27. Zümrüt

740 129 126
                                    


Oy sınırı: 100
Yorum sınırı: 300











"Jimin!"

Odasına bağırarak giren beden Jimin'in yerinden sıçramasına sebep olmuştu. Eli kalbine gitmiş, otuz iki dış gülerek yerinde zıplayan tavşana bakmıştı.

"Ne oldu, Jungkook?!"

Aniden bağırarak odasına dalması elbette Jimin'i korkutmuştu. Bu yüzden sesini yükseltmesine aldırmadı küçük olan.

Zıplaya zıplaya sarı saçlının yanına giderek kolundan tuttuğu gibi kolundan tutup kaldırmış, "İlk date'me çıkıyorum! Çabuk yardım et hazırlanayım!" demişti.

Heyecanla konuşması Jimin'in gülümsemesine sebep olurken kötü
bir şey olmadığını bilmesi de içini rahatlatmıştı.

Gözleri parlayan bedene karşı tebessüm ederek, "Yavrum, ne giysen güzel olacaksın. Niye uğraşıyorsun? Hem ben ne anlarım?" diye karşılık verdiğinde kaşları çatıldı Jungkook'un.

Kollarını koynunda birleştirerek, "Yah! İlk date diyorum. Hem ne demek anlamam? Sen nasıl ukesin?!" diyerek çemkirdiğinde bu sefer kaşları çatılan sarı saçlı olmuştu.

"Uke olduğumu kim söyledi?"

Gözünü kırparak kurduğu cümleye karşı dudakları aralandı Jungkook'un. Genelleme yapmaması gerektiğini biliyordu ama Jimin tam uke olarak görünüyordu onun için.

Şaşkınlığını belli ederek, "Değil misin?" diye sorduğunda sarı saçlıdan histerik gülüş kazanmıştı.

Jimin, beyaz tenlinin yanağından makas almış, "Senin yanında yelkenleri indiriyoruz diye böyle sanma bizi, güzellik" diyerek havadan öpücük atmıştı.

Gözleri büyüyen beyaz tenli elini kalbine koyarak, "Oha, etkilendim!" diye dürüstçe tepkisini göstermişti.

Tepkisine karşı kıkırdayan Jimin, küçük olanın elinden tutarak gardırobun önüne sürüklemiş,
"Salak. Gel bir şeyler bulalım" demişti.

Jungkook'un kıyafetlerinin bir kısmı hâlâ Jimin'in dolabındaydı. Sarı saçlının odasından taşınmamıştı. Çünkü Taehyung'a küstüğü zamanlar soluğu arkadaşının yanında alıyordu.

Şimdi ikisi tüm dolabı yatağa
sererek düzgün kombin yapmaya çalışıyordular. Fakat Jimin'in beğendiğini Jungkook beğenmiyordu ya da aksine.

Yarım saatin ardından Jimin'in seçtiği siyah dantelli bluz ve kendisinin uygun görerek kombinlediği siyah deri pantolonuyla hazırdı.

Saçlarını hafif dalgalı olmasını yeterli bularak sıra yüzüne geçmişti. Bir kaç sivilce izini kapatmış, göz kapağına abartılı olmayan ışıltı sürmüştü. Dudaklarına da vişne çürüğü rujla renklendirmiş, sonra da hafif kokulu parfümü resmen üstüne boşaltmıştı.

Hazırlanmayı bitirip ayağa kalktığında etrafında iki tur dönerek Jimin'den onay beklediğinde istediğini almış, sarı saçlının, "Çok güzel oldun" demesiyle burnunu kırıştırarak gülümsemişti.

Beğenilmesinden dolayı dili
peltekleşen Jungkook, "Gerçekten mi?" diye sorduğunda başını sallamıştı sarı saçlı.

Fakat yine baştan aşağı kıvrımlı bedeni süzdüğünde, "Pantolonun
çok mu dar oldu acaba? Taehyung delirecek kesin. Tüm gün kalçanı avuçlayacak ki başkaları görmesin" dediğinde omuz silkti Jungkook.

Arkasını dönerek boy aynasından kalçasına bakarak, "Ne giysem böyle görünecek, aşk kuşu. Kalçam böyle, ne yapayım? Hem daha güzel işte" deyip göz kırptığında gözlerini devirdi Jimin.

Zoe TaekookWhere stories live. Discover now