0.8

689 77 5
                                    

"Yelkenler!"

Minik sarışının bağırışı ile Jeongin küçük elleri ile yelkenleri açıyor gibi yaparak ağzından ses çıkardı, bir yandan ise yerinde sallanıyordu. "Hazırdır kaptan!"

Bu sefer "Yolumuz açak mı hav kaptan!" demesi ile Seungmin elini alnına koyup "Hazır civ kaptan!' demişti.

Felix eli ile karşıyı gösterip "O zaman hazeneye yani Minhoş ve Jinnie".

Onlar kendi aralarında oyun oynarken "Şunlara bak bizi hazine yapmışlar" diyerek güldü Hyunjin.

"Minho!". Gelen bağırış ile başlarını çevirirken üç minik yerinde hafifçe zıplıyordu. "Efendim bebeğim?" demesi ile Felix kocaman gülüp "Siz tötü korsan olur musunz?" diye sordu.

Jeongin elinde ki dal ile "Evet evet sizi kılıcım ile yeneceğim" diyerek dalı sallamaya başlamıştı.

Minho arkadaşına bakmış, omuz silken Hyunjin "Tamamdır biz tötü korsanız" diyerek ayağa kalkmıştı.

"Donuyordum zaten belki ısınırız" diyen arkadaşına gülüp miniklerinin oyununa dahil oldular.

Oyun korsancılıktan kar topu savaşına geçerken "Jeongin sadece bana vurmaman gerekiyor" dedi Minho gülerek.

Tilki çocuk omuz silkip kar topunu ona attı "Sende Felix'i alma bizden" diyerek tekrar kar topladı minik ellerine.

"Aaa!"

Duydukları ses ile telaşla arkalarına dönerken Seungmin dolan gözleri ile dizini tutuyordu. Hyunjin hemen yanına koşup diz çökmüş.

"Noldu miniğim? Canın mı acıyor?" diyerek endişeyle sormuştu. Küçüğün saçlarını geriye atıp dolan gözlerini sildi.

Seungmin başını sallayıp "Azıcık acıyor" demişti. Hyunjin hemen arkasında 'Seungmin ölme!' diyen miniklerine gülmemeye çalışarak "Şimdi acını geçireceğiz tamam mı?" demişti.

Başını sallayan Seungmin ile ellerini dizlerine koyup havaya kaldırdı "Acı uç! Acı uç!". Minikler ağızları açık bir şekilde bakarken Hyunjin göz kırpıp "Acıyor mu?" diye sordu.

Başını hızla iki yana sallayan Seungmin "Geçti!" diyerek gülümsemiş büyüğünün ellerini tutarak ayağa kalkmıştı. Boynuna minik kollarını sarıp "Teşekkürler hyung!" dedi.

Yanlarına gelen Minho "Hadi bakalım yarada uçtuğuna göre mısır yiyelim". Minikler yaşasın diyip etrafta koştururken onlara gülüp masaya geçtiler.

Bardak mısırlarını yiyip, ağızları ketçap, mayonez olan miniklerin ağızlarını silmişlerdi.

"Evet artık yurda gitmemiz gerekiyor çocuklar" demesi ile üç bedende görülür bir durgunluk olmuştu.

Ayağa kalkıp yola koyulurken Minho Felix ve Jeongin'in elini tutarken Seungmin Hyunjin'in elini sıkıca tutuyordu.

Yol boyunca minikleri heyecanla bir şeyler anlatmış arada atışın büyüklerinin gülmesini sağlamışlardı.

Yurda geldiklerinde görevli kadın onları karşıladı. "Görüşürüz Jeongin! Görüşürüz Seungmin!" diyen Felix ikisine de kocaman sarıldı.

Bayadır görmediği kadın ile de konuşurken Minho elinde hissettiği dokunuş ile başını eğdi.

Jeongin eli ile onun eğilmesini istemiş büyük olan da isteğini yapmıştı. "Felix ile tekrar oynamamızı sağlarsın değil mi?" diye sordu.

Minho onun saçlarını karıştırıp "Tabiki her fırsatta geleceğiz" dedi. Jeongin kocaman gülümseyip Seungmin'in elini tutarak içeri geçmişti.

Kalan üçlü Felix'i ortalarına alıp dönerken "Keşke Seungmin ve Jeongin'i daha çok görsem" dedi Felix.

"Evet bu güzel olurdu" diyerek iç çekti Minho.

"Minho". Başını eğen büyük ile "Eve gidince beraber uyuyalım mı?" diye sordu.

Minho onu kucağına alıp yanağına öpücük kondurdu "Uyuyalım tabi"

---

Tatlı

Baysss


My Baby // Minlix ✓Où les histoires vivent. Découvrez maintenant