.
Bölüm sonu...
