22. Kapalı kapı ardındakiler

1.3K 157 263
                                    




Oy sınırı:100
Yorum sınırı:300

Geçilmemesine rağmen atıyorum fakat bu tekrar aynı durumun yaşanmasına göz yumacağım anlamına gelmiyor. Sizi kıramıyorum:/









"İnanamıyorum! Jimin, nasıl kedilere alerjin olabilir?!"

Jungkook, Jimin'in kedilere alerjisi olduğunu öğreneli yarım saat oluyordu. Fakat bu gerçeği bir türlü kabullenemiyordu.

Gelecekte aynı evde yaşarlarsa mutlaka kedi sahiplenmeleri gerektiğini söylemişti. Jimin'in kedi alerjisi tüm planlarını alt üst etmişti.

"Benim kedilere alerjim olsa çok üzülürdüm. Oturup ağlardım sabaha kadar. Nasıl dayanıyorsun sen? Tanrı bana yazdıysa bozsun! Aslında bende yok ama ya sonradan oluşursa? Olmaz değil mi?!"

Yerinden fırlayacak gibi olan gözleri Jimin'e iç çektirirken, başını yana sallayarak, "Hayır, Jungkook. Kedilere alerjin olacağını sanmıyorum bundan sonra" dedi.

Jungkook büzülü dudaklarıyla koltukta iyice küçülürken yanlarında oturan esmer onun bu tatlı görüntüsüne tebessüm etti istemsizce.

"Üzülme, Jungkook. Alerji ilacı kullanınca rahatça sevebilirim"

Bu birazda olsa Jungkook'u mutlu ederken ellerini birbirine çırpıp yerinde tepinmişti. Jungkook, gerçekten hiç değişmiyordu.

Bu sırada telefonla konuşarak salona giren Yoongi, bir kaç kez onaylayan sesler çıkarmış, ardından telefonu kapatmıştı. Ekibin diğer üyelerini de çağırdığında hızla durumu açıklamıştı.

"Arayan Ajan Warker'dı. Üç günün sonunda Yensia'ya ulaşmak için elimize fırsat geçmiş. Elindeki çanta ortaklardan birine ulaşacak ve biz o adamı enseleyeceğiz"

Sonunda yüzündeki sırıtmayla kendini koltuklardan birine attığında, Seokjin tek kaşını kaldırarak, "Çantada ne olduğunu bulmuşlar mı?" diye mantıklı bir soru sormuştu.

"Kilisedeki adamı konuşturmuşlar.
Silah kaçakçılığı işte" diyerek cevapladığında Jungkook hariç kimse şaşırmamıştı.

"Ortak kim? Adı ne?" diye sorduğunda Yoongi, "Lee Woosang. Bu adamı tanıyor musun?" diye karşılık vermişti.

Jungkook bir kaç saniye duraksamış, nedense bir kez de olsa duyduğu ama hiç tanımadığı adamın ismiyle düşünmek zorunda hissetmişti kendini.

Fakat aklında hiç kimsenin silueti canlanmamış, "Hayır, ilk kez duydum. Annemin böyle ortağı mı var?" diyerek kaşlarını havalandırmıştı.

Yoongi omuz silkerek bilmediğini belirttiğinde, Hoseok isyan edercesine,
"Bu kadını yakalamak niye Çin işkencesi gibi?! Bir yerde durmuyor amına koyduğum?!" diye bağırmıştı.

Jungkook'un annesi olduğunu hatırladığındaysa özür dilercesine bakışlar atmak zorunda kalmıştı.

Yoongi iyi görünen takıma bakarak gülümsemiş, "Üç gün sonra Busan'da silah kaçakçılığı yaptıkları zaman Lee Woosang'ı yakalamalıyız. Herkes güzelce dinlensin" diyerek herkese dinlenmesi için fırsat tanımıştı.

Her şey üç gün sonra belli olacaktı.

~

Gün gelip çatmıştı. Seokjin hariç tüm ekip takımlarını giymiş, göreve hazırlanmıştı. Jungkook yine endişelenmekten başka bir şey yapamıyordu.

Büzdüğü dudaklarıyla Jimin'e dikkatli olmaları gerektiğini söyleyip duruyordu. Jimin de sağsalim geri dönecekleri konusunda güvence vermişti.

Zoe TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin