12.

382 8 4
                                    


Selam!
Ben sanırım bu diziyi okullar açılana kadar bitiremeyeceğim çünkü vaktim olmuyor. Ama zamanım oldukça bölüm yazacağım

****

Bu kolyeyi Meriçle yollarımız ayrılsa bile saklayacaktım, ki öyle bir şey olmayacak.

***

2 ay sonra

2 gün sonra ameliyatım vardı ve çok stresliydim. İçimde büyük bir korku vardı. Stresimi azaltmak için odamdaki çekmecelerin tozlarını alıyordum.

Bir anda çekmecemin dibinde bir şey olduğunu fark ettim. Kaşlarımı çattım ve çekmecenin dibinde duran şeyi elime aldığımda gözlerim büyüdü.
Bu kırmızı bir bileklikti. Doruk'la eskiden almıştık bu bilekliği. Bu kırmızı bilekliği bileğimden çıkarmayacağıma söz vermiştim. Bir anda başımın dönmesiyle kendimi yatağa attım. Bu aralar baş dönmem çoğalmıştı. Artık öleceksem öleyim, yaşayacaksam yaşayım.

Derin nefes alıp yataktan kalktım ve içeri girdim. Mutfağa girdiğim an bilekliği çöpe fırlattım ve tezgâha yöneldim. Bir bardak su içip odama döndüm. Yatağa oturduğum an kapı çaldı. ÇILDIRACAKTIM. Bir saniye bile oturamıyordum. Sinirle kapıya yöneldim. Abim evde yoktu şansıma.

Sinirle kapıyı açtım. Bir anda karşımda Meriçi görünce ne yapacağımı bilemedim. Aşk böyle bir şey, çat kapı gelir.

"Selam, Deniz"

Dedi Meriç ve elindeki buketi uzattı. Yavaşça buketi aldım.

"Ameliyat hediyesi"

Dedi gülümsemeye çalışarak.

"Teşekkürler! Girsene"

Dedim ve girmesi için yol verdim. Ayakkabıları çıkarıp eve girdi.
Birlikte salona girdik.

"Arda yok sanırım"

"Hayır.. Abimin dışarıda bir işi varmış"

"Hım, anladım. "

Birlikte koltuklara oturduk.

"Eee heyecanlı mısın ameliyat için"

"Bilmiyorum, korkuyorum"

"Korkma, ölmeyeceksin sana söz veriyorum"

"Nereden biliyorsun? Ya ölürsem"

"Doktorlar elinden geleni yapacak"

Derin nefes aldım.

"Peki"

Derin nefes verdim.

".. Ben bir bardak su içip geleceğim. İster misin? "

"Gerek yok"

Gülümsedim ve mutfağa girdim. Tezgâhın önüne geldim ve su koymaya başladım. Suyumu içtikten sonra bardağı tezgâha bırakıp arkamı döndüm. Meriç tam dibimdeydi. Her zaman ki çekici gülümsemesiyle gözlerime bakıyordu. Beni tezgâhla arasına aldı ve daha çok yaklaştı.

"Tekrar çığlık atmayacak mısın? "

Dedi benim duyabileceğim bir ses tonuyla. Sesi çok çekiciydi, aynı kokusu ve gülüşü gibi. Onu çok seviyordum.

Gözlerini yüzümde gezdirdi ve dudağıma yaklaşmaya başladı. Kalp atışlarım hızlanmıştı. Tam dudakları dudağıma değeceği sırada bir öksürük sesiyle Meriç hızla benden çekildi. Abim gelmişti! Ve bu ânı mahvetmişti!
Harika ya!

"Şey, abi, gelmişsin"

"Evet, geldim. Meriç'te gelmiş"

"Evet, ben de geldim"

Sıradan bir yaz gecesiOnde histórias criam vida. Descubra agora