3

125 19 12
                                    

#Hoseok#

Bu bir ayda da hiç bir şey hatırlayamadığım için geri doktora döndük, telefona zaman ve saati mesaj olarak atmıştı.

Bizde şuan kapının önündeydik, sıra bana geldiğinde içeri girdik, bu sefer iki kişi vardı ve biri beyaz saçlıdı.

Bize döndüklerinde beyaz saçlı ile gözgöze geldik, siyah küçük gözleri çok güzeldi ve maske takmıştı.

Kalbim bir den hızlanmaya başladığında yutkundum ve gözlerimi kaçırdım, kalbim deli gibi atarken bunun nedenini anlayamadım.

Maskesini indirdiğinde derin bir nefes alarak yutkundum ve ona döndüm.

"Oturun lütfen"

Bana bakarak konuştuğunda işaret ettiği yere geçerek oturdum, elim kolyeye gitmek istiyordu ama kendimi sıktım, namjoon kafasını salladığında bana döndü, galiba stajyer di.

Elindeki kalemin ışığını açtı, elini yanağıma kıyarak alt göz kapağımı aşşağı çekti, elinde eldiven olmasına rağmen soğukluğunu hissediyordum.

Diğer gözüme de baktı ve geri çekildi  namjoon konuşunca onu dinledik.

"İlerleme yok mu?"

Beyaz saçlı yine maskesini çıkartarak kenarı geçtiğinde elimde olmadan yüzünü izledim, başım ağrımaya başladığında gözlerimi kapattım, bir el boynuma dolanmıştı ama daha fazlası yoktu.

Ellerimi başıma koyarak sıktım ama dahası yoktu, ellerimi çektiğimde beyaz saçlı ellerini yüzüme koyarak başımı kaldırıdı, çok endişeli bakıyordu.

"İyimisin?"

"İ-iyiyim"

"Biraz uzan, su getiricem"

Kafamı sallayarak uzandığımda odadan çıktı, namjoon yanıma geldi.

"İstersen hatırladıklarını bir deftere yazabilirsin, hem onları okudukça beynine sinyal de gönderebilirsin, şimdilik burada biraz uzan, yoongi sana yardım eder"

"Anladım, teşekkür ederim"

Güldü ve diğerleri ne döndü.

"Biraz yalnız kalsın"

Onaylayarak kalktılar,odadan çıktıklarında yoongi denilen çocuk girdi içeri, yanıma gelerek suyu uzattığında kalkarak aldım, bir kaç yudum içerek yutkundum.

"Teşekkür ederim"

"Rica ederim, biraz uzan,kendini yorma"

Onaylayarak yine uzandım, karşıma geçerek oturdu, sessizce biraz durduk, konuşunce onu dinledim.

"Nasıl oldu?"

"Bilmiyorum, sanki ruhum direkt bir bedenin içine konulmuş gibi, bu dünyada geçmişim yokmuş gibi hissediyorum"

"Anladım, düzeleceğine eminim"

"Umarım,büyücüymüşüm ama güçlerimin olduğunu sanmıyorum"

"Elbette vardır, zamanı gelince öğrenirsin"

"Sen? Senin güçlerin?"

"Ben kullanabiliyorum"

"Merak ettim"

Gülerek kalktı, ona iyice döndüm.

"En sevdiğim gücü göstericem"

Güldüğümde gözlerini kapattı, bir kaç saniye sonra etrafı siyah kumaşlar ile kaplandı, etrafında bıçaklar havaya yükseldi, pelerinin şapkasını kafasına çekerek yüzünü kapattı.

Titremeye başladım,başım yeniden feci şekilde ağrımaya başladığında ellerimi kafama koydum, galiba yine hatırlıyordum.

Birini iterek kaçıyordum, daha sonra bir bıçak önümden geçiyordu ve ben düşüyordum, siyah botlar görüş açıma giriyordu.

Görüntü bir den silindiğinde daha fazla şey hatırlamak için kendimi zorladım ama olmadı, yüzümde soğuk bir el hissettiğimde gözlerimi açtım, yoongi endişe ile bakıyordu.

Derin nefesler alarak elimi yüzümdeki ele koydum, elimi tutarak sıktı.

"Sakin ol"

Kafamı salladığımda saçlarımı anlımdan çekti ve geri çekildi, elimi sıkarak bıraktı, odadan çıktığında bir kaç saniye sonra namjoon içeri girdi, yanıma geldi.

"İyimisin?"

"Evet"

Arkasını döndü, bir defter çıkartarak bana uzattı.

"Al, hatırladıklarını bu deftere yazabilirsin"

Kalkarak defteri aldım, siyah,kalın kapaklı bir defterdi.

"Teşekkür ederim"

"Rica ederim, seni bekliyorlar"

Kapıya baktım, belki yoongi gelir diye ama gelmedi  kalkarak dışarı çıktım, namjoon'da benim ile geldi, jungkook ve jimin'in yanına gittim, namjoon konuşunca onu dinledim.

"Ben yine zaman ve saati mesaj atarım, bol su tüketmen gerek, meyve de sıkça ye, geçmiş olsun"

"Teşekkür ederiz"

Gülerek içeri girdiğinde karşıdan yoongi'yi gördüm, yanımıza geldi.

"Geçmiş olsun"

Kafamı salladığımda elimi tutarak sıktı ve içeri girdi, yanaklarım kızardığında ilerledik, neyse ki jimin ve jungkook görmemişti, kafamı şişirirlerdi.

Eve geldiğimizde odama gittim, defteri yatağın üstüne koydum ve üstümü değiştirdim.

Yatağa oturup defteri açtığımda bir yazı vardı.

"Yemin ederim seni bulucam, seni hangi evrende olduğumuz fark etmeksizin bulucam"  

Defterin diğer sayfalarını da karıştırdım ama başka bir yazı yoktu, el yazısı çok güzeldi.

Sayfayı çevirdim ve hatırladığım şeyleri yazmaya başladım, bittiğinde geri yaslandım.

Kitabın ilk sayfasını açtım ve tekrar, tekrar aynı kelimeleri okudum, belkide doktor namjoon yazmıştı ve unutmuştu.

Bir dahaki gidişimde defteri de götürsem iyi olurdu.

/

sope : orman 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin