20. Bölüm

24.5K 1K 108
                                    

-Wp-

Duru : Evde misin? (9.30)

Adar 💖: Çıkıcam 5 dakika ya

Duru : Tamam

Duru : Kapıyı açar mısın?

Adar💖 : Ne?

Duru : Kapıdayım

(Görüldü.)

Mesajı attıktan sonra kapı açılmıştı. Gerçekten 5 dakikaya çıkacak hâli vardı. Üstüne siyah polo tişört, altına da krem pantolon giymişti ve yine çok yakışıklıydı.

"Duru?"

"Yüz yüze konuşmamız gerektiğini düşündüm."

"Geç."

Hâlâ sinirliydi. Haklı olduğu konular elbette vardı ama kavga etmeden de çözebileceğimiz konulardı.

Daha fazla oyalanmadan ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Evi anlamadıramadığım şekilde hep çok düzenliydi.

"Hâlâ sinirlisin dimi?"

"Sinirli değilim."

"Sinirlisin."

"Duru, olay sinir değil. Olay senin konuya hiçbir şekilde benim açımdan bakmaman."

"Senin açından bakıyorum. Sadece ben hep böyle yaşıyordum Adar. Erkek arkadaşlarımla hep yakındım."

"Sevgilin yoktu o zaman."

"Tamam haklısın ama sen de bazı şeyleri abartmak için abartıyorsun."

"Ne gibi mesela Duru?"

Sinirlenince kayan şive mi...

"Kıyafet konusu, sosyal medyadaki yorumları takman."

"Kıyafet konusunu abartmıyorum, ben sana şunu giyme bunu giyme diye hiçbir zaman söylemedim Duru. Sadece giyindiğin şeyin sütyen gibi olması beni rahatsız etti. Ki tek sorun kıyafet değildi orada hem yanında Emir var hem de sosyal medyaya atıyorsun."

"Sosyal medya benim işim."

"İlla sütyenle fotoğraf mı atman gerekiyor işini yapman için?"

"Tamam Adar ya."

"Asıl sana tamam, hâlâ bencilce davranıyorsun."

"Ben mi?"

"Evet sen, benim yakın kız arkadaşım olması seni sanki germeyecek gibi benim Emir hakkında yorum yapmama atarlanıyorsun."

"Ben böyle tepkiler vermem ama! Emir yakın arkadaşım ya kaç yıllık dostum."

"Böyle dost mu olur amına koyayım?"

"Küfür etme."

"Ben dostun olmasın demiyorum, senin artık bir ilişkin var ve bu samimiyeti ayarlaman gerekiyor."

"Sabahtan beri aynı muhabbeti yapıyoruz. Çok sıkıldım."

"Anlamıyorsun çünkü!" Sinirlenmişti. "İstediğini yap Duru gerçekten istediğini yap. Yarın ben sana yazarım şu yakın kız arkadaşımla Londra'ya gidiyorum gelmek ister misin? Ama uçağım 5 dakika sonra haberin olsun."

"Bu konuda çok haklısın. Gerçekten özür diledim ama Adar. Uyandırmak istememiştim sadece."

"Sadece bu konuda mı haklıyım?"

"Tamam eğer bunların hepsini sen yapmış olsaydın bende rahatsız olurdum. Sadece hayatımı aniden değiştirmek zor."

"Zorsa vazgeç Duru."

"Niye konuyu bittirmeye getiriyorsun sen? Seviyorum ben seni neden bir kavgada vazgeçip gideyim Adar. Ben sana haksızsın demiyorum. Kendi açından haklısın. Ama beni de düşün, hep böyle yaşıyordum ve aniden bambaşka biri olamam. Tamam Emir ile arama mesafe koyarım ama kıyafet konusunda kendimi kısıtlamam, kısıtlattırmam da."

"Ben seni kısıtlıyor muyum Duru?"

"Kısıtlamaya gideceği belli ama."

"Sana sabahtan beri ne anlatıyorum ben?"

"Niye çözüm odaklı gitmiyorsun anlamıyorumki! Sabahtan beri aynı konu hakkında farklı cümleler kurduk. Tamam Emir ile olan yakınlığıma dikkat edeceğim. Ama sen de böyle konularda kavga etmek yerine benimle sakince konuş. Sosyal medyanın gazına da gelme Adar. Orası konuşur konuşur susar."

"Tamam."

"Özür dilerim."

İşin içine şirinlik katmak lazımdı.

"Gel buraya."

Yan tarafından beni tutup kucağına doğru çekmişti.

"Bir daha bana soğuk davranma dilini keserim."

"Tamam yavrum kesersin. Sende bir dahakine beni dinle."

"Sus."

"Sende sus."

"Ben niye susu-" lafımı bölen şey dudakları olmuştu.

💒

Arkadaşlar bu yıl sınav yılım o yüzden bölümler çok uzun aralıklarla ya da bir günde 2-3 bölüm şeklinde gelebilir

Bal |textingDär berättelser lever. Upptäck nu