Sıradan bir yaz gecesi

20.

Telefonun çalma sesiyle zorla gözlerimi açıp direk telefonumu açtım.

"Alo? "

Dedim arayanın kim olduğuna bakmadan.

"Deniz! Hâlâ okula gitmedin mi?! "

"Okul mu? Ah, okul! Bir dakika, hani gitmeyecektim"

"İyi hissediyorsan git"

"Gayet iyiyim de saat kaç? "

"Saat dokuza geliyor"

"Geç kaldım! Abi sen çantamı hazırla geliyorum"

Dedim ve telefonu kapattım. Hızla yatakta doğruldum. Meriç uyuyordu. Hızla Meriçi dürttüm.

"Meriç! "

"Hı.. "

Dedi uykulu hâliyle.

"Ya Meriç! Okulum var! Beni okula götürür müsün?! "

Meriç'te doğruldu.

"Ha, okul mu? "

"Şimdi hiç bir şeyi sorgulama kalk. Ya da kalkma. Gözlerini kapat ben üstümü giyineyim"

Hemen kendini uyku moduna soktu. Gözlerini kapatıp yatağa yattı. Hızla kalktım ve üstlerini giyinip tekrar Meriçi dürttüm.

"Hadi kalk! "

"Tamam"

Yataktan oflayarak kalktığında arkamı döndüm ona bakmamak için.

"Hadi ama, sanki hiç görmedim"

Dedi üstünü giyinirken.

"Olsun, ama şuan utandım"

Sessizce güldü.

"Hadi hazırım çıkalım"

"Hadi! "

Hızla elinden tutup kapıya yönelttim. Üstümde dün ki elbisem vardı. Rahatsız ediciydi.

Arabaya sonunda binmiştik.

"Sen evin önünde bırak beni ve git"

"Ne bırakması? Seni okula ben götüreceğim"

"Ama-"

"Aması yok. Sen eve girip hazırlanırsın bende arabada beklerim"

"Peki"

Dedim gülümseyerek. Kendimi dinlendirmek için yol boyunca gözlerimi kapattım.

Meriç'in dürtmesiyle hızla gözlerimi açtım.

"Sakin ol Deniz. Eve geldik"

Dedi gülerek.

"Ah, uyumuş muyum? Her neyse sen burada bekle"

Diyerek kemeri çıkardım ve arabadan indim. Hızla kapının önüne gidip kapıyı çaldım. Abim kapıyı açtığında içeri girdim.

"Abi hızla hazırlanıp çıkacağım"

Dedim ve odama girdim. Okul formalarımı üstüme geçirip saçımı taradım. Hızla çantamı koluma taktım ve kapıya yöneldim.

"Görüşürüz abi! "

Hızla çıkıp kapıyı kapattım. Meriç'in arabasına binip ânında kemerimi taktım.

"Hadi gidelim. Şuan ikinci dersteyiz büyük ihtimalle. Hadi! "

Meriç güldü ve arabayı sürmeye başladı.

Okulun önüne gelmiştik. Hızla arabadan indim. Okula yönelmişken bileğimde bir el hissettim.
Bu Meriç'in eliydi.