2.1

385 53 34
                                    

Uzun koridorda arkasından gelen kediler ile şarkı söyleyerek ilerliyordu minik sarışın.

"Küçük kuracağı, küçük kurbağı kuyruğun..." derken açık banyo kapısından başını uzattı.

"Kuyruğun nerede Minho?" demesi ile yüzü köpük olan büyüğü ona döndü. Anladığı şey ile güldü. "Kuyruğum yok" diyerek şarkıyı söyledi.

Felix keyifle kahkaha atıp, kenarda kendisi için duran tabureyi aldı. "Ne yapıyorsun?" diye sordu.

"Tıraş olacağım bebeğim" diyerek köpüğü diğer tarafına da sürdü. Ağzını o şeklinde açarak onu izleyen miniği "Bende yapım mı?" diye sordu heyecanla.

Minho bir ona bir köpüğü bakmış. "Yap tabi" diyerek miniğini kendine çevirmişti. Yüzüne köpük sürmüş, Felix ise huylandığı için gülmüştü.

Yüzüne köpüğü sürmesi ile kenarda duran küçük tarağı alıp miniğine verdi. "Sen şimdilik bununla yap tamam mı?" diyerek kendi makasını aldı.

"Tamam!" diyen miniği ile gülüp, aynanın önüne geçti. Felix ise dikkatlice onu izliyor, tarağın düz kısmı ile onu taklit ediyordu.

"Minho canın yanmıyor di mi?" diye sorması ile "Dikkatli olduğum için hayır" demişti.

Felix bununla gülümsedi. İşini bitiren Minho önce Felix'in yüzünü yıkamış sonra kendi yüzünü temizlemişti.

"Oh çok güzel olduk Minho!". Büyüğü gülüp onu kucağına aldık. "Evet çok güzel olduk".

Salona geçerken "Minho! Bugün parka gidecek miyiz?". Minho soğumaya başlayan havaya baktı. "Gideriz ama çok sıkı giyinmemiz lazım tamam mı?"

"Tamam! Şey bide". Parmakları ile oynarken devam etti. "Minseo çok zaman yok nerede?" diye sordu.

Minho gülüp saçlarını karıştırdı. "Minseo ailesi ile bebeğim, bir kaç güne gelicek ama".

"Hm tamam" dedi gülüşünü tutarak. "Sen sevdin mi Minseo yu?" diye soran Minho ile gözlerini kocaman açıp iki yana salladı başını.

"Hayır! Hiç hiç!" diyerek odasına koştu. Kahkaha atan Minho "Hazırlan sen hadi!" demiş onaylayan miniği ile tekrar gülmüştü.

Miniği hazırlanırken kendiside salonu toplayıp, kedilere mamasını verdi. Üstünü değiştirip miniğinin odasına geçti.

"Lee Felix hazır mı acaba?" diye sorması ile "Hazır!" diyerek kedi kulaklı şapkasını başına geçirdi.

Kalın ceketlerini de giyerek evden çıkmış, Minho onun elini tutarak ilerlemeye başlamıştı. Zıplayarak ilerleyip şarkı söyleyen miniği ile tebessüm etti.

Felix geldiğinden beri yolları daha eğlenceli geçiyordu.

Parka yaklaştıkları sıra gördükleri beden ile Felix heyecanla Minho'nun elini bıraktı. "Changbin!" demesi ile yapılı beden onlara dönmüş, ona koşan miniği ile gülerek diz çöküp kollarını açmıştı.

Felix boynuna atlaması ile yerden kalkıp döndürdü. Miniğinin kahkahası onu da güldürmüştü.

"Parka mi gidiyordunuz?" diye sorması ile "Evet!" dedi mutlulukla. "Sen nereden?" diye sordu Minho.

"İş yerine gittim ya, bir kaç sıkıntı vardı hallettik ama".

"Changbin bizimle gelsene" diyen Felix, alttan ona sevimli bakışlarını attı.

Changbin iç çekip "Bu çocuklar sevimlilik ile her şeyi yaptırıyor, gelelim bakalım".

"Yaşasın!"

İki büyüğü gülerek parka geçmiş, yere inen Felix hemen kaydıraklara koşmuştu.

Bir süre Changbin ve Minho ile oynarken, büyüklerinin yorulması ile onlar otururken oyununa kendi devam etti.

"Of Jeongin'e çaktırmamak lazım, tepeme çıkar cidden".

"Biraz kavgacı gibi" diyen Minho ile ikisi güldü.

"Sus oğlum ya. Geçen öğretmeni aradı zaten kavga etti diye. Niye ettin diye sorunca 'bana dil çıkardı' diye diyor". İki büyük tekrar gülerken "Komik olan sen kızarken Jisung'un Jeongin'i daha çok kışkırtması".

"Evet onu da ben dövdüm" dedi Changbin. Minho başını iki yana sallayıp "Babasına bak çocuğunu al".

İkisi tekrar gülerken duydukları çığlık sesi ile şaşkınlıkla bakışlarını etrafa çevirdiler.

Minho çığlık sahibi ile gözlerini kocaman açtı. Çığlık kendi miniğine aitti.

---

Evet nasıldı

Bu ficin tek kaosu geliyor minik o da zaten

Bunu atıp derse kaçıyorum😭😭

Baysss

My Baby // Minlix ✓Where stories live. Discover now