11.BÖLÜM:CESARET

151 78 238
                                    

Herkese selam!🌸

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
Oldukça uzun bir bölüm oldu... Ama 1 haftayı geçik süre bölüm atamadığım için bunu bir telafi olarak görün.;)

Birde sizden bir ricam olucak lütfen bölüme oy verebilir misiniz? Çünkü okuyanlara,yorum yapanlara kıyasla oylar oldukça az. Eğer oy verirseniz çok mutlu olurum. 🤗

İYİ OKUMALAR!🫶🏻
.
.
.
.
.
.
.

"Evet çocuklar,bugünkü dersimizi burda noktalayalım. Zaten dersin bitmesine de iki dakika kalmış. Çıkabilirsiniz."

Sümeyye hocanın dersi bitirdiğini bile Gökhan omzuma dokununca fark etmiştim. Kafam öyle doluydu ki anlatamam. Hem Gölge mevzusu hem babamın yaptığı şey hem de Barış'ın şüpheli davranışları...Hepsi üstüme üstüme geliyordu artık.

"Güzelim,hadi anlat ne oldu?"

"Aaa,şey..."

Yiğit "Ney?" diye sorarken herkes başıma toplanmıştı bile. Buket,Barış,Yiğit,Sanem ve Gökhan; hepsi dün onlarla konuşmama sebebimi merak ediyordu. Evet,dün ben onca şeyi yaşarken onlar sürekli beni aramış ve mesaj atmıştı. Bense onlardan gelen aramaları sessize aldığım için hiç birine cevap verememiştim.

"Dün annem yine atak geçirdi ve hastaneye kaldırdık."

Bunu duyan Sanem hemen paniğe kapıldı.

"Ne? Nasıl yani? Ne oldu ki? Kendine zarar verdi mi? Şimdi nasıl? Hâlâ hastanede mi?"

"Sanem bir sussanda kız anlatsa mı acaba! Ne dersin?"

Sanem göz devirdikten sonra sinir bozukluğuyla Buket'e döndü.

"Buket'cim insanlar merak edebilir ve endişelenebilir. Bende Deniz teyzeyi çok sevdiğim için haliyle endişelendim. Bu normal bir şey. Her arkadaşın yaptığı bir şey..."

Bu sefer göz devirme sırası Buket'teydi.

"Sen bana ne demeye çalışıyorsun? Derin'in iyi bir arkadaşı olmadığımı falan mı? Dünden beri kaç defa onu aradım biliyor musun sen!"

Sanem tam ağzını açmıştı ki Gökhan lafı ağzına tıktı.

"Tamam,yeter bence. Ne oluyor size ya? Kendinize gelir misiniz lütfen! Derin,sen devam et lütfen sevgilim."

Barış, Buket'i sakinleştirmek amacıyla elini Buket'in omzuna koyup sıvazladı. Bense bir Buket'e bir de Sanem'e bakıp konuşmama devam ettim.

"Dediğim gibi annem hastaneye kaldırıldı. Ama çok şükür ki kendine zarar vermedi. Bütün gün onunla uğraştım. Sonra zaten taburcu oldu. Şimdi evde. Gayette iyi durumda. Merak etmeyin."

Şimdilik onlara kutudan ve babamı başka bir kadınla gördüğümden bahsedemezdim. Kutu olayını daha sonra Sanem'e söyleyebilirdim. Peki ya babamı? Asla!

"Geçmiş olsun Derin. Ama bize haber vermeyi hiç bir zaman unutma. Biz senin her zaman yanındayız. Bir ihtiyacın olduğunda bir telefon kadar yakınındayım."

Yiğit'in sırtımı sıvazlayarak söyledikleri bana öyle bir güç verdi ki anlatamam. O kadar duygulanmıştım ki neredeyse şimdi Yiğit'in boynuna atlayıp hıçkıra hıçkıra ağlayacaktım.

"Geçmiş olsun sevgilim. Ama Yiğit haklı. Mutlaka böyle durumlarda bize haber ver. Hadi diğerlerini anladım ama bana söyleyebilirdin değil mi? O kadar meraklandım ki..."

"Özür dilerim Gökhan. Ama inan kimseyle konuşacak halim yoktu."

Gökhan beni kendine doğru çekip başımı göğsüne yasladı.

GÖLGENİN İNTİKAMI (ARA VERİLDİ)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ