22.

221 4 13
                                    

Ben gidiyorum Deniz, Ben gidiyorum Deniz, ben gidiyorum Deniz..

Bir kaç dakikadır Meriç'in yüzüne donmuş bir şekilde bakıyordum ve kafamın içinde Meriç'in dediği şeyler yankılanıyordu.

"Deniz, bir şey söylemeyecek misin? "

Dudaklarım titriyordu. Gözlerim bile titriyordu.

"Ben.. "

Diyebildim sadece. Sonra Meriç'in elinin altında duran elimi masadan çektim. Sadece masaya bakıyordum.
Ağlamamak için büyük bir savaş veriyordum.

"Abimler biliyor mu? "

Dedim zar zor.

"Hepsi biliyor"

Dedi kafasını sallayarak. Yavaşça masadan kalktım. Masadan kalktığımı gören Meriç'te hızla kalktı.
Beklenmedik bir şey yapıp elimi Meriç'e uzattım.

"Görüşürüz"

Evet, sadece sıkışmak için elimi uzatmıştım. Meriç şok olmuş şekilde bakıyordu. Sarılmamı falan bekliyordu büyük ihtimalle.
Uzattığım elimi sıkmayınca elimi yumruk yapıp geri çektim. Yavaşça arkamı döndüm. Gitmek için bir adım attığımda Meriç'in sesini duydum.

"Deniz.. "

Yere bakarak ona döndüm ve Meriç'in yüzüne baktım. Hızlıca yanıma geldi ve kollarıyla beni sımsıkı sardı.

"Beni unutma. Beni hiç bir zaman unutma. Seni çok özleyeceğim. Umarım ileride güzel yerlere gelirsin. Denize her baktığımda seni hatırlayacağım"

Ağlamak üzereydim. Benden ayrıldığında burukça gülümsedim.

"Teşekkürler Meriç. Seni unutamayacağımı biliyorum, her zaman aklımda olacaksın. Umarım.. Umarım bir gün, başka zaman, başka bir yerde karşılaşırız"

Hızlıca arkamı dönüp ilerledim. O sırada dakikalardır tuttuğum göz yaşlarımı saldım. Onu özleyecektim. Hemde hiç olmadığı kadar. Ama bir gün gelecekti, onu unutmak zorunda kalacaktım. Ama o her zaman benim son aşkım olacaktı.

1 ay sonra

Hiç iyi değildim. Artık çalışmıyordum, çünkü Meriç yoktu. Çok üzgündüm, çünkü Meriç yoktu, yalnızdım, çünkü Meriç yoktu..

Hayatım bitmiş gibi hissediyordum. Okula bile zorla gidiyordum. Geleceğim Meriçti, ve Meriç gitmişti. Artık Meriç yoktu.

5 yıl sonra

Önünde duran dosyalara bakarak kahvemi yudumluyordum. Telefonumun çalmasıyla gözlerimi masanın sonunda duran telefonuma çevirdim. Sert yüzümü bir gülümseme kapladı. Abim görüntülü arıyordu.

"Alo"

Diyerek heyecanla açtım telefonu.

"Denizcik, birileri seni özlemiş"

Diyerek telefonu Defne'ye çevirdi.

"Defnecik! "

"Halacığım! "

Abimle Aleyna yengemin çocuğu. Evet, Aleyna abla ve abim evlenmişti, ve evlendikten bir sene sonra çocuk yapmışlardı. Defne 3 yaşında ve çok tatlı. Yaşına göre güzel konuşuyordu. Up uzun ve bakımlı sarı saçları vardı, Aleyna ablaya benziyordu.

"Nasılsın Defnecik? "

"İyiyim! Seni bu kadar özledim"

Diyerek ellerini kocaman açtı. O sırada kıkırdadım.

Sıradan bir yaz gecesiWhere stories live. Discover now