Zoe Taekook

18. Dmitri7

Oy sınırı:100
Yorum sınırı:300

"Namjoon, şu lanet kodu ver çabuk! Adamlar iflahımızı sikecek!"

Jimin, bir yandan ateş ederken, bir yandan da işleri evden yürüten ekip arkadaşına bağırıp duruyordu. Çatışmanın ortasındaydılar ve yanlış kodlar yüzünden imha etmeleri gereken bombayı durduramıyorlar bir türlü.

Ortam gergin değilmiş gibi ekip arkadaşlarının bağırıp durması Namjoon'un sinirlerini bozuyordu. Zaten ecel terleri döküyordu. Her şey onun dudakları arasından çıkacak şifreye bağlıydı çünkü.

O bilgisayar önünde canıyla cebelleşirken, Taehyung çift silahıyla bitmek bilmeyen adamları kurşuna diziyordu. Hoseok, bombaya bağladığı imha mekanizmasının başında oturup Namjoon'dan cevap beklerken Yoongi onu korumakla meşguldü.

Jimin ve Taehyung en ileride- çatışmanın ön saflarında canlarını dişine takmışken, Hoseok süresi git gide azalan bombaya küfürler ediyordu.

"Rm, çabuk ol lan! Götümüz patlayacak yedi dakikaya!" diye bağırırken üçü de birden Hoseok'a döndüğünde omuz silkti kırmızı saçlı. Biraz fazla açık konuşmuştu galiba.

Hoseok gergin olduğunda küfür etmeye başlıyordu. Bu alışkanlığı ekip arkadaşlarının pek te alıştığı türden bir şey değildi. Çünkü normal hayatlarında oldukça beyefendi gibi görünüyordu.

Onun küfürlerini umursamamaya çalıştıkları vakit, Jimin yakınına atılan el bombasını farketmemiş, ateş açmaya devam ediyordu ki, üstüne çullanan Taehyung ile neye uğradığını şaşırmıştı.

Kulaklarını sağır eden bir patlamayla
Taehyung'un sırtına düşen taş parçalarıyla neler olduğunu yeni
idrak eden Jimin gözlerini tozdan açamıyordu.

"İyi misiniz, amına koyduklarım?!"

Hoseok'un endişesi Yoongi'nin gözlerini yaşartırken, yerde yatan ikilinin açığını kapatmak için ileri adımlamak zorunda kalmıştı mint yeşilli.

Jin'in yokluğunu hissettiği ilk an bu olurken sinirle solumuş, "Siktiğimin piçleri! Sülaleniz gelsin lan!" diyerek cebindeki el bombasını sayları iyice artan adamların üstüne atmıştı.

Bu onları oyalarken Jimin zorlukla  gözünü açmıştı. Kendisinden önce eli hızlıca Taehyung'un sırtına sarılırken korkuyla arkadaşını sarsmıştı.

"Taehyung! Uyan! Yaralandın mı?!"

Jimin ona bir şey olma düşüncesiyle kalbi ağzında atarken gözleri dolmuştu. Taehyung'un iri cüssesinden ötürü güçsüzleşmiş kolları onu üstünden atıp iyi olup olmadığını yoklayamıyordu.

Titreyen dudaklarıyla Taehyung'un
siyah saçlarına öpücük kondurup dururken, esmer ani sarsılmadan ötürü uyanmıştı.

"İyiyim" diye fısıldadı, arkadaşının daha da endişelenmemesi için. Jimin ise  rahatlayarak gözlerini kapatmış, kollarını iyice sarmıştı arkadaşına.

"Romantik anınızı bölüyorum ama birazdan yarrağın başını yiyeceğiz!"

Hoseok elinde üç dakika sonra patlayacak bombaya bakıp konuştuğunda kapana kısıldıkları bu dar alandan kaçamayacakları gerçeği tokat gibi yüzlerine çarpmıştı.

"Böyle ölelim" diye fısıldadı esmer.

Ölümü çoktan kabullenişi boğazını düğümlerken, Jimin'in gözleri duvarın arkasına sığınan sevdiğine kaymıştı. Nasıl bakmasın ki? Ölüm anında bile onu düşünecek kadar seviyordu kalbini hiçe sayan adamı.