19.Bölüm- FİNALE SON 1

26 1 9
                                    

Bekir: Abi Nazlı ne olacak?

Fırat: Bende onu diyecektim... Nazlı sana emanet Bekir... Bir süreliğine yani... En azından o beni unutana kadar...

Fırat gider. Barış odaya alınmıştır.

Barış: Fırat... Bırakma beni... *Uyurken*

Fırat Barış'ın odasına girer ve dolu gözlerle bakar.

Barış: Fırat gitme... *Uyurken*

Fırat yavaşça Barış'ın saçını okşar.

Fırat: Özür dilerim... Seni çok seviyorum... Ama bu dünya beni istemiyor artık Barış... Eğer uyandığında beni göremezsen ben çoktan havalimanında olmuş olacağım...

Fırat cebinden bir yüzük çıkarır ve Barış'ın avucuna koyup avucunu kapatır.

Fırat: Bu yüzük benim ama ne zaman beni hatırlamak istersen bu yüzüğe bak ve sadece seni çok seviyorum mavişim de. Ben duyarım... Seni ne kadar çok sevdiğimi unutma... Elveda Barış...

Fırat gözyaşlarını siler ve odadan çıkar.

Fırat: Savaş.

Savaş: Efendim?

Fırat: Barış'ın avucuna bir yüzük koydum, sorarsa beni ne zaman hatırlamak isterse yüzüğe bakmasını ve beni sevdiğini söylesin, benim duyacağımı söyle. Umarım bir daha seninle karşılaşmayız.

Savaş: Umarım.

Fırat gider. O sırada Hayal gelir.

Hayal: Savcım!

Fırat: Beni durdurma işim var.

Hayal Fırat'ın kolunu tutar.

Hayal: Nereye?

Fırat: Yurt dışına. Abine yaşattıklarımdan sonra burada olmayı hak etmiyorum.

Hayal: Ama o sizi çok seviyor savcım ne yurt dışı?

Fırat: Savaş öyle demiyor ama. Her neyse bırak şimdi kolumu, gitmem lazım.

Fırat kolunu kendisine doğru çeker ve dolu gözlerle arabasına biner.

Fırat'tan

Barış artık benden nefret ediyor olabilirdi, ama ben onun sevdiğini biliyordum. Koskoca İstanbul'daki hayatım buraya kadarmış demek. Nazlı'yı yanıma almayacaktım. Gerçek anlamda yalnız kalmam gerekti. Barış'ın tepkisi ne olacaktı? Sinirlenip yüzüğü yere mi atacaktı, yoksa parmağına takıp akan gözyaşlarıyla yüzüğe mi bakacaktı?

Yazardan

Barış uyanır ve avucunda bir şey olduğunu hisseder. Avucunu açar ve yüzüğü görür.

Barış: B-Bu Fırat'ın yüzüğü?

Savaş: İyi misin abicim?

Barış: İyiyim de bu Fırat'ın yüzüğü değil mi?

Flashback

Fırat: Barış'ın avucuna bir yüzük koydum, sorarsa beni ne zaman hatırlamak isterse yüzüğe bakmasını ve beni sevdiğini söylesin, benim duyacağımı söyle. Umarım bir daha seninle karşılaşmayız.

Flashback son

Savaş: Fırat... Fırat gitti Barış.

Barış: N-Ne demek gitti?

Savaş: O yüzüğü sana verdi. Ne zaman onu hatırlamak istersen yüzüğe bakmanı ve sevdiğini söyleyecekmişsin. Seni duyacakmış...

Barış: P-Peki şu an nerede?

Savaş: Gitmiş olabilir...

O sırada Hayal gelir.

Hayal: Abi.

Barış: Hayal Fırat nerede?

Hayal'in suratı asılır.

Hayal: Yurt dışına gidiyormuş...

Barış: İyi ama neden?

Hayal: Sana yaşattıklarından sonra burada olmayı hak etmediğini söyledi...

Barış: Benim onu görmem lazım.

Savaş: Barış saçmalama. Hem o savcı seni hak etmiyor bile.

Hayal'in telefonu çalar.

Hayal: Buyurun savcım?

Fırat: Hayal son kez Barış'ın sesini duymak istiyorum sadece telefonu ver ve Savaş'la sen odadan çık.

Hayal: Peki savcım.

Barış: Ne oldu!

Hayal: Savcı... Senin sesini duymak istiyor, sesi ağlamaklı geliyordu. Gel abi biz çıkalım.

Savaş: Peki.

Hayal telefonu verir ve odadan çıkarlar.

Fırat: B-Barış...

Barış: Neden bana veda etmedin?

Fırat: Sana veda etmeliydim özür dilerim... Barış, ben gitmekte kararlıyım...

Barış: Ama neden?

Fırat: Sana yaşattıklarımdan sonra ben burada duramam... Vicdan azabıyla yaşayamam. 

Barış: Beni hastaneye getirirken bırakmayacağını söylemiştin ne oldu, BIRAKACAK MISIN BENİ!

Fırat: Barış... Haklısın, ama gitmek zorundayım.

Barış'ın gözünden bir damla yaş akar.

Barış: HANİ BANA DELİLER GİBİ AŞIKTIN! HANİ BİZ AYRI KALAMAZDIK! HANİ BIRAKMAYACAKTIN BENİ! VERDİĞİN SÖZLERE NE OLDU!

Fırat: Barış... *Titreyen sesiyle*

Barış: AYRICA O YÜZÜĞÜ BİLEREK Mİ VERDİN BİLMİYORUM AMA SENDEN BİR ŞEY GÖRMEK İSTEMİYORUM ARTIK! SENDEN NEFRET EDİYORUM ARTIK!

Fırat: Barış... Evet sana deliler gibi aşığım, biz ayrı kalamayız... Ama gerçekten, abin beni istemiyor gerçekten...

Barış: BANANE! İYİ Kİ İSTEMİYORMUŞ! SENİN BANA YAŞATTIKLARINDAN DOLAYI İNTİHAR EDECEKTİM SEN ENGEL OLDUN!

Fırat: AMA EĞER ÖLSEYDİN BEN YAŞAYAMAZDIM! O GÜN DEDİĞİM GİBİ, ALLAH BENİM BELAMI VERSİN Kİ BEN SANA AŞIK OLDUM! İSTER SÖV İSTER KÜFRET AMA BEN SANA AŞIĞIM BARIŞ! 

Bölüm sonu...

O gün ki gördüm seni (FİNAL)Where stories live. Discover now