O gün ki gördüm seni (FİNAL)

9.Bölüm

Hayal: Valla o seni baştan kaybetti kusura bakma. Yürü bekliyorum aşağıda.

Hayal gider. Barış'ın telefonu çalar.

*Gelen arama... MAVİŞ💙*

Barış: Söyle...

Fırat: Kim üzdü benim kahve gözlümü?

Barış; Sonra konuşsak olur mu Fırat şu an konuşacak halde değilim...

Fırat: Ne zaman istersen o zaman konuşurum Barış'ım.

Barış: Görüşürüz...

Barış telefonu kapatır. Aşağı iner.

Hayal: Kiminle konuştun?

Barış: Boşver... Hadi gidelim...

Savaş'ın evine giderler.

Savaş: Hoş geldiniz.

Hayal: Abi bana tek bir cevap ver. Kerem gitti mi?

Savaş: Gitti gitti.

Hayal: İyi bari.

Barış durgun şekilde salona geçer ve oturur.

Savaş: Bu niye böyle?

Hayal: Bende anlamadım. Aslı'nın odasında dona kalmış duruyordu.

Barış'ın kafasın içinde Büge'nin sesi yankılanır.

*ben senle birlikte olmak istemiyorum.*

Hayal: Abi? İyi misin sen?

Barış: Şu an kimseyle konuşmak istemiyorum...

Savaş: Yürü benimle bahçeye. Anca benimle konuşursun sen derdini. Yürü.

Hayal: Bak ya! Kız kardeşiyle dertleşmez abisiyle dertleşir.

Savaş: Kıskanma kız! Sende bi derdin olduğun da benimle konuşuyorsun unutma.

Hayal: İyi tamam karışmıyorum ben size. İkiz olarak konuşun.

Savaş ve Barış bahçeye gider.

Savaş: Ne oldu dökül bakalım.

Barış: Abi ben yine o günü hatırladım...

Savaş: Hangi günü?

Barış: O günü işte...

Savaş: Hangi gü- Tamaam. Nasıl hatırladın durduk yere?

Barış: Eve gittik ya Hayal ve ben. Ben eşyalarımı topladıktan sonra Aslı'ya bakmaya gittim. Bana bi soru sordu. Annem neden babamın gelmeyeceğini söyledi? Dedi bende Annenle baban küçük bi kavga etti o yüzden annen babanın gelmeyeceğini söyledi. Deyince o da, Annemle babam neden kavga etti diye sordu. bende Bazı evli çiftler yani annenle baban gibi, aralarında böyle ufak bi kavga ederler. Baban anneni biraz kızdırdı sonra da kavga ettiler. Mesela ben ve yengen. Bende onunla ufak bi kavga ettim ama o beni hâlâ affetmedi. Yani affetmek istemiyor ve ben bunu anlıyorum. Dedim. Öyle deyince de Büge ile kavga ettiğim akşamı hatırladım...

S: Öncelikle bunu Aslı'ya açıklaman iyi bir şey. Ama kendini örnek vermen kötü olmuş, çünkü o akşamla alakalı bişey konuşulunca hele yanlarında sende varsan sıkıntı oluyo, çünkü o gün sana bir travma oldu Barış. Ve sen bu travmayı atlatamıyorsun. Bak sana bir abi tavsiyesi, sana travma olan günü unutmak istiyorsan o gece ile alakalı bişey duyduğun anda işim çıktı yalanıyla ordan uzaklaş ki hatırlama. Tamam mı?

Barış tamam anlamında kafa sallar. O sırada Barış'a mesaj gelir

Maviş💙: "Konuşmak ister misin? İstersen gelip alabilirim."

Kahve gözlüm🤎: "Olur Savaş'ın evindeyim. Konuşmamız bana iyi gelir."

Maviş💙: "Tamam o zaman seni almaya geliyorum." GÖRÜLDÜ.

Fırat yola çıkar

Savaş: Kiminle mesajlaştın?

Barış: Fırat'la...

Savaş: Ne diyor?

Barış: Konuşmak ister misin dedi. Almaya geliyor.

Savaş: Senin eve gidin. Onun sağı solu belli olmaz.

Barış: Peki...

Korna sesi gelir.

Barış: Geldi herhalde, görüşürüz.

Barış gider.

Savaş: Daha ne kadar hatırlayacaksın... *Sessizce*

Barış arabaya biner.

Fırat: Naber?

Barış: Daha belli değil... Bu arada benim eve gidelim mi yakın zaten...

Fırat: Sen nasıl istersen.

Barış'ın evine giderler.

Fırat: Evet kim üzdü bakalım kahve gözlümü?

Barış: Büge... O üzdü beni... Üzerimden tır gibi geçti...

Fırat: Bişey mi yaptı sana?

Barış: Bugün yapmadı ama o gün yaptı...

Fırat: Ne yaptı?

Barış: Hayallerimle oynadı... Kavga ettik ve ayrıldık... O gün benim için travma oldu... Affetmek istemiyor...

Fırat: Biliyosun ben sana çok aşığım. Ben Büge gibi hayallerinle oynamam, seninle asla kavga etmem, kavga etsek 1 gün sonrasında seni affederim. 

Barış: Fırat...

Fırat: Efendim.

Barış: Sana bişey sormak istiyorum...

Fırat: Sor tabii Barış'ım.

Barış: Unutmak mı daha kolay, hatırlamak mı sence?

Fırat: Barış bunu benim cevaplamam çok zor... 5 Ay. 5 aydır beni mahveden geceyi hatırlamaya çalışıyorum. 

Barış: Yani? 

Fırat: Hatırlamak çok zor... Çok zor. Hatırlayınca sorumluluk alıyorsun. Sorumluluk alınca da vicdan azabı doğuyor anladın mı? 

Barış: Unutmak kolay mı peki? Yaşadığın olayları, aşkları, acıları, baksana... Hayat çok kısa... Hatırlayana kadar... 

Fırat: Aynen öyle. Unutmak, zaman gerektiren bir şey. Ama hatırlamak bir an...

Bölüm sonu...