5

111 18 11
                                    

Namjoon bu gün jin'i ile vakit gecirmek için beni yine burada bıraktı, kapı açıldığında bu sefer tek geldiğini anladım.

Gelerek sedyeye oturduğunda karşısın da durdum, konuşunca onu dinledim.

"Bir kaç şey hatırladım"

"Güzel"

"Ama ormandaydım ve siyah postallı biri hiç yanımdan ayrılmıyordu"

Yutkunarak güldüm.

"En yakın orman üç günlük mesafede"

"Bilmiyorum ki, evden çıkmıyorum"

"Olabilir, bu da iyi bir gelişme"

Kafasını salladığında yanağına elimi koyarak okşadım.

"Kendine yüklenme"

"Deniyorum"

Elimin üstüne elini koyduğunda tutarak sıktım, yaklaşarak yanağımı yanağına yasladım.

"İyi olucaksın"

Geri çekilerek yanağına dudaklarımı bastırdım, güldüğünde geri çekildim, burunlarımızı sürterek biraz öyle kaldık.

"Neden sen de o ormandaydın ve yanımda olan postallı adamdın?"

Söyledikleri ile geri çekildim, şaşkınca ona bakarken şüphe ile bana bakıyordu.

"S-sen"

"Hatırlıyorum, beni öptüğünü de,sarıldığını da"

"Hoseok"

Güldüğünde elimi tuttu ve beni kendine çekti.

"Sözümüzü de hatırlıyorum yoongi"

Dudaklarımı öptüğünde karşılık verdim, beline sıkıca sarılarak kendime çektim,elleri saçlarıma çıktığında belini okşadım.

Bacaklarını belime sardığında dudaklarından ayrılarak yanağını öptüm.

"Tanrım sonunda"

Kıkırdayarak ellerini saçlarıma koydu ve okşadı, kafamı boynuna saklayarak kokusunu iyice içime çektim, konuştuğunda onu dinledim.

"Jimin ve jungkook, onlarıda hatırlıyorum ama jungkook kardeşim değildi"

"Evren bazı değişiklik yapar"

Kafasını salladığında boynunu öptüm, kıkırdayarak elini yanağıma koyduğunda geri çekilerek dudaklarını öptüm, karşılık verdiğinde elimi saçlarına sarıp kendime çektim ve öpüşümüzü derinleştirdik.

Kapı aniden açıldığında ayrıldık, jimin ve jungkook şaşkınca bize baktılar, jungkook kaşlarını çattığında yutkunduk.

"Hoseok ne yapıyorsun sen"

"Ne yapmışım?"

Hoseok kaşlarını çatarak konuşunca sevimliliğine bakarak güldüm, yeniden konuşunca onlara odaklandım.

"Sevgilimi öpüyorum,abartma"

"Ne zamandan beri sevgilin?"

"Uzun zamandan beri"

"Tanrı aşkına"

Jimin araya girdiğinde hoseok'un elini tuttum.

"Sakin ol jungkook"

"Haberimiz yok jimin"

"Olabilir, hasta ve doktor ilişki kuramaz, belkide hazır hissetmediler"

"Beni ilgilendirmez ,uzun zaman diyor, yılları da kapsıyor, yeminini çiğneyen bir doktor kardeşimin aklını karıştırmış görmüyor musun"

"Sakin ol artık, hoseok ne yapacağını biliyor, onun hayatına karışamazsın"

"Jimin-"

"Sus"

Jungkook susarak  kafasını eğdiğinde konuştum.

"Üzgünüm ama onu seviyorum ve aklını çelmedim, böyle bir şey yapmam"

Jimin kafasını salladığında hoseok elimi tuttu, gülerek ona baktım, gamzelerini çıkartarak güldüğünde elimi yanağına koyarak okşadım.

Jimin jungkook'un kolunu tutarak odadan çıkardığında jungkook beni öldürecek miş gibi bakıyordu.

Kapı kapandığında hoseok kafasını salladı.

"Ah bu korumacılığı hiç değişmemiş"

Gülerek ona yaklaştım, sarıldık ve öylece durduk, onu çok özlemiştim.

sope : orman 2حيث تعيش القصص. اكتشف الآن