8

99 15 3
                                    

Sabah kahvaltı yaptık, namjoon hastaneye gideceğini söylediğinde kafa salladık, jin ile kalktılar, hoseok bana baktı.

"Sen niye gitmiyorsun?"

"Neden gideyim?"

"Hastalar?"

"Haa ben doktor değilim ki"

"Nasıl doktor değilim,  bana niye doktormuşsun gibi bakıp konuştun?"

Gülerek ona döndüğümde göz devirdi, taehyung gülerek suyunu içti.

"Seni görmek için, namjoon' da ortam hazırladı işte"

"Siz cidden"

Elini tutarak öptüm.

"Yine olsa yine yaparım, yanımdasın ve  önemli olan bu"

Elimi sıkarak okşadı.

"Sen ne yapıyorsun o zaman?"

"Ben çalışmıyorum ki"

"Yoongi!"

"Tamam tamam,ben evde çevirmenlik yapıyorum"

"Ov bu çok iyi"

Kafamı salladım, kalktık, taehyung'a baktım.

"Temizle burayı"

"Neden ben ya"

"Sanki elini kıpırdatıyorsun amk, temizle işte"

"Tamam be"

Yüzünü asarak parmağını şıklattığında tabak,bardak,çatal ve bıçaklar yok oldu, yukarıdan elektrikli süpürge sesi geldi.

Hoseok ile evden çıktık, dudaklarımı öptüğünde güldüm, boynuna sarıldım, bir anda evinde olduğumuzda ima ile gülümsedi.

Gülerek anlını öptüm.

"Sevgiline küfür etme"

Kapıyı çalarak konuştuğumda kafasını salladı.

"Ben küfür etmedim, bakışlarım etti"

Kapı açıldı  jimin gülerek geri çekildiğinde içeri girdik, jungkook sinir ile salonun ortasında volta atıyordu.

Bizi görünce üstümüze geldi, sesi sinirliydi.

"Demedim mi eve gel diye hoseok, ya sen, beni dinlemiyor musunuz"

"Ben küçük değilim jungkook, istediğimi yaparım, sana sorucak değilim"

"Hoseok arkamdan iş çevirdiğin yetmezmiş gibi bir de bana bağırıyorsun, iyiliğini istiyorum ama görüyorum ki çabam boşa, istediğini yap, bir daha seni merak etmeyeceğim, geçti o günler"

Sinir ile bize arkasını dönerek gittiğinde hoseok sesiz kaldık, jimin konuşunca ona döndük.

"Bütün gece seni bekledi, uyuyamadı"

++Hoseok++

Sinir ile anlımı ovarak yukarı çıktım, cidden böyle olaylar yaşamaktan nefret ediyordum.

Odasının önünde durduğumda yutkundum, kapıyı açarak içeri girdim, masada oturmuş kitaba bakıyordu, bana döndüğünde gözlerinde sinir vardı, kafamı eğdim.

"Özür dilerim"

Beni takmadan önüne döndü, eski inatçılığı hiç geçmemiş üstüne artmıştı resmen, yanına giderek durdum.

"Jungkook,özür dilerim"

Ses çıkartmadığında boynuna sarıldım"

"Affet benii"

Saçlarımı öptü.

"Nasıl endişelendim haberin var mı senin"

"Özür dilerim, yoongi'de çok ısrar etti ama ben istemedim, özür dilerim"

"Bir daha olmasın"

"Tamaam"

Geri çekilerek güldüğümde saçlarımı öptü, üstüme baktı, boynuma, göz devirdim.

"Saçmalama jungkook"

"Senden beklerim, taş gibi çocuk, kesin ayartmak için uğraştın"

"Yah bende taş gibiyim ama doğru uğraştım"

"JUNG HOSEOK"

Gülerek odadan kaçtığımda arkamdan geldi, salona girerek koltuğa attım kendimi, yoongi bana bakarak güldü.

Jungkook da gelerek bana sinir ile baktı.

"Ya şakaydı,kızma"

"Umarım şakadır hoseok, bacaklarını kırarım senin"

Yoongi ve jimin korku ile yutkunduğunda kafamı salladım, jimin jungkook'u yanına çekti.

"Ne oldu aşkım"

"Hoseok'un gereksiz konuşmaları işte"

Jimin kafasını sallayarak bana baktığında güldüm, kafamı yoongi'nin bacaklarına koydum, gülerek saçlarımı okşadı, jungkook yoongi'ye baktı.

"İşin yok mu senin?"

"Bıraktım, çevirmenlik yapıyorum"

Bana döndüğünde güldüm, anladım dercesine kafasını salladı, jimin kalkarak jungkook'u da kaldırdı, mutfağa geçtiklerinde yoongi bana baktı.

"Az önce bana güvenmedi ve açık açık belli etti"

"Evet, öyledir maalesef, ama seni beğenmiş, beni seni azdırmam ile suçladı,bende kabul ettim"

"Hoseok! O yüzden mi sinirliydi"

"Evet"

Güldüğümde kafasını salladı, dudaklarımı uzattığımda eğilerek  öptü, saçlarını tutarak kendime bastırdım, ayak sesi duyunca bıraktım, geri çelikerek dudaklarını yaladı, anlımı öptüğünde jimin boğazını temizledi.

"Çay getirdik"

Kalktım, yoongi'nin koluna kafamı koyduğumda elimi öptü, jungkook kafasını salladığında güldüm, çayları içtik, jungkook jimin'i yukarı götürdüğünde yoongi'nin dudaklarına atıldım.

Hemen karşılık verdi, dudakları bağımlılık yapıyordu.

sope : orman 2Where stories live. Discover now